FUNDA ALTINOK yazdı: "Fanatizmden Özgürleşmek.."

Fanatizm bir inanca, bir öğretiye, bir kuruma, bir organizasyona, bir takıma, bir şahsa aşırı ölçüde, tutkuyla, hastalıklı bir şekilde bağımlılık geliştirmektir. Fanatizm aşırı duygusal bağımlılık ile yürür ve inanılan ya da bağlanılan şeyin diğerlerinden üstün olduğu varsayımına temellenir. Taraftarı olduğu şeyin en iyisi, en doğrusu, en güçlüsü olduğuna dair körü körüne sorgulamadan, araştırmadan, başkalarını dinlemeden inanmaktır fanatizm.

Hiç kimse fanatiklikten hoşlanmasa da herkesin içinde bir parça fanatizm vardır…

Bu konuda her şey önce aileden başlar. Çocuk için aile her şeydir, bu yüzden o önce ailesinin fanatiği olur. Onun ailesi haksız bile olsa savunur, çünkü her şeyini ailesine borçludur. Ayrıca ailede ebeveynlerin aile ile ilgili söylediği koşullanmalar çocuğun zihin alanına yerleşir. Sonraki yıllarda okuduğu okulu, spor kulübü veya takımı, işyeri, ülke, ırk, din, köken vb. gibi konularda fanatiklik gelişebilir.

Birey eğer hayatından tatmin olmaz ve sıkılırsa özsaygısını yükseltmek, kendine bir kimlik bulmak, bir gruba ait olarak kendini daha değerli hissetmek vb. nedenlerden fanatikleşebilir. Fanatik kendisiyle aynı düşüncede olan kişilerle bir arada olmasından kaynaklanan güçlü hissetme duygusuna tutunur. Kendi yaşamındaki problemlerin çözümünde başarısız olan kişi fanatiği olduğu grup sayesinde aidiyet hissi ve kazanma duygusu ile iyi hisseder. Bu durum küresel toplumun politik, ekonomik ve ideolojik çıkar grupları tarafından insanları fanatikleştirme yoluyla kontrol etmek ve köleleştirmek için körüklenir. Çıkar grupları böl ve yönet politikasını izlemekte olduğu için fanatizm insanlar için zararlı ama çıkar grupları için yararlıdır.

Fanatizmin tuzağına düşmüş kişi kendi inançlarına zıt görüşleri sorgulamadan, düşünmeden tamamıyla reddeder ve başka insanların düşüncelerine kendisini kapatır. Onları dışlar, ötekileştirir, toplumun kabul ettiği değerleri hiçe sayarak kendi inançlarına göre eylemde bulunur, hatta başkalarını inançlarından vazgeçirmek için şiddete bile başvurabilir.

Tekâmül sayesinde birey uyuşturulmuş, köleleştirilmiş halden çıkabilir ve düşünmeye, sorgulamaya, zekâsını kullanmaya başlayabilir. O ebedi özünün farkına varabilir, insan olmanın amacını hatırlayabilir.

Dünya Değişim Akademisi bireyin gelişimi ve özgürleşmesi için üç yüze yakın değişim programı sunuyor insanlığa ve bunlardan en önemlisi “Tekâmül Sanatı”.

Bu değişim programlarını uygulayan herkes fanatiklikten özgürleşecek, ebedi özünün farkına varacak, zekâsı uyanacak; sorgulayan, başkalarına saygı duyan, daha olgun bir insan olma yolunda ilerleyecek.

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....