Mücadelenin ve umudun sesi, kendine has yorumu ile tanıdığımız değerli sanatçı Edip Akbayram’ı geçirdiği zatürre sonrası yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 2 Mart 2025 tarihinde İstanbul’da yitirmenin üzüntüsünü yaşamaktayız.
29 Aralık 1950 tarihinde Gaziantep'te doğan ve dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan Edip Akbayram, çocukluğunu bu hastalığın pençesinde geçirdi. Müziğe tutkusu da çocukluk yıllarında başladı. Lise yıllarında kurduğu orkestra ile Pir Sultan ve Karacaoğlan'ın şiirleri üzerine yaptığı bestelerle müzik dünyasına adım attı. 1971 yılında İstanbul'da Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Âşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan “Kükredi Çimenler” şarkısıyla birinci oldu ve müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edindi.
1974 yılında kurduğu Dostlar Orkestrası ile Türk Halk Müziği ve rock müziğin birleşmesiyle ortaya çıkan Anadolu rock türünde unutulmaz eserler verdi. Edip Akbayram, halkın sıkıntılarını, mücadelelerini ve umutlarını şarkılarında anlattı. Bu yüzden şarkıları, ezilenlerin ve emekçilerin yüreğinde yıllardır yaşamaktadır ve sonsuza dek yaşayacağına da kuşku yoktur. “Bekle Bizi İstanbul” şarkısında ‘haramilerin saltanatını yıkacağız’ söylemiyle, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” şarkısında umut aşılamasıyla, “Aldırma Gönül” şarkısıyla her şeyin üstesinden geleceğimizi, “Güzel Günler Göreceğiz” şarkısıyla güneşli günlere kavuşacağımızı seslendirerek gönüllerde büyük sevgi kazandı.
Fethullah Gülen’in vereceği ödülü kabul etmeyen nadir kişilerdendi. Fethullah Gülen’den ödül alanların “Yılın Atatürkçüsü” seçilmelerinin aksine, unutulmaz Cumhuriyet Mitinglerinin güçlü ve gür sesiydi, şarkılarıyla milyonların içini ısıtan halk sanatçısıydı. Atatürk devrimlerinin ve cumhuriyetin söz konusu olduğu her yerde sesiyle, müziğiyle bulunması unutulmayacaktır. Cumhuriyet mitinglerine kendi olanaklarıyla katılıp, ücret almadan umut aşılayan büyük bir değerdi.
17 Mayıs 2009 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği olarak Ankara’da bir milyonun üzerinde bir katılımla düzenlediğimiz mitingi anımsamadan geçemeyeceğim. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri olarak Edip Akbayram ile görüştüm. Mitinge katılmaktan onur duyacağını söyledi ve küçük bir istekte bulundu; “beni otelden alıp, sonra yine otele bırakabilir misiniz?” Bu görevi gerçekleştiren eşim Gülümden Alev-Karaman, Edip Akbayram’ı otelden alarak miting başlamadan önce alana getirdi. Miting başlayana kadar Edip Akbayram ile sohbet ettik, son derece alçak gönüllü, hoşsohbet, sevecen bir kişilikti. Konuşma sırasında Gaziantep yemeklerinden söz açılınca, “mutlaka İstanbul’a gelin, sizi nefis Gaziantep yemekleri yapan restorana götüreceğim” dedi. Miting bitince otele götürmek üzere Edip Akbayram’ı eşim arabasına aldı. O kalabalıkta araba ağır ağır yol alırken, araçta Edip Akbayram’ın olduğu fark edildi. O insan seli, arabayı kucakladı, sırtladı ve elden ele, omuzdan omuza miting alanından Anıtkabir’e doğru adeta havada uçurup, götürdü.
Son derece üretken ve yaratıcı bir sanatçı olan Edip Akbayram, rüzgâra karşı şarkı söyleyerek, topluma karşı bilinçli aydın sorumluluğunu üstlendi. Eğilmez, bükülmez dik duruşu ile birçok sanatçının önüne geçerek, müziği, güçlü sesi, insani duruşu ve cumhuriyete bağlılığıyla unutulmazlar arasında yerini aldı.
İlkelerinden hiç taviz vermeden, cumhuriyetin aydınlık yolundan yürüyerek, milyonların gönlünü kazanan saygın ve büyük sanatçı Edip abim, huzur içinde uyuyun. Ülkemize yaptığınız katkılarınız hiç unutulmayacak, şarkılarınız yıllar yılı hep belleklerimizde yerini alacak ve çok özleneceksiniz…
10 Mart 2025