ÖZKAN GÜNAL yazdı: "Erlik Bunun Neresinde? -5-"

İnsanlar kulluklarını nereye yapıyorlar? Çünkü “Ancak” ibaresi bize aynı zamanda o kulluğun gayrılara da olabileceğini söylüyor. İnsanlar nelere ve ne yaparak kul oluyorlar? Cahiliye dindarlığı dediğimiz dönmede insanlar putlara tapıyorlardı, Kur’an’da da isimleri zikredilen Lat, Uzza, Menat vardı. İnsanların taptıkları, kulluk yaptıkları yani zikrettikleri, muhabbet ettikleri, secde ettikleri, hizmet ettikleri, değer verdikleri, beklenti içerisinde oldukları Lat, Uzza, Menat nedir? O zaman kulluk zikretmek, sevmek, değer vermek, hizmet etmek, muhabbet etmek, secde etmek ve ondan medet ummak olarak çıktı karşımıza. İnsanlar bu kulluk özelliklerini nerede kullanıyorsa kulluklarını da ona yapıyorlar. Bakıyoruz şimdi o cahiliye dönemindekilere Lat, Uzza, Menat’a değer veriyorlar, onu seviyorlar, ona güveniyorlar, ona secde ediyorlar, onu muhabbet ediyorlar, ona hizmet ediyorlar, ondan bekliyorlar. Kâfurun suresi 2. Ayeti kerimede,

Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.

denildiği üzerine, Peygamber Efendimiz, “Ben sizin taptıklarınıza tapmam” diyor. Peki, ne demek istiyor? “Ben onlara sığınmam, güvenmem, ben onlardan bir beklentiye girmem, ben onları zikretmem, ben onlara secde etmem, hizmet etmem. Ben kulluk özelliğimi ancak ve ancak Rabbimden yana kullanırım” diyor.

Lat, Uzza, Menat üç tane heykel mi yoksa onların temsil ettiği dünyevî değerler mi var? Para, güç ve iktidarı temsil ediyorlar. Paraya tapıyorlar mı? Evet, hem de ne tapmak! Baba erenler, “Ya Rabbi, seni tanımadan evvel bunu tanısaydım ben de tapardım” demiş. Bu günümüzün mevzusu değil, dünya var olduğundan beri, para icat olduğundan beri diyerek yakına getirelim. İnsanlar paraya nasıl tapıyor, karşısına bir tane iki yüz liralık banknot koyup onun önünde secde edeni görmedim ben. Parayı seviyor, zikrediyor, muhabbet ediyor, paraya güvenip paraya sığınıyor, işte bak paraya kulluk yapıyor, Lat’a tapıyor işte. Aynıyla devam ediyor Lat, Uzza, Menat’a tapınıp onlara kulluk yapmak. İnsanlar güce tapıyor, kas olarak güçlü olma anlamında değil emmarenin her istediğini yapabilme anlamındaki bir kudret ve güçten bahsediyoruz. Her istediğimi yapabileyim, bir dediğim iki olmasın, herkes benim etrafımda hizmetkârım olsun, herkes bana pervane olsun, herkes beni yüceltsin, alkışlasın, methetsin. İşte güce tapmak, taptıkça büyür, taptıkça büyür! Egodur o şişer, sonu yok ölene kadar. İnsanlar mevkiye makama tapıyorlar. O mevkiden o makamdan medet umuyorlar, seviyorlar, zikrediyorlar, muhabbet ediyorlar, makamla varlık giyiniyorlar, işte tapıyorlar, secde ediyorlar. Bir koltuğun karşısına geçip secde etmiyor, insanlar o koltuğun temsil ettiğine, o koltuğun getirilerine hayranlar. Hele bir de o koltuğa oturanlar nasıl ilahlaşıyorlar, anında halik ve malik oluyorlar. Hala Lat, Uzza, Menat’a tapmaya devam ediyor insanlık!

Allah bunun neresinde? Allah bunun hiçbir yerinde değil!

'Allah da biraz haddini bilsin, otursun sarayında etrafında meleklerle. Biz ölünce zaten mecburuz yanına gitmeye, gidecek başka bir yer yok, mecburiyetten..' Derler.. İnanın gidecek başka bir yer olsa orayı tercih ederler bu hala putlara tapanlar! Öyle de münafıktır bunlar.

Devam edecek.

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....

Anahtar Kelimeler:
Özkan Günal
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.