Bilimsel olarak kesinleşen bilgilere göre her şeyin kendine has bir frekansı olduğu gibi insan vücudunun ve her hücresinin de kendine has doğal bir frekansı vardır. Aynı şekilde her bakterinin, her virüsün ve her hastalığın da doğal bir frekansı vardır. 

Sadece maddi/fiziksel varlıkların değil duyguların, düşüncelerin, ilişkilerin, isteklerin, okuduğumuz kitapların, topladığımız dokümanların, izlediğimiz haberlerin, filmlerin toplumsal konuların ve yaşadığımız stres yoğunluğunun da bir frekansı vardır.   

Eğer hasta olan organlarımızı oluşturan hücrelerimizin (düşük olan frekansını) kendi doğal frekansına yükseltmek mümkün olabilirse, tüm vücudumuzu sağlığına kavuşturmamız da mümkündür. 

Aynı şekilde vücudumuzun frekansıyla çelişen, onu bloke eden, aşağı düşüren dalga boylarının ise hastalığa hatta ölüme neden olduğu bilinmektedir.

Örneğin yapılan klinik çalışmalarda; sağlıklı bir insan vücudunun 62-72 MHz frekans aralığında olduğu, grip, nezle, soğuk algınlığı gibi basit rahatsızlıkların 58 MHz civarında da baş göstermeye başladığı, bazı virüs ve bakteri kaynaklı daha ağır enfeksiyonlarda 50 Mhz, kanser gibi ağır hastalıkların 42 Mhz civarında, ölüm olayının ise 25 Mhz in altında gerçekleştiği tespit edilmiştir.                               

Ancak bu değerlerin sabit olmadığı, “düşünce tarzımız, stres yönetimimiz, beslenme şeklimiz, toksinlerle olan ilişkimiz, fiziksel aktivite yoğunluğu, bulunduğumuz ortam, nefes alıp verdiğimiz hava kalitesi ve kokladığımız şifalı bitkilere göre vücut frekansımızın düştüğü veya yükseldiği de görülmüştür.”                           

Örneğin “olumsuz düşünceler ve yoğun stresin insanın vücut frekansını 12 MHz kadar düşürürken, olumlu düşünceler ve mutluluğun ise 10 MHz kadar yükselttiği tespit edilmiştir.”

Bu nedenlerle; “Siyonist çetelerin Filistin’de yaptığı katliamlar ve ekonomik hayatımızda yaşanan (gücümüzün yetmediği) tüm olumsuzluklara rağmen,” bağışıklık sistemimize destek olarak hastalık riskimizi azaltabilmek için “özellikle düşündüklerimize ve stres yönetimine dikkat etmek zorundayız.” Bunların yanında gün içerisinde yapabileceğimiz çok basit fiziksel aktivitelerin bile frekansımızı yükseltebileceği unutulmamalı…

Yeni haftada (her şeye rağmen) strese girip olumsuzluğa kapılarak umudumuzu kaybetmeden, daha sakin olup pozitif düşüncelerle frekansımızı yüksek tutarak hastalıklara karşı direncimizi artırabilmemiz umuduyla...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.