İnsan olaylara nefsiyle bakıp, işine öyle geldiği için ümmet olmayı, Allah’ın isteklerine göre yaşamak olmaktan çıkartır. Müslüman bir ailede doğmuş olmakla yetinip, Allah’ın değil nefsinin isteğini yerine getirirken de kendisini ümmet zanneder. Hindistan’da ineğe tapan bir ailede doğmuş olsaydın bugün ümmet değildin o zaman. Ümmetlik senin nerede ve kimden doğduğuna mı bağlı yoksa ümmetin Hakk’a göre olan tanımına uyup uymadığına mı? Cenab-ı Allah, Yunus suresi 44. Ayeti kerimede,
Şüphe yok ki Allah, insanlara hiçbir suretle zulmetmez, fakat insanlar, kendi kendilerine zulmederler.
buyurmaktadır. O zaman Allah, Müslüman bir ailede doğmadığı için ümmet olamayanlara zulmetmiş mi oldu? Allah zulmetmez, o zaman ümmetin Hakk’a göre tanımına bakmak lazım. Nefsinin isteklerine uyarak, nefsinin isteklerine cevap vererek, nefsinin istediği gibi yaşamayı terk et, Allah’ın istediği gibi yaşamaya yönel ki ümmet olasın. Allah’ın istediği gibi yaşamaya başlarsan devamında terk-i dünya olmak, Hakk katına uruc etmek gelir. Şimdi oruç kavramı anlam değiştirdi. Ümmetin Hakk’a göre olan tanımına bakınca, orucun Hakk’a göre olan tanımıyla karşılaşırsın. Ümmetlik, maddesel anlamda olmadığına göre oruç da sadece maddesel anlamdan yani sadece aç kalmaktan çıkar. Sen artık dünyanın mana tarafına yöneldiğin için her şeyin manasıyla karşılaşır, her şeyi manasıyla kucaklamaya başlarsın.
Uruc etmek, oruç tutmak diyelim, maddesel anlamıyla, bedensel yönüyle yemek içmekten kesilmektir. İnsan sadece mideden mi ibaret? Ben sadece mideden ibaretsem o mideye dünyalık bir şey sokmayınca oruç tutmuş olmam doğru olurdu. Çünkü mide var mideden başka bir şey yok! Ama ben sadece mideden ibaret değilim ki. Benim aklım var, benim görmem, işitmem, kelamım var, benim fikretmem, sevmem var. Mideni dünyalıklardan arındırıyorsun, midene dünyalık katmıyorsun da aklına aynısını yapıyor musun? Görüşüne dünyalık katma, işitişine dünyalık katma, sevmene, zikretmene, muhabbetine dünyalık katma. Sende akıl var, görme, işitme, kelam var, bunlara neden oruç tutturmuyorsun? Sadece mideden mi ibaretsin? Nedir o zaman aklın orucu, görmenin, işitmenin, fikretmenin orucu? Manasına yöneldiysen mana tarafının mesuliyetini giyindin demektir. Görmeye dünyalık bulaşması nedir? İşitmeye, fikretmeye, sevmeye, zikretmeye dünyalık bulaşması nedir? Hakikatiyle oruç tutmaya başlıyoruz şimdi. Dünyaya yönelik, dünyevî olarak işlevsel olmaktan arındır fikredişini. Surete kayıtlı görüşten arındır görmeni. Sese kayıtlı işitmekten arındır duyuşunu. Surete kayıtlı sevmekten arındır kalbini. Zaten senin ümmet olmazdan önceki halin, sen denilen öz varlığa dünyalık katıyor olduğun haldi. Ümmet olmaya niyet ettiysen, uruc etmeye de niyet ettin. O zaman terk-i dünya olman gerekiyor. Âdem’in toprağının dünyadan alınması gibi artık sen de dünyadan alındın.
Devam edecek.
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....