"Ülkesini, Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti, Dilini de Yabancı Diller Boyunduruğundan Kurtarmalıdır." (M.Kemal Atatürk)
TÜRKÇEM, BENİM SES BAYRAĞIM..
Gürül gürül akan bir Türkçe var. Sesini duyuyor musunuz? Ben duyuyorum. Türkçe’den uzakta yaşayanlar bu sesi duyamaz. Duysalar da onlara sinek vızıltısı gibi gelir. 26 Eylül Dil Bayramı’nda sizlere gürül gürül akan Türkçe’nin sesini duyurmaya çalışacağım.
İlk Türkçe yazılı metinler Göktürk yazıtlarıdır. Daha sonra Kaşgarlı Mahmut Türkçe sözcükleri derlemiş sözlük oluşturmuştur. 1072-1074 yılları arasında yazılan sözlükte 7.500 sözcük vardır.
Karamanoğlu Mehmet Bey “Türkçe’den başka dil kullanılmayacak!” diye buyruk çıkarmış, ancak bu buyruğun ömrü Karamanoğulları’nın ömrü kadar olmuştur.
Osmanlı Türkçe’ye yüz vermemiş, Türk sözcüğünü aşağılama olarak kullanmıştır. Osmanlı’da Türk demek “akılsız, kaba” demektir.
Osmanlıca Arapça, Farsça ve Türkçe’den oluşturulmuş bir dildir. Osmanlıca bilmek için üç dili de iyi bilmek gerekir. Onun için Osmanlı’da okur-yazar sayısı çok azdır.
Türkçe Yunus’un, Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın dilinde yaşar. Halk Türkçeyi yaşatır. Tanzimat döneminde Şinasi tek bir cümle olan Osmanlıcayı paragraflara, tümcelere böler, noktalama işaretlerini kullanır. Osmanlıcayı anlaşılır kılmaya çalışır.
1910’larda Şemsettin Sami sözlük hazırlar. Sözlüğünde 13.000 civarında sözcük yer alır.
Mustafa Necati 1928 yılında ABECE değişikliği yapar. Türkçe’nin önü açılır. 1 Ocak 1929 günü gazeteler Türkçe çıkar.
26 Eylül 1932 yılında Türk Dil Kurumu kurulur. Türkçe seferberliği başlatılır. Türkçe metinler taranır, “Tarama Sözlüğü” oluşturulur. Anadolu’daki sözcükler derlenir, “Derleme Sözlüğü” oluşturulur.
“Bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” diyen Mustafa Kemal Atatürk geometri kitabı yazar. Geometri terimlerini Türkçeleştirir: açı, üçgen, dikdörtgen, toplama, çıkarma…
Türkçe doğal yatağına kavuşur gürül gürül akmaya başlar. Bugün Türkçe çeşitli dillerden gelen sözcükleri karşılamaya yeter. Bunun için ulus bilinci olanların çaba göstermesi gerekir.
Her sözün, ararsan vardır Türkçesi!
Türkçe her şeyi anlatmaya yeterli değil diyenlerin kendileri de yetersizdir. Suç Türkçe’de değil bizdedir. Türkçe ile bilim de yapılır, felsefe de...
Türkçe;
● Somut bir dildir. Somut şeyler daha kolay anlaşılır. Benzetmeler buna örnektir.
● Işıklı bir dildir. Gelişmeye açıktır. Türkçe’de sözcüklerin anlatıma göre yeri değişir. Köklere yeni ekler getirilerek yeni sözcükler oluşur. Sözcüklerimiz çok anlamlıdır. Türkçe’nin anlatım gücü sonsuzdur.
● Müzikli bir dildir. Güzel yazılmış Türkçe şiirler kulağa hoş gelir, çabuk bestelenir.
● Matematiksel bir dildir. Türkçe’nin kuralları (ünlü uyumları, ünsüz benzeşmeleri,..) bir matematikçinin elinden çıkmış gibidir.
Böylesine güzel bir dilimiz var. Onu bilinçle, inatla kullanalım. Ulusal bilinç bunu gerektirir.
Cemal Süreya “Türkçe bilenin işi rast gider” der.
Türkçe kullanıyorsanız İŞİNİZ RAST GİTSİN...
Türkçe’ye gönül ve emek verenlerin Dil Bayramı kutlu olsun..