Türk edebiyat tarihinde "Bayrak Şairi" olarak tanınan, şair ve yazar Arif Nihat Asya, vefatının 48. yılında rahmetle anılıyor.
Milli ve dini duygular içeren şiir ve yazılarıyla Türk edebiyatının en önemli isimlerinden kabul edilen Arif Nihat Asya, vefatının 48. yıldönümünde saygıyla anılıyor.
Türk edebiyat tarihinde “Bayrak Şairi” olarak tanınan, şair ve yazar Arif Nihat Asya, unutulmaz bir isim olarak hafızalardaki yerini koruyor. Şair, yazar, öğretmen ve siyasetçi Arif Nihat Asya büyük yankı uyandıran "Bayrak" şiirinin yanı sıra "Bir Rüzgar Bekliyor", "Fetih Davulları", "Selimler", "Kubbeler", "Süleymaniye" gibi şiirleriyle de ön plana çıkıyor.
ARİF NİHAT ASYA KİMDİR?
Asıl ismi Mehmed Arif olan Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904’te Çatalca’nın İnceğiz köyünde Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım’ın oğulları olarak dünyaya geldi. Babasını henüz birkaç günlükken kaybedip annesinin başka biriyle evlenmesi üzerine çocukluğu akrabalarının yanında geçen Arif Nihat, 1912’de Balkan Harbi’nin sonunda İstanbul’a gelerek eğitim hayatına başladı. Bolu ve Kastamonu Sultanisi’nde lise eğitimini alan, Kastamonu’daki eğitimi Milli Mücadele yıllarına denk gelen Asya, İstanbul Dârülmuallimîn-i Âliyesi’nde ve aynı zamanda İstanbul Postahanesi’yle Anadolu Ajansı’nda çalıştı.
Arif Nihat, 1928’de okulun edebiyat bölümünü bitirerek öğretmen olarak Adana’ya tayin edildi. Burada Adana Lisesi ile kız ve erkek öğretmen okullarında on dört yıl edebiyat öğretmenliği ve idarecilik yaptıktan sonra 1950-1954 yılları arasında Adana milletvekili oldu, 1954’te de tekrar öğretmenliğe döndü. 1959-1961 yıllarında Kıbrıs’ta çalışan Asya, 1962’de emekli oldu. Son olarak 5 Ocak 1975’te Ankara’da hayatını kaybetti.
Arif Nihat Asya, Mevlana’nın fikirlerinin benimsendiği Mevlevî kültürünü yakından tanımış, şiirlerinde etkileri görülmüştür. Kubbe-i Hadrâ adlı kitabında Mevlana ve Mevlevilik’le ilgili şiirlerini bir araya getirdi.
"EY MAVİ GÖKLERİN BEYAZ VE KIZIL SÜSÜ"
Türk edebiyatında "Bayrak" şiiriyle ön plana çıkan Arif Nihat Asya, zamanla edebiyat dünyasında “Bayrak şairi” olarak anılmaya başlandı. Milli duygularını coşkulu ve sade dille aktaran Asya’nın şiiri hala dillerden düşmüyor.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
QHA