Kılıçdaroğlu: "Mevcut Anayasa'ya dahi uymayan kişinin verdiği söze nasıl inanacağız?.."

BURSA ARENA / Haber Merkezi

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasa tartışması başlatmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Bu tartışmayı başlatabilmeniz için öncelikle sizin var olan Anayasa'ya uymanız gerekir. Var olan Anayasa'da cumhurbaşkanının tarafsızlığı esas. Tarafsızlığı üzerine yemin edildi. Buna uyuluyor mu? Uyulmuyor. Biz nasıl mevcut Anayasa'ya dahi uymayan kişinin verdiği söze inanacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu ile Karamollaoğlu, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüşme sonrası Karamollaoğlu ile Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının karşısına geçti. Karamollaoğlu, ziyaret için teşekkürlerini ileterek, “Genelde ülkemizin gidişatından endişelerimiz birbirine benziyor. Elbette bu gelişmeler karşısında da birtakım adımlar atılacak. Herkes aynı adımları atacak manasına gelmiyor. Fakat bir dayanışmanın, dirsek temasının olması tabidir” dedi. Kılıçdaroğlu, “Çözümler içinde durduk. Türkiye’nin sorunları var ama bütün sorunlar çözülebilecek sorunlar yeter ki halkın çıkarlarını koruyan bir politikayı hayata geçirmiş olalım. Belli konularda farklı düşünebiliriz ama ortak konularımız var. Görüş teatisinde bulunduk” diye konuştu.

"ERDOĞAN BUNU KABUL EDER Mİ, SANMIYORUM"

“Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili ortak müzakere yapılacak mı” sorusuna Karamollaoğlu, “Önümüzdeki hafta ilk taslağımız hazır olur diye ümit ediyorum. Görüş takdisinde bulunuruz” dedi. Kılıçdaroğlu da, “Türkiye’nin gerçek gündemi pahalılık, işsizlik, yoksulluk, intiharlar… Türkiye, bu gündemden çıkmak zorundadır, bunu tartışarak çıkarmak zorundayız. Siyasette çok ciddi bir kutuplaşma var, neredeyse kavgaya dönüşecek. Bu kutuplaşmanın da dönüşmesi lazım. Temel unsunlarından birisi de zihniyet. Zihniyet dönüşümünü sağlamamız gerekiyor. Bir anayasa tartışması Sayın Erdoğan başlattı. Bu tartışmayı başlatabilmeniz için öncelikle sizin var olan anayasaya uymanız gerekir. Var olan anayasada cumhurbaşkanının tarafsızlığı esas. Tarafsızlığı üzerine yemin edildi. Buna uyuluyor mu? Uyulmuyor. Biz nasıl mevcut anayasaya dahi uymayan kişinin verdiği söze inanacağız? Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uyulmadığı bir ülkedeyiz. Anayasa Mahkemesi, öyle karar verdi diye suçlu organ haline getiriliyorsa bu kişilerin anayasa değişikliğine nasıl katılacağız? Biz, ülkenin güzel, toplumsal uzlaşmayla kabul edilmiş bir anayasaya ihtiyacı var biliyoruz. Bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem, güçlü bir başbakanlık diyoruz, bir kişiye bu kadar yetki verilmemesini savunuyoruz. Kuvvetler ayrılığının özü, insan haklarıdır. Bunları tek kişiye indirgerseniz ve beni hedef alırsa ben hak arayamam. Dolayısıyla hak arama üzerinden zihniyet değişikliğini gerçekleştirmek zorundayız. Erdoğan bunu kabul eder mi? Edeceğini sanmıyorum” diye yanıtladı.

"ŞU AN İÇİN İTTİFAK ARAYIŞI SÖZ KONUSU DEĞİL"

“Muhalefet bloğuna yapılan stratejiyi nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Yasalara göre kurulan bütün siyasi partiler zaman zaman bir araya gelmek, zaman zaman tartışmak zorundadırlar. Siyasi partiler demokrasinin unsurlarıdır. Bir siyasi partiyi, düşmanlaştırmak doğru değildir, ahlaki de değildir. Düşüncelerini beğenmeyebilirsiniz ama düşmanlaştırmak doğru değil. HDP, bir siyasi partidir. Bizimle görüşmek isterse görüşürüz. Onlar ayrı parti biz ayrı partiyiz. Varsa düşünce ayrılıklarımız dile getiriyoruz. Şu an için ittifak söz konusu değil. İttifak arayışı da söz konusu değil. Arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde de tartışılmadı. Var olan sorunları aşmak için nasıl yapabiliriz? Bunları oturduk, konuştuk. Sorunları biliyoruz. Bizim düşüncelerimiz, kendilerinin düşünceleri, oturacağız konuşacağız. Bugünden toplumu. siyasi partileri belirli ittifaklar içinde görüp değerlendirmeyi doğru bulmuyorum” dedi.

Karamollaoğlu, “Diyalog iyidir. Konuşmak demektir. Farklı kanaatlerde olan siyasi parti liderlerinin görüşmeleri ilk adım ve önemli bir adımdır. Uzaktan en büyük hakaretlerle başlıyorlar söze. Meseleleri görüşebilmek, Türkiye’nin problemlerinin çözümünde ilk ve en önemli adımdır. Ben bize gelen AK Parti olsun HDP olsun onlarla da otururum. Görüşmeleri normal karşılıyorum. Burada esas olan zihniyetler… Zihniyetlerin değişmesine ihtiyaç var. Ondan sonra anayasayı düzeltebilirsiniz, daha güzelini müzakere edebilirsiniz ama zihniyet değişmeden görüşmenin faydası olmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki anayasa yaptık. Anayasa Mahkemesi karar verdi. Alt mankeme ‘uymuyorum’ dedi. Siz de ‘terfi ettireceğim.’ Bu zihniyette bir anayasa değişikliği olur mu? Önemli olan var olana uyacaksınız, daha mükemmel hale getireceksiniz. Çağdaş bir düşünceye sahip olmanız lazım” dedi.

