Şu bizim Nezaket..

     Nezaket, yani nezaketli davranış her şeyden önce bir aile terbiyesi yansıması ve bir ruh inceliğidir.
     En başından aile bireyleri birbirine nazik olmalı, güne güleryüzlü bir “Günaydın”ı çok görmemeli ..
     Oturduğumuz apartmanın asansöründen inerken, kapıdan çıkarken rastladığımız komşumuza bir  "iyi günler" dileği..
     Kısacası insanların varlığına ve toplumsal yaşam haklarına saygı duymaktır nezaket..

     Geçen gün evimin önünde beni almaya gelecek çocuklarımı bekliyorum..
     Yaşlı bir çift geçerken önümden, tebessüm ederek ve başımı da hafif eğerek selamladım.
      "güzel sorun yok" da..; iki dakika geçmeden o yaşlı çift geri döndüler ve bana ;

     - Tanıyor muyuz seni, kimin kızıydın sen..

     Ben de kendilerini tanımadığımı, "nezaketen" selamladığımı söyledim..
     Hem hoşlarına gitti, hem de alışık olmadıkları belli idi, yani şaşkındılar..

     Hey ! O en basidinden bir  “iyi günler” seslenişimiz,
     Hey ! O güzel “merhaba” mız..
     Nelere kadirmişsiniz meğer..
     Ve aşk olsun doğrusu..
    
     Herkese kocaman bir MERHABA..

     *****

     Ne mutlu çocuklardık..
 

     Bizler iki, üç kardeşli mutlu çocuklardık;
     Kapı önünde oynayan, akşam olunca annemizin,
     "hadi eve gelin çocuklar, babanız kızar "..!!
     seslenmesiyle söylene söylene eve giren..
     Evimize misafir gelmesinden memnun olan,
     Tek kanallı tv.programındaki çizgi filmlerle hayatı bulan,
     Bayram için alınan ayakkabı ve giysileri taa o güne dek giymeyen,
     Arefe gecesi o gıp-gıcır ayakkabıları başucunda uyuyan,
     Bayram sabahlarını biraz da bunlar için heyecanla bekleyen,
     Ve o güzel sabahları sevinçle karşılayan, el öpen, bayram şekeri toplayan,
     Hele bir de bayram harçlığı varsa, için için ve bolca sevinen ne çıkarcı çocuklardık ..

     Pazar kahvaltılarında, haşlanmış yumurtaları birbirine vurup,
     Tokuşturup,
     Rafadan yumurta çatlatmaktan bile oyun çıkaran,
     Kış geldiğinde dolu dolu kartopu oynayan, sucuk gibi ıslanan,
     Morarmış ellerini sobada ısıtırken, parmakları sızlasa da,
     O kartopu oyunlarına hiç doymayan ne aç gözlü çocuklardık..

     Okul tatillerinde Anneanne ve Dedemizin yanında kalmaktan zevk alan,
     Küçük şeylerle çok büyük mutlu olan,
     Onların yanında rahat rahat şımaran,
     Fakat o şımarmalar da dahi ölçülü olan,
     Yaramaz, afacan, biraz şımarık fakat efendi ve ne mahcup çocuklardık..

     Zamaneler mi ?

     - Hey ! Kanka, şu Mac Danılt’taki çiizburgerler kesmiyo yaa..
       Bugün “kentaki firet çikın” da mı yesek ? ha moruk ne dersin ?

     - Boşver yaa.. Kim gidecek oraya kadar, aypın altıyı niye aldık,
       ver siparişi gelsin ayağımıza..
Diye şişko şişko konuşurlarken, bozmayalım keyiflerini..
 
     Hayal bile edemezler ki zaten, o masum mutluluğun resimlerini,
     Boş verin, biz yine de bozmayalım keyiflerini..
 
     *****

     Böylesine de pes doğrusu..


     Geçenlerde bir eski komşuyu ziyarete gittiğimde,
     Bir  ev yandı bizim o eski mahallede..
     Yangın biraz büyüdü ve itfaiye, polisler, kameramanlar derken o da ne ?
     Kameramanlar geldiği andan itibaren kalabalık bir kat daha büyüdü..
     El sallayanlar, kameranın açısına girmek için öne çıkanlar gırla gidiyor..
     Hele bir tanesi vardı ki cep telefonu ile konuşan, şaşırmamak elde değil;

     -  Bak şu an TV. deyim. Olaylar TV… Canlı yayında.. izle, kaçırma..

     O arada yanan binanın içerisinden canhıraş çıkan bir teyze feryad ediyor;

     -  Cankurtaran çağırın, çocuk dumandan boğulmak üzere..
 
     Bizim o telefoncu artist var ya, canlı TV’ye çıkma telaşındaki gencimiz;
     Birden yıldırım hızıyla koştu teyzeye doğru,
     Bu defa cep telefonunundan çekim yapıyor..
     Peki ne diyelim şimdi ?

     Pes doğrusu..!

     *****

     1 Eylül “Dünya Barış Günü”
 
     01.Eylül.1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan 2. Dünya Savaşı, arkasında 52 milyon ölü ve milyonlarca yaralı;  harabeye dönmüş şehirler, kasaba ve köyler, her haliyle büyük acılarla geldi geçti..  İnsanlık tarihinin en büyük utançlarından olan bu kanlı savaşın başladığı 1 Eylül günü Dünya Barış Günü  olarak kutlanmaktadır..
 
     1 Eylül Dünya Barış Günü..
     Umarım ülkemizde ve tüm dünyada gerçek olsun, temenni olmaktan öte..
     Kutlu olsun..
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
H.Taşdemir 8 yıl önce

Okurken sıkmıyor, zihni yormuyorsunuz.. Bir solukta da bitirdim..
Tebrik ve teşekkürler.

Avatar
Şayan Ercan 8 yıl önce

Teşekkür ederim , H . Taşdemir bey .

Avatar
İsmet Yıldırım 8 yıl önce

...::: Şayan kardeş...durmak yok yola devam...daha sür'atli şekilde...

Avatar
S.Korucu 8 yıl önce

Tebrikler,dikkate alınabilecek bir yazı olmuş

Avatar
Şayan Ercan 8 yıl önce

Teşekkür ederim İsmet bey ..

Avatar
Şayan Ercan 8 yıl önce

Teşekkür ederim Sevgi hanım .

Avatar
Semra Sancak 8 yıl önce

Eline yüreğine sağlık Şayan'cım,mürekkebin hiç kurumasın..

Avatar
Şayan Ercan 8 yıl önce

Çok teşekkür ederim Semracığım ..