"Vatan Şairi" ve "Millî Şair" unvanları ile anılan, İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 86 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu.
Yakın zaman Türk Edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden birii olan ve "Vatan Şairi" ve "Millî Şair" unvanları ile anılan, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 86 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu. İstiklal Marşı ve Safahat'ın şairi olarak tarihe geçen Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a dönündü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'un Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etti. Naaşı Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı; 1960'ta kabri Edirnekapı Şehitliği'ne nakledildi.
Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'un, karakteri, fikirleri ve hayatı incelendiğinde bir mücadele ve dava adamı olduğu görülür. Mütevazı, dürüst, haksızlığa asla tahammül edemeyen, verdiği sözlere sonuna kadar sadık, özü bir sözü bir, düşünceleri ile hayatı son derece tutarlı olan büyük bir şahsiyet olan Ersoy, kişiliğini bir şiirinde şu şekilde ifade etmekteydi,
“Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!"
Ersoy, milletine, vatanına, değerlerine ve davasına derinden bağlıydı. Ülkesinin geçirdiği zor zamanlarda ümidini yitirmemiş, konuşmaları ve eserleri ile Türk Milletine ümit vermişti. İstiklal Savaşı yıllarında cepheleri gezerek askerlere cesaret veren konuşmalar yapmış, Anadolu’yu şehir şehir dolaşarak Millete mücadele şuur ve heyecanı aşılamıştı. O, ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini şu sözlerle ifade etmişti,
“Âtiyi (gelecek) karanlık görerek azmi bırakmak,/Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!”
MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?
Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873'te Fatih Sarıgüzel'de dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise bugün Kosova topraklarında bulunan Şuşisa (İpek) köyü doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir. Eğitim hayatı boyunca Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenen Ersoy, bir yandan edebiyatla, özellikle şiirle ilgilendi, çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı.
BÜTÜN ŞİİRLERİNİ SAFAHAT'TA TOPLADI
Şiirlerini 7 kitaptan oluşan Safahat adlı eserinde toplayan Ersoy, 1911'de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912'de yazdığı Süleymaniye Kürsüsünde adlı ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını anlattı. Halkın Sesleri adlı üçüncü bölümü 1913'te kaleme alan Ersoy, Fatih Kürsüsünde isimli eserini ise 1914'te yazdı. Ersoy, 1917 tarihli Hatıralar ile Birinci Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli Asım'ın ardından 7. bölüm olan Gölgeler'i 1933'te tamamladı.
BİRİNCİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ
Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne seçilen Ersoy, 1921'de Ankara Taceddin Dergahı'na yerleşti. İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle kalemi eline aldı ve yazmaya başladı. Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey'in Meclis'te okuduğunda ayakta alkışlanan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de Milli Marş olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı.
1936'DA HAYATINI KAYBETTİ
Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır'da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. Mısır'dan hasta ve yorgun olarak dönen ve Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki dairede kalan Ersoy, 27 Aralık 1936'da hayata gözlerini yumdu. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği kabri, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında 2018 Yılı Vefa Ödülü(ne layık görülen Akif, vatan şairi ve milli şair olarak da Türk insanının kalbindeki yerini koruyor.
QHA