Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Araştırma ve Uygulama Merkezi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, kapsamlı tedavi ve takip gerektiren kanser hastalığının tedavisinin, son yıllarda birçok hastalık grubu için mümkün hale geldiğini, insanoğlunun artık kansere karşı daha umut dolu olduğunu söyledi.
Kanser hastalığının oluşumu ve