Göç ve uyum konulu toplantıda Türkiye'deki göç olgusu anlatıldı

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, yabancı ve yerli basın için “göç ve uyum” konulu toplantı düzenledi. Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü, Türkiye’ye yönelik düzenli göç hareketliliğinde geçmişte hiç olmadığı kadar önemli bir artış yaşandığını belirtirken, ülkede 196 farklı ülkeden yaklaşık 5,5 milyon insanın olduğunu, bunlardan çoğunun geçici koruma statüsüne sahip olduğu ve sadece 28 kişinin mülteci statüsünde olduğu kaydedildi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde, çevrimiçi olarak “Göç ve Uyum Konulu Yerel ve Yabancı Basın Buluşması” gerçekleştirildi. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak finansmanıyla sürdürülen “Göç ve Uluslararası Koruma Konularında Toplumsal Farkındalık Artırma Teknik Destek Projesi” kapsamında gerçekleştirilen buluşma sırasında Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü uyum ve iletişim faaliyetleri paylaşılırken, Türkiye’de göçe ve yabancılara ilişkin en güncel durum veri, istatistik ve olgularla aktarıldı.

21 MİLYONDAN FAZLA SIĞINMACI KENDİ ÜLKESİNDEKİ ZULÜMDEN KAÇTI

Açılış konuşması yapan Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü, dünyanın son on yılda 2. Dünya Savaşı’ndan beri en büyük insani hareketliliği yaşadığını ifade ederek, Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre dünya genelinde 272 milyon göçmen bulunduğunu, bunların 80 milyonunun zorla yerinden edinmiş kişilerden oluştuğunu belirtti. Ünlü ayrıca, 21 milyondan fazla sığınmacının kendi ülkelerindeki zulümden, şiddetten kaçarak başka ülkelerde can güvenliği aradığını dile getirdi.

TÜRKİYE GÖÇ OLGUSUNUN TAM ORTASINDA

Göçün insanlık tarihinden bu yana var olduğunu ve günümüzde önemini hala koruduğunu kaydeden Ünlü, Türkiye’nin de bu olgunun tam ortasında bir konumda yer aldığını belirterek, şunları söyledi:

“Bunun birkaç nedeni var. Bulunduğumuz coğrafyada komşu ülkelerdeki iç savaşlar, çatışmalar, istikrarsızlıklar gibi nedenlerle kendi ülkelerinde can ve mal güvenliği tehdit altında olup, koruma ihtiyacına binaen ülkesinden ayrılıyorlar.3,6 milyon Suriyeli misafirimiz geçici koruma statüsüyle hala ülkemizde yaşıyor. Yine yüksek miktarda Suriyeli, komşu ülkelerden diğer komşu ülkelere geçiyor.”

SADECE SURİYELİLER YOK

Türkiye’nin son 20 yılda ekonomik olarak güçlenmesi, büyümesi, sanayide, ticarette, turizmde gerçekleştirdiği büyük hamleler sonucu bölgede bir cazibe merkezi olarak yükseldiğini belirten Ünlü, bunun neticesinde Türkiye’ye yönelik düzenli göç hareketliliğinde önemli bir artış yaşandığına işaret etti. Ünlü, Türkiye’de yaşayan yabancıların sadece geçici koruma kapsamında Suriye’den gelen sığınmacılardan oluşmadığını söyledi.

TÜRKİYE MÜLTECİ STATÜSÜNDEKİ EN FAZLA İNSANI BARINDIRIYOR

Günümüzde Türkiye’nin, dünyadaki göç alanında uluslararası değerlendirmelere göre en fazla mülteci statüsündeki insanı barındırdığını belirten Ünlü, şöyle konuştu:

“Ülkemiz geçmişte göç noktalarında transit bir konumdayken bugün bir taraftan transit konumunu hala korurken, bir taraftan birçok kardeş ülke, kardeş topluluklar için aynı zamanda destinasyon hedef ülke konumuna gelmiştir. Suriye dışındaki ülkelerden farklı nedenlerle belirli sebeplerle barınamayıp, koruma talebiyle gelen yabancıları eklediğimizde, bir taraftan da sosyo-ekonomik nedenlerle, küresel sistemin özellikle yol açtığı birtakım gelir dağılımında ve ülkelerdeki ekonomik istikrarsızlıklar nedeniyle daha iyi bir hayat için ülkesini terk eden düzensiz göçmenleri de kattığımızda, ülkemiz bugün dünyadaki göç alanında uluslararası değerlendirmelere göre en fazla mülteci statüsündeki insanı barındırıyor.”

196 FARKLI ÜLKEDEN 5,5 MİLYON İNSAN VAR

Etkinlik sırasında Türkiye’deki göç yönetimi hakkında bilgi veren Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, ülkede yabancı sayısına ilişkin verileri paylaşarak, Türkiye’de 196 farklı ülkeden yaklaşık 5,5 milyon insan olduğunu ve bunların 3,6 milyonunun 2011 krizinden itibaren Suriye’den gelenler olduğunu ifade etti. Suriye’deki savaşın başlamasının ardından Türkiye’ye gelenlerin geçici koruma statüsüne alındığını kaydeden Ok, Suriye’den gelenlerin mülteci olmadığını, geçici koruma statüsüne sahip olan sığınmacılar olduğunun altını çizdi. Ok, “Suriyelilere mülteci statüsü vermiyoruz çünkü onlar bize iltica etmediler. Zorla yerlerinden edindikleri için onlara geçici koruma statüsü veriyoruz.” dedi.

TÜRKİYE’DE SADECE 28 MÜLTECİ BULUNUYOR

Türkiye’de yasalara göre mülteci olarak tanımlanmış insan sayısının sadece 28 olduğunu vurgulayan Ok, bunun dışında yaklaşık 2 bin civarında şartlı mülteci olduğunu, ikincil koruma statüsüne sahip kişilerin ve uluslararası koruma statüsüne sahip insanlar olduğunu belirtti.

Dünyada zorla yerlerinden edinmiş insanların sayısına da değinen Ok, 2010 yılında bu sayı 41 milyon iken 2020 yılında bu sayının ikiye katlandığını ve 80 milyon oluşturduğunu bildirerek, en çok sığınmacıya kaynaklık eden ülkelerin Suriye, Venezuela, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar olduğunu aktardı.

Türkiye’de göç alanında yürütülen uyum faaliyetleri, bu çerçevede yapılan ve yapılması planlanan çalışmalar hakkında bilgi veren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Aydın Keskin Kadıoğlu, söz konusu etkinliğin ana amaçlarından birinin de Türkiye’de bulunan göçmenlere yönelik pozitif farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti.

4 MİLYONUN ÜZERİNDE BAŞVURU VAR

Ayrıca etkinlikte, “Uluslararası Koruma Alanında Güncel Durumlar” başlıklı sunum gerçekleştiren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uluslararası Koruma Dairesi Başkanı Harun Başıbüyük, Türkiye’de göçmenlere statü verilmesi ile ilgili düzenlemeleri anlatırken ülkede halihazırda 4 milyonun üzerinde geçici koruma ve uluslararası koruma başvuru sahibi bulunduğunu ifade etti.

Ayrıca konuşmacılar, Türkiye’de göç alanında kullanılan kavramlar üzerinde durarak, medyada göçle ilgili terminolojilerin yanlış kullanıldığına dikkat çekti. Ayrıca, etkinlik sırasında yabancı ülke vatandaşlarına Türkiye’de ikamet hakkı sağlayan belgeler ve Göç İdaresinin yabancılar için faaliyete geçirdiği acil yardım hattı YİMER 157 hakkında bilgi paylaşıldı.

Konuşmaların ardından, yerel ve yabancı basın mensuplarının konuyla ilgili soruları yanıtlandı.

QHA