"OTURDU DA BOYU MU BÜYÜYECEK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine “terörist” demesine yönelik soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Bütün evlatlar bizim evlatlarımızdır. Bütün evlatlarımızın da çok iyi koşullarda yetişmesini isteriz. Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atama doğru değildir. Hocalar, öğrenciler karşı çıkıyor. Kimse rektörle çalışmak istemiyor. Olmuyorsa ayrılırsınız. Herkesin reddettiği görevde olmak ne katacak size. Üniversite kabul etmiyor? Niye? Bu atanan kişi, bizim üniversitenin standartlarına göre profesör olamaz. Profesör olmayacak kişiyi rektör atıyorsunuz. Öğrenciler ne yaptılar Allah aşkına? Toplantı ve gösteri yaptılar. Bir anayasal hak. Üstelik izin almadan toplantı ve gösteri hakkı tanınmıştır herkese. Cam çerçeve kırmadılar, haklarını arıyorlar. İstemiyoruz diyorlar. Kendini fazla yıpratma, ayrıl oradan. ‘Ben ayrılmayacağım.’ Oturdu da boyu mu büyüyecek? Yarın çocuklarının yüzüne nasıl bakacak? Bu çocuklara ben memleketimizin evlatları dedim. Terörist diyorlar. Suç. Bir kişinin terörist sayılması için mahkeme kararı lazım. Devleti yönetenin ağzından çıkana dikkat etmesi lazım. Adam mı öldürdü birilerini mi taradı? Anayasal hakkını kullandı diye bir insan nasıl terörist diye tanımlanır” dedi. Karamollaoğlu, “Sayın Erdoğan’ın 2000’li yılların başında gençlere yönelik birkaç tane konuşması var. Direnin, hakkınızı arayın diye. Bence onu tekrar tekrar gündeme getirip, kendi ifadelerini dinlemesine ihtiyaç var. ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediklerini yerine getirelim’ demişlerdir” dedi.

"KARAR UYGULANACAK"

Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkındaki gerekçeli kararını açıklaması ve Meclis Başkanı’nın kararı iade ettiği iddialarına Kılıçdaroğlu, “Bildiğim kadarıyla Meclis Başkanı göndermiş değil. Haber farklı yansıdı. Dolayısıyla karar uygulanacak” dedi.

"ERDOĞAN'IN TARAFINDAN KUTLANMASI TRAJİKOMİK"

Pandemi koşullarında AKP kongrelerinin devam etmesi için Kılıçdaroğlu, “Biz devlette hep liyakat deriz. Sağlık Bakanı bu toplantıların nasıl yapılması gerektiğini en iyi bilen kişi. Maalesef önlem alınmıyor. Önlem alınmadığı ve oraya kalabalık bir  grubun gelmesi Erdoğan tarafından kutlanması da trajikomik” dedi. Karamollaoğlu da “Başkaları yaptığı zaman ayrı tavrı hoş görmüyor. Bir çifte standart var gibi. Doğru bulmuyorum” dedi.

"TERÖRE BULAŞMIŞ OLANLARI AKLAYACAK İFADE KULLANMADIK"

HDP Sözcüsü Ebru Günay’ın açıklamalarının HDP ziyaretinde gündeme gelip gelmediğine ilişkin Karamollaoğlu, “Böyle bir konu gelmedi. Çifte standarttan kaçınarak yaklaşılması lazım. Biz teröre bulaşmış olanları aklayacak bir ifade kullanmadık, kullanmayacağız” dedi.

"ZİYARET EDİNCE Mİ RAHATSIZ OLUYORLAR"

Üç milletvekilinin istifalarındaki  eleştirileri için Kılıçdaroğlu, “CHP’nin kurucu kadroları bellidir. Bugünkü kadroları da bellidir. Kimse CHP’nin değerlerinden vazgeçtiğini düşünemez. CHP’yi CHP’nin seçtiği kadrolar yönetiyor. HDP’li bir kişi TBMM’yi yönetirken rahatsız olmuyorlar da bizi ziyaret edince mi rahatsız oluyorlar. İkili standart deme gibi bir anlayış siyasi partilerde olmamalı. Siyasi partiler inandıkları yolda devam ederler ve oturup konuşurlar” dedi.

"BU KADAR DÜNYADAN KOPUK BİRİNİN BOĞAZİÇİ'Nİ YÖNETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Melih Bulu’nun istifa etmeyeceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Altı ay kime inanarak? Bunu söylemek bile zafiyettir.  Ben yönetemeyeceğim altı ay demektir. ‘Kılıçdaroğlu da atandı, istemeyenler vardı.’ Bu kadar dünyadan kopuk insanın Boğaziçi’ni yönetmesi mümkün değil. Hukuk bilmiyor. Kendi tabi olduğu hukukla, 657 Devlet Memurları’nı aynı sanıyor. Allah akıl fikir versin. Akıllı bir adamsa görevi bırakır” dedi.

Kaynak: ANKA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.