Önceki 2016 yılı için “ne melanet, ne uğursuz bir yıl oldun sen 2016.. Nerden tutsak elimizde kalıyorsun..” diye serzenişlerde bulunmuştum geçen yıl sonunda...
Ve 1 yıl daha geçti üzerinden o yoğun terör saldırılı, bombalı, toplu ölümlü olaylarla dolu 2016 yılının üzerinden.. Bugün de 2017 yılının uğurlanma gününde, yılın son saatlerindeyiz.
Bu yıl da yine ağırlıkta terör ya da terör dışı nedenlerle gerçekleşen ölüm olaylarına şöyle bir baktım ve yine içim yandı inanın.. Bu defa da yine tarih sıralamasında not aldığım 2017 yılı terör dışı veya terör nedeniyle aramızdan ayrılanlar içler acısı.
Geçtiğimiz Ocak ayında Gençler Birliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın aramızdan ayrılışını takiben yıl boyunca sırasıyla, ünlü gazeteci Tayfun Talipoğlu, sevilen sanatçılarımızdan Halit Akçatepe, İbrahim Erkal, Fikret Hakan ve Harun Kolçak, ünlü proğram sunucusu Vatan Şaşmaz, gazeteci-yazar Doğan Yurdakul ve ünlü sosyolog - siyaset bilimci Prof Dr Şerif Mardin, Milli sporcumuz Naim Süleymanoğlu ve İto Başkanı İbrahim Çağlar ile Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın oğlu Yavuz Yılmaz.. peşpeşe aramızdan ayrıldılar..
Dünyanın en güçlü zenginlerinden dolar milyarderi David Rockefeller de bu yıl hayatını kaybeden ünlülerden; ki halen cenazesini neden toprağa vermediler, o da ayrı bir inceleme konusu.. Ekim ayında eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin vefat ettiği açıklandı; ancak Talabani’nin aslında ne zaman vefat ettiği konusunda piyasalarda bir sürü dedikodular da uçuştu..
Bunların dışında ülkemiz ve dünya terörüyle ilgili bir çerçeveden bakacak olursak;
2017’nin ilk gecesi İstanbul’da Reina gece kulübüne yapılan terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybetmiş ve bu olay yeni bir yıla kanlı bir olayla girmemize neden olmuştu.
Peşinden de birkaç gün sonra İzmir’deki terör saldırısında kaybettiğimiz 2 Şehitle başlayan Şehit haberleri yıl boyunca neredeyse ara verilmeksizin her ay devam etti.. Yine yüzlerce vatan evladı ya Şehit düştüler ya da yaralanarak Gazilik mertebesine ulaştılar. Bu defa Şehit sayımızın nerelere ulaştığını yazmıyorum, kayıtlarımda mevcut ancak yazmamanın daha isabetli olacağını düşünüyorum.. Zira sanki herkesten önce beni çok rahatsız ediyor ve üzüyor.. Bir de terörizm baronlarına keyif veriyor o rakamlar.. Böyle hissediyorum.. Ancak, sadece örnek birkaç olaydan bahsetmeden de geçemeyeceğim..
Yine 37 kişinin vefat ettiği Türk Kargo Uçağının düşüşü, Şubat ayında Rusların 3 Mehmetçiğimizi şehit etmeleri, İnegöl yolundaki kazada vefat eden Türk Metal Sendikası mensubu 7 işçimiz, Büyükçekmece’de düşen helikopter olayındaki 7 vatandaşımız, yine helikopter deyince aklımdan çıkmayan Tunceli’de düşen helikopterdeki 7 ve Şırnak’ta düşen helikopterdeki 13 Mehmetçiğimiz de akıllardan çıkar gibi değiller.
Dünyaya baktığımızda ise aklımıza ilk gelen Arakan’daki Müslüman katliamı.. Geçtiğimiz Ağustos ayında Arakan’da 3 gün içinde 3.000'in üzerinde Müslüman din kardeşimizin katledilmesini hangi tarih yazanlar hasır altı edebilirler ki ?..
Nisan ayında İdlib’te kimyasal bombayla katledilen 100’den fazla kişi,
Peşinden Kabil’de gerçekleşen intihar saldırısında katledilen yine 100’den fazla kişi,
Las Vegas Müzik Festivalindeki silahlı terör saldırısındaki 58 kişi,
Mogadişu’daki bombalı saldırıdaki 276 kişi,
Geçtiğimiz aydaki İran / Irak sınırındaki deprem’de (ki ben bu depremi de "Amerikan Haarp Merkezi"nce gerçekleştirilmiş bir savaş saldırısı olarak düşünüyorum) 350’nin üzerinde kişi,
Bundan bir hafta sonra Mısır’da bir camiye yapılan terör saldırısındaki 300’ün üzerindeki can kayıplarının da unutulmaması gerekir..
Bu rakamları telaffuz etmek insana kolay geliyor da, yüzlerle, üçyüzlerle anılan toplu kıyımlar inanılır gibi değil.. Ben bu gece, insanlık vicdanından hareketle bu insanların ailelerini de düşünüyorum.
Hülasa ülkemiz dahil tüm dünya yine o kanlı teröre kurban vermeye devam ediyor. Bu yazdıklarımda yer almayan daha nice terör kurbanları var ki; ulusal ve dış basın hep ya kıyıda köşede bırakır, ya da öteler ve sonra da unutturur gider insanlara..
*****
Ölü ve yaralı sayıları değişmiş olsa dahi vahşeti görüyorsunuz değil mi ?
Bu sene de yine bir değil, on değil yüzlerce insan telef olmuş hasta ruhlu teröristlerin hain saldırılarında..
Şimdi gelelim saadede;
Öncelikle unutmayalım ki ülkemizdeki ölenler, yaralananlar gibi onların ailelerinin her ferdi de bizim vatandaşlarımız, akrabalarımız, hemşehrilerimiz, hülasa aynı vatanın insanları; yani canlarımız.. Ülkemiz dışındakiler de ya dindaşlarımız ya da başka dinlerden olsalar da nihayetinde can taşıyan birer masum insanlar.. Herşey bir yana insan olmaları bile tek başına yeterli..
Diyorum ki;
Milletçe, devletçe artık hatalardan, ayrılıklardan, gayrılıklardan sıyrılıp; kardeşçe, elele bir toplumsal ruh oluşturarak, o "terör canavarını” ebediyen susturmak adına;
Şehit olan ya da olmayan, yaralanan tüm resmi / sivil vatandaşlarımızın hatırları ve ailelerinin halen devam eden iç yangınlarına saygı adına;
Bu sene de 2017 yılının gidişini ve 2018 yılının gelişini ne olur hiç olmazsa eğlencelerle, dansözlerle, şarkılarla, kahkahalarla, göbek atmalarla kutlamayalım.. Benim gönlümden böyle geçiyor. Böyle düşünenlere de hatırlatmak istedim bu satırlarla..
2018 YILININ TÜM MİLLETİMİZE, TÜM TÜRK / İSLAM ALEMİNE VE TÜM DÜNYA MİLLETLERİNE,
SAĞLIK, BARIŞ, KARDEŞLİK VE HUZUR DOLU GÜNLER GETİRMESİ DİLEKLERİMLE;
YENİ YILINIZI CANDAN KUTLUYORUM..