BURSA ARENA / Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılından bu yana Türkiye tarafından Suriye'de oluşturulan güvenli bölgelere 500 bin Suriyelinin geri döndüğünü söyledi.
Suriye'nin kuzeyinde bulunan İdlib'e Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda inşa edilen briket evlerin açılış töreninde konuşan Erdoğan, Türkiye'deki 1 milyon Suriyelinin ülkelerine "gönüllü dönüşüyle" ilgili hazırlık yaptıklarını da söyledi.
Cumhurbaşkanı, İdlib'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katıldığı temel atma töreninde video bağlantı yöntemiyle bir konuşma yaptı.
Erdoğan, İdlib'deki briket ev sayısının 100 bine çıkarılacağını söyledi, 4 ayrı bölge için daha benzer bir planı açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de bulunan başta Azez, Cerablus, El Bab ve Tel Abyad kökenliler olmak üzere 13 bölgeye 1 milyon kişinin dönüşü için de benzer bir proje planladıklarını söyledi.
Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'ne göre, Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke.
Mülteciler Derneği'nin 24 Mart itibarıyla yayımladığı raporda 3 milyon 754 bin 591 Suriyelinin Türkiye'de olduğu belirtiliyor.
Siyasetin ana gündemlerinden biri
Başta Suriyeliler olmak üzere Türkiye'deki sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi uzun bir süredir siyasetçilerin gündeminde.
Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, söz konusu briket evlerin tamamlanmasıyla Suriyelilerin gönüllü olarak ülkelerine döneceklerini söyledi ve iktidarlarının "sığınmacıları kovan değil, kucaklayan" bir anlayışa sahip olduğunu ifade etti.
Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ise Ramazan Bayramı için ülkelerine giden Suriyelilerin geri dönmemesi gerektiğini söylemişti.Muhalefet dış politikaya öncelik veriyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sık sık, iktidar olmaları halinde 2 yıl içerisinde tüm Suriyelileri geri göndereceklerini taahhüdünde bulunuyor.
Kılıçdaroğlu bu projesini Suriye'ye yönelik ekonomik ve diplomatik yollarla yapılacağını söylüyor.
İYİ Parti Genel Başkanı da iktidarlarıyla birlikte Suriye ile ilişkilerin iyileştirilip sığınmacıların ülkelerine öyle gönderileceğini öne sürüyor.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) lideri Ali Babacan da benzer bir yöntemi tercih ediyor. Babacan, sınır güvenliğinin sağlanması, düzensiz göçün engellenmesi ve sığınmacıların da ülkelerine dönüşü için Suriye'de kalıcı çözüme odaklanılması gerektiğini dile getiriyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Suriyelilerin geri gönderilmesi için Türkiye'nin güney komşusunda barışın yeniden tesis edilmesi gerektiği fikrinde.
Karamollaoğlu konuyla alakalı, "Mülteci meselesinin çözümü mültecilere kötü davranmak, insanlık dışı uygulamalarda bulunmak değildir. Esad'la bu meselenin çözülmesi şart. Fakat ben Esad'la görüşmem geri adım atmam diyor olabilirsiniz. Ergenekon'da nasıl geri adım attıysanız bunda da geri adım atın. Kendiniz görüşmek istemiyorsanız birilerini gönderin görüşsünler" diyor.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise iktidarın sığınmacıları bir nefret objesi haline getirdiği görüşünde. Sancar konuya ilişkin, "Suriye'de Kürtlerin hak kazanmasın diye iç savaşı körükleyenler bu topraklara gelenlere nefret kusuyor, saldırılar düzenliyorlar" değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye'nin en yakıcı sorunlarından birisinin mülteci krizi olduğunu belirten Sol Parti de "krizin sorumluluğunun iktidarda, yanlışının ise muhalefette olduğunu" savunuyor. Bunun bir "çıkışsızlık" olduğunu aktaran partinin başkanlar kurulu üyesi Önder İşleyen, "Barış siyasetinin sonucunda gönüllü olanların yurtlarına dönüş yolu açılabilir. Bunun için Suriye'nin yeniden inşası için uluslararası dayanışmanın geliştirilerek Suriyelilerin eve dönüş koşullarının yaratılması gerekiyor" diyor.
Ümit Özdağ ve diğer siyasetçiler arasındaki tartışmalar
Zafer Partisi ise bu konuda en sert söylemleri dile getiren parti konumunda. Nitekim partinin sloganı da "Zafer Partisi gelecek, tüm sığınmacı ve kaçaklar gidecek".
Partinin genel başkanı Ümit Özdağ'ın gerek katıldığı tartışma programlarında gerekse de sosyal medyada verdiği mesajların başında bu konu yer alıyor.
Babacan, Zafer Partisi'nin sloganını ve Özdağ'ın bu konu hakkındaki sözlerini isim vermeden, "Yapabilir mi yapamaz; uluslararası hukuk buna izin vermez" diyerek eleştirdi.
Özdağ ise Twitter hesabından Babacan'a, "'Gel televizyonda konuşalım anlatayım' diyorum, korkup gelmiyorsun. Gel sana anlatayım hepsinin nasıl gideceğini" sözleriyle yanıt verdi.
Özdağ, daha evvel mensubu olduğu İYİ Parti'nin genel başkanı Meral Akşener'le de benzer bir tartışma yaşadı.
Sığınmacılara vicdansızlık edilmesini istemediklerini belirten Akşener, "Bir tarafta, 'ensar' diye diye, ülkeyi yol geçen hanına döndüren, Bay Kriz var. Diğer tarafta da; âdeta yabancı düşmanlığını körükleyen, bir orta çağ kafası var" diye konuşmuştu.
Özdağ, Akşener'in sözlerinin partisi özelinde yapılan birer suçlama olduğunu belirterek, "Vicdansız olanlar onlarca Türk genci Türkiye'de sokaklarda Suriyeli çeteler tarafından öldürülürken bir tanesinin annesine telefon edip 'başın sağ olsun' diyemeyen Meral Akşener gibi siyasetçilerdir" diye konuşmuştu.
BBC