BURSA ARENA / Haber Merkezi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Eğer çok dövize sıkıştıysan, önce, bindiğin 500 milyon dolarlık uçağı sat! Bir kere de sen tasarruf etsen, ne olur? Bir kereliğine, şatafattan ödün versen, incilerin mi dökülür? Bir kalemde, memlekete 500 milyon dolar girer, fena mı olur?" dedi.
Partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan'a seslenerek "Eğer dövize çok sıkıştıysan, Nebati Bakan ile birlikte, Edi’yle Büdü gibi yönettiğiniz ekonomiyi, işin ehline bırak. Merkez Bankası’nın, görevini yapmasına müsaade et. En azından seçimlere kadar da, ekonomiye burnunu sokma. " dedi.
Akşener, Yeniçağ'da yayınlanan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemizin yıllarca biriktirdiği döviz, çarçur edilirken; adım adım, tam teşekküllü bir sermaye kontrolüne doğru gidiyoruz.
40 yıl boyunca, kat ettiğimiz tüm aşamalar; siyasi ömrünü tamamlanmış bir iktidarın, kaçınılmaz sonunu, biraz daha geciktirebilmek için, feda ediliyor.
Küçük yatırımcısına, vatandaşlarına düpedüz kumpas kuran, Yanlış algılarla, piyasayı yönlendirmeye çalışan, Tüm güvenilirliğini ve itibarını yitirmiş olan, bu ekonomi yönetiminin, artık ülkemize verebileceği hiçbir şey kalmamıştır.
Buradan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; Belli ki, saraydaki lüks ve şatafat, senin gözünü kör etmiş. Ama ben sana hatırlatayım:
Sen, milletin sana vermiş olduğu yetkiyle oradasın. Yani o koltuk da, o saray da bu milletin. Senin bu millete;
“Satın dövizleri, yoksa kredi vermem.” deme gibi hakkın yok. Çünkü; Merkez Bankası da bu milletin. Basılan para da bu milletin. Bunların hiçbirisi, senin babanın malı değil.
Sen önce, yandaşına satın aldırdığın, televizyon kanalı için verilen kredinin peşine düş. Sen önce, yandaşlarına verilen, karşılıksız kredilerin peşine düş. Sen önce, yandaşlarının, döviz mevduatlarının peşine düş. Sen, saraydaki bir küçük azınlıkla birlikte, sefa sürerken; bir sürü işe yaramaza, 5 maaş, 10 maaş, 15 maaş bağlarken; ulufe dağıtır gibi, ihale dağıtırken; bu millete parmak sallayamazsın.
Eğer çok dövize sıkıştıysan; Önce, bindiğin 500 milyon dolarlık uçağı sat! Bir kere de sen tasarruf etsen, ne olur? Bir kereliğine, şatafattan ödün versen, incilerin mi dökülür? Bir kalemde, memlekete 500 milyon dolar girer, fena mı olur?
Millete “dövizini sat” diyorsun, sonra milletin sattığı dövizleri alıp, yandaşının cebine koyuyorsun. Eğer çok dövize sıkıştıysan;
Yandaşlarına verdiğin, döviz garantili ihaleleri, Türk lirasına çevir!"
Geçiş garantili projelere her yıl, milyarlarca dolar ödüyoruz. Kime döviz garantili ihale verdiysen, hepsini çağır. “Artık döviz garantisi yok.” de. “Her şey artık lirayla olacak.” de. Zaten hepi topu beş kişi.
Sürekli milletimize parmak sallayacağına, Bir kere de, beşli çetene parmak salla. Bir kere de, elini onların cebine sok. Bir kere de, onlardan fedakarlık iste.."