Kıyl-u Kâl
Tahribat kuşanıp zulmete koştu
Koştukça gölgesi korkutur puştu
Hâli şerre maşuk dili kıyl-u kâl
Kabir kapısında kimler tutuştu
Yolumuz
Fıtrat çalıyor sazım
"Rahîm" izimiz bizim
Âlim zalim köle hür
Şefkat herkese lazım
Oldu
Gaflet ölçü, tefecilik baz oldu
Servet arttı rahatımız bozuldu
Maneviyat kalpten dile rastgele
Huşu gitti ifadeler yoz oldu
T/avlıyor
Aslanların ininde kedicikler havlıyor
Yalaklar çoğaldıkça köpekler miyavlıyor
At yoktur yılkılarda rağbet var katırlara
Maskeli sofralarda zaman riba t/avlıyor
Buğzsuzluk
Güvendiğim insanlar ses vermiyor kuytuda
Korkuları tanrılar, İblis olmuşlar ya da
Mevsim kızgın yeminli, her bir köşe lanetli
Çokluklara bakmayın yalnız kaldık dünyada
Hırs
Odur ahlak sahibi
Rıfk ile davrananlar
Hiddet sözün ayıbı
Hırs ehli aldananlar
Biz
Bizi bizden kovarlar “biz”i bilmez bu huyla
Murakabe gerekir gözyaşı sükûtuyla
Musibettir imtiyaz tahlil edin biz neyiz
Ben diyen kavimlerin bulunduğu gündeyiz
Mira
İyileşmez dert bilenler yarası
Değil elbet derdi ekmek parası
O Rezzak hem tevekkülü unutmaz
Hakikattir dert bilmenin mirası
Namaz
Var edene vurgun hayattır namaz,
Hakikat sadakat cihattır namaz.
Muazzam bir sevda âşıklar bilir
Kendini bilmeyen aşktan anlamaz
Etmez
Ruhun mahzenini çehrene ekle
Pek arayı dizdin semti Bebek’le
Avurtlar dolusu necaset niye
Seni kabul etmez Süleymaniye