Dünyayı yöneten aileler, insanlık ile oynarken en büyük silahları “İklim Silahı Haarp” oluyor. Bunu kullanarak kasırgaları da şiddetlendirip yönlerini değiştiriyorlar.
Bilim adamı Nikola Tesla’nın geliştirdiği bu silah 1958’den itibaren, Alaska’daki Gakona Askeri Üssü’nde geliştirildi. Teksaslı Fizikçi Estlund da, Tesla’nın bu projesini üst seviyeye çıkardı. 1985-86 yıllarında bunların uluslararası geçerli patentlerini aldı. Silah bugün ABD’nin elinde iken, Rusya da bu silahın sahibidir. İki ülke birbirlerine karşı Haarp’ı kullanıyorlar. Amerika’da gerçekleşen son kasırgalar ise dikkat çekti. Bunun nedeni de Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ABD Ukrayna’yı destekliyor olmasıdır. O zaman Rusya’nın da bu silahı kullandığını açıkça söyleyebiliriz.
World Weather Attribution (WWA) tarafından Avrupa’da yayınlanan hesaplamalara göre, ısınan iklim, Helene kasırgasının rüzgar hızını saatte yaklaşık 21 kilometre artırdı ve kasırgayı besleyen yüksek deniz sıcaklıklarını 200 ila 500 kat daha olası hale getirdi. Meksika Körfezi’ndeki deniz sıcaklıklarının, normalin yaklaşık 2 santigrat derece üzerinde olduğu belirtildi.
Imperial College London'dan iklim araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Ben Clarke, "Helene ve bölgede meydana gelen diğer fırtınalar, havanın daha sıcak olması ve daha fazla nem tutabilmesi nedeniyle şiddetlendi, bu da zaten iklim değişikliği olmasa bile yüksek olabilecek yağış miktarını daha da artırdı" dedi
Bilim insanları, fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi halinde, Helene gibi kasırgaların daha fazla yaşanacağını ve kıyıların ötesinde, iç kesimlerde bile “hayal edilemez” sel felaketlerinin görülebileceği uyarısında bulundu.
Helene Kasırgası nedeniyle yaşamını yitiren birçok kişi, yüksek rüzgarlardan ziyade büyük iç kesim sellerinin kurbanı oldular. Helene, Florida’da 4.57 metre yüksekliğinde rekor fırtına dalgası ve saatte 225 kilometreye ulaşan şiddetli rüzgarlarla karaya çıkarak Georgia, Carolina, Tennessee ve Virginia eyaletlerini vurdu. Appalachia bölgesindeki kasabalar yerle bir oldu, milyonlarca kişi elektrik, telefon hizmeti ve gıda temininde sorun yaşadı, 230'dan fazla kişi hayatını kaybetti. Arama ekipleri, günlerce kayıpları aramaya devam ediyorlar. Helene, 2005’teki Katrina Kasırgası’ndan bu yana ABD ana karasını vuran en ölümcül kasırga oldu.
Meteorologlar, Helene'nin bölgeye 40 trilyon galondan fazla yağmur yağdırdığını ve bunun benzeri görülmemiş bir su miktarı olduğunu söylüyorlar. WWA'ya göre, iklim değişikliği olmasaydı bu yağış miktarı çok daha düşük olurdu. Clarke, “Bu tür büyük hacimler söz konusu olduğunda, üzerine sadece birkaç yüzde ekleseniz bile bu, etkisini çok daha yıkıcı hale getiriyor” dedi.
Helene gibi yoğun kasırgaların, eskiden her 130 yılda bir görülmesi beklenirken, günümüzde bu olasılık yaklaşık 2.5 kat arttı. 2015 yılında kurulan WWA, aşırı hava olaylarının iklim değişikliğine ne ölçüde bağlanabileceğini değerlendirmek amacıyla çalışmalar yapıyor.
Brown Üniversitesi Çevre ve Toplum Enstitüsü Direktörü Kim Cobb, her iki çalışmada da yer almadı. Ancak iklim değişikliğinin kasırgaları nasıl daha güçlü hale getirdiği konusunda belirsizlikler olmasına rağmen, “Bu kasırgaların gücünü ve yıkıcılığını artırdığını biliyoruz” dedi. Helene ve Milton’ın, acil durum hazırlığı, dayanıklılık planlaması ve fosil yakıt kullanımının artışı konusunda “uyandırıcı bir çağrı” olması gerektiğini vurguladı.
Clarke, analizlerin, Milton’ı hızla güçlendiren deniz sıcaklıklarının da iklim değişikliği nedeniyle mümkün hale geldiğini gösterdiğini belirtti. Arka arkaya gelen bu iki büyük fırtına, iklim değişikliğinin önlenmemesi durumunda olası geleceği ortaya koyuyor.
Helen (Helena) veya Truvalı Helen, Menelaos'un eşidir. Yunan mitolojisine göre Truva savaşına neden olan dünyanın en güzel kadınıdır. Çeşitli efsanelere göre Zeus'un fani bir kadından olan tek kızıdır. Ayrıca uzay bilimi yönünden de Satürn’ün bir uydusudur. Böyle bir yıkıcı fırtınaya neden Antik çağdan bir isim verilir, onu düşünmek lazım.
Son yıllarda doğa olaylarının sıklığı ve şiddeti artarken, bu olayların arkasındaki nedenler üzerine tartışmalar da yoğunlaşmaktadır. ABD’de yaşanan son Helene ve Milton Kasırgaları gibi olağanüstü doğa olayları, sadece iklim değişikliğinin değil “jeomühendislik” ve “iklim manipülasyonları yoluyla doğayı kontrol etme çabalarının” birer yansıması olabilir. Helene ve Milton Kasırgaları, olağanüstü gücü ve hızlarıyla dikkat çekiyor! Bu kasırgalar, iklim değişikliği ve jeomühendislik müdahaleleriyle ilgili derin endişeleri körüklüyor. Bağımsız uzmanlar, günümüzde doğa olaylarının küresel elitler tarafından iklimi manipüle etmek ve belirli bölgelerde kaos yaratmak için kasıtlı olarak kullanıldığını söylüyorlar. Bu da iklim değişikliğinin kökeninin doğal süreçler mi yoksa insan eliyle mi? sorusunu gündeme getirirken, bu sorunun cevapları dünya genelinde büyük ilgi uyandırıyor.
İklim olayları, iklim krizi teorilerine insanlığı inandırmak için yapılan büyük müdahalelerdir. Bu müdahaleler, küresel elitlerin iklimi kullanma aracı haline gelmiştir! Helene ve Milton Kasırgaları gibi olaylar, bu teknolojilerin belirli bölgelerde hava koşullarını değiştirmek için kullanıldığına inananlar artıyor.. Atmosfere güneş ışığını yansıtacak parçacıklar yaymak, bulutları tohumlamak veya okyanusların kimyasal yapısını değiştirmek gibi yöntemler, iklim üzerinde doğrudan ve yıkıcı etkilere sebep olabilir. Bu tür mühendislik müdahaleleri ekosistemleri alt üst eder, tarımsal üretimi mahveder ve su kaynaklarını tehlikeye atar! Böylelikle planlı kıtlıklara sebep olur.
2030 Yılına kadar bu tür iklim olaylarını daha da görebileceğiz sanıyorum..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....