Meyveleri mumladık
Biberleri toz eyledik kırmızıyla,
Zeytini tombul edip karaladık, boyaladık.
Piliçleri üç günde tavuk yaptık
Limonu kükürtle bir gecede sararttık
Olmadı greyfurtla nikâhladık!
Meyveleri sebzeleri
İlâçladık, büyüttük şişmanlattık
Olanlara önce katıla katıla güldük
Bol para kazandık!
Sonra satılmadı diye oturduk ağladık.
Ormanları koruyamadık yaktık
Bir hiç uğruna kestik
Parselledik, sattık…
Dudakları budakları
Aşırıları-karışıkları-kırışıkları
Detoksladık- Betoksladık!
Eli öldürdük,
Kalem ile kelama haddini bildirdik
Dil bülbül idi tut dedik
Tutmadı dut yedirdik
Ters tepti tosladık!
İçimiz kan ağlasa da çaktırmadık;
Gözlere siyah gözlük takıp
Dişlerimizi gösterdik, sırıttık
Herkes bize, biz herkesi; gülüyor zannettik
Pireyi deve yaptık
Başkalarını kandırdık
Kendi yalanımıza sonunda bizde inandık
Velhasıl-ı kelâm insanlıktan ikmale kaldık!
Adaletle-Nefreti
Günah ile Mübahı
Liyakatle-Torpili
Âlimle- Zalimi
Din ile Kini
Bilmem kimle kimi
Sapla- Samanı
Birbirine karıştırdık!
Akıl Fikir’e danışmadı
Vicdan arazi oldu barışmadı
Dil her ikisiyle de uyuşmadı
Mantık rafa kalktı
Emir - Demiri kesti
Evet, efendimle sepet efendimle
Günümüz geldi geçti
Rehaveti bahar meltemi sandık
Baharı görmeden yaz bizden kaçtı
Oturduk, yine ağladık!
Kim ne yaparsa bu dünyada
Misliyle gelirmiş başına
Böyle gelmiş böyle gider
Böyle tarak böyle başa
Öldükten sonra ne yazılır
Kim yazar, ne yazar mezar taşına
Ağlamayla ulaşılmaz,
Devam et sen, boş ver uyu
Millet gidiyor arşa!
7.4.2018