Nöroloji Uzmanı Dr. Zakir Koç: “Bunamanın en sık nedeni alzheimer hastalığıdır”

Nöroloji Uzmanı Dr. Zakir Koç, bunamanın en sık nedeninin alzheimer hastalığı olduğunu söyledi. Dr. Koç, “Alzheimer hastalığını ortadan kaldırabilecek bir tedavi bugün için ne yazık ki yoktur” dedi.
Edirne Uzunköprü Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Zakir Koç, bunamanın en sık nedeni olan alzheimer hastalığı hakkında bilgi verdi. Dr. Koç, bunamanın tıptaki ifadesiyle ‘demans’ın kişinin aklının yitirilmesi anlamına geldiğini belirterek, “Bu sözcük birçok hastalığı bünyesinde barındırmaktadır. Kişinin başta hafıza olmak üzere, zihinsel ve sosyal yeteneklerinde günlük hayatını etkileyecek düzeyde bozulmayı ifade eder. Bunamanın en sık nedeni alzheimer hastalığıdır. Beynin bazı bölgelerinde proteinler biriktiği için beyindeki sinir hücreleri hasar görür, haberci kimyasal maddeler azalır, sonuçta bellek ve öğrenme gibi zihinsel beceriler bozulmaya başlar” dedi.
Dr. Koç, alzheimer hastalığının genellikle yaşlılıkta görüldüğünü dile getirerek, “65 yaşın üzerinde 10 kişiden birinde, 85 yaşın üzerinde iki kişiden birinde görülür. Tüm dünyada 20 milyona yakın alzheimer hastası bulunmaktadır. Kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen aynı oranda görülür. Alzheimer hastalığı bulaşıcı veya kalıtsal bir hastalık değildir. Ancak düşük oranda ailesel bir yatkınlık olabileceği düşünülmektedir” ifadelerini kullandı.
Alzheimer hastalığının bunamanın en sık nedeni olduğuna değinen Dr. Koç, “Ancak benzer belirtiler veren başka hastalıklarda bulunmaktadır. Bu nedenle alzheimer hastalığın diğer bunama nedenlerinden tam olarak ayırt edilmesi gereklidir. Sinir hastalıkları uzmanları, yani nörologlar çeşitli testler, beyin filmleri ve laboratuvar tetkikleri sayesinde bugün büyük oranda kesin teşhis koyabilmektedir” diye konuştu.
Dr. Koç, alzheimer hastalığının ilk belirtisinin genellikle unutkanlık olduğunu belirterek, “Öğrenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, yolunu kaybetme, kişileri tanıyamama, karar verme güçlüğü gibi belirtiler verir. Huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, amaçsız dolaşma, hayaller görme, depresyon zamanla gelişebilir. Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde günlük yaşamı etkileyerek, hastayı geri dönüşsüz bir şekilde bakıma muhtaç bırakan bir hastalıktır. Hastalığın seyri genel olarak başlangıç, orta, ileri evre olarak üçe ayrılır” dedi.
Alzheimer hastalığını ortadan kaldırabilecek bir tedavinin bugün itibariyle olmadığını dile getiren Dr. Koç, “Ancak belli bir süre hastalığın ilerleme hızını durduracak ya da yavaşlatacak bazı yeni tedavi imkanları bulunmaktadır. Bu ilaçlar hastalığın bazı belirtilerini hafifleterek, hastanın yaşam kalitesini korur ve kendine daha uzun süre bakabilmesini sağlar. Depresyon, huzursuzluk, uykusuzluk gibi ruhsal bozuklukların tedavisi için de uzun zamandır kullanılan çok sayıda etkili ve güvenilir ilaç bulunmaktadır” diye konuştu.
Nöroloji Uzmanı Dr. Zakir Koç, alzheimer hastaları için ilaç tedavilerinin yanı sıra özenli bir bakımında öneminin büyük olduğunu söyleyerek, “Hastalık ilerledikçe günlük yaşamda daha fazla yardım ve güvenlik ihtiyacı doğar. Hastalarımızın mevcut fonksiyonlarının korunması, ev içinde daha keyifli dakikalar geçirmesi ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak amaçlı uğraş aktiviteleri ülkemizde bilinçli hasta yakınları tarafından eksik de olsa uygulanmaya çalışılmaktadır. Tüm evrelerdeki alzheimer hastaları ev içi aktiviteler ile hoşça vakit geçirebilir” dedi.
Dr. Koç, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Son yıllarda zihinsel ve fiziksel aktivitelerin zihin sağlığı ve bunamadan korunma yönünden etkilerini araştıran çalışmalarda boş zamanları değerlendirme ve zihinsel aktivitelere katılım ile fiziksel egzersizlerin alzheimer hastalığı ve bunama riskini azalttığı veya başlangıcını geciktirebildiği gözlemlenmiştir. Haftada bir veya daha fazla balık yiyen kişilerde, daha az yiyenlere veya hiç yemeyenlere göre alzheimer hastalığı riski daha az bulunmuştur. Akdeniz diyetini sık uygulayan kişilerde alzheimer hastalığı ve zihinsel fonksiyonlardaki yıkım hızı riski daha az saptanmıştır.”