Her şeyde olduğu gibi günün birinde dünyanın da sonu gelecek. Bilim adamları bundan sonrası için neler olabileceği üzerinde çalışıyor. Çoğu bilim insanı dünyanın sonunu “kıyamet” olarak niteliyor ve dünyada taş üstünde taş kalmayacağını söylüyor. Bazı bilim insanları da bir felaket yaşanacağını bu felakette ayakta kalabilecek ülkelerin olabileceğine vurgu yapıyor. Nüfus artışının da felaketi körükleyeceğini söyleyenler var.
Şu nokta önemli:
Aşırı nüfus artışını bugünkü koşullarda dünya kaldırabilecek mi? Çünkü nüfus artışı beraberinde çeşitli sorunları da getirecek.
Dünyanın sonu geldiğinde ayakta kalabilecek ülkeler belli oldu. Peki olası bir yıkım senaryosunda hangi ülkeler varlık göstererek ayakta kalmaya devam edebilir?
Bilim insanları olası bir kıyamet senaryosunda hangi ülkelerin ayakta kalabileceğini açıkladı.
Hızlı nüfus artışı, küresel iklim krizi, salgınlar gibi birçok etken çeşitli uygarlıkların çöküşüne yol açabilir. Peki; olası bir felaket senaryosu halinde hangi ülkeler ayakta kalmayı başarabilir? İşte dünyanın sonu geldiğinde ayakta kalabilecek o ülkeler.
Bilim insanları, dünyanın küresel çöküşü durumunda sığınabilecek en güvenli ülkeleri belirledi. Hangi ülkelerin büyük bir çöküşe karşı dirençli olabileceğini değerlendirmek için ülkeler, ülkelerin nüfusları için gıda yetiştirme, sınırlarını istenmeyen kitlesel göçlerden koruma, elektrik şebekeleri ve bazı üretim yeteneklerine göre sıralandı. Ilıman bölgelerdeki ve çoğunlukla düşük nüfus yoğunluğuna sahip adalar ilk sırayı aldı.
Dünyanın sonu geldiğinde ayakta kalabilecek 5 ülke şöyle sıralanıyor:
-
Yeni Zelanda
-
İzlanda
-
İngiltere
-
İrlanda ile Avustralya'nın Tazmanya eyaleti yer alıyor.
Yeni Zelanda jeotermal ve hidroelektrik enerjiye, bol tarım arazisine ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip olması nedeniyle bu listede ilk sırada yer aldı. Sustainability dergisinde yayınlanan çalışmada, milyarderlerin kıyamete hazırlık olarak Yeni Zelanda'da sığınaklar için arazi satın aldıkları bildirildi.
İngiltere'deki Anglia Ruskin Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Enstitüsü'nden Prof. Dr. Aled Jones, "İngiltere'nin olası bir felakete karşı güçlü çıkması bizi oldukça şaşırttı. Ülke, yoğun bir nüfusa ve geleneksel olarak dış kaynaklı üretime sahip. Şu anda kendi yiyeceğinin yalnızca yüzde 50'sini üretiyor. Ancak şoklara dayanma potansiyeli var." dedi.
Araştırmanın yazarları, aynı zamanda çevresel yıkım, sınırlı kaynaklar ve nüfus artışı nedeniyle dünyanın geleceğinin büyük bir tehdit altında vurguladı.
Diğer taraftan araştırmacılar, "korkunç toplumsal çöküşlerden etkilenmeyen" ve bu nedenle nüfuslarını önemli ölçüde koruyabilen yerleri "cankurtaran sandalları" olarak tanımlandı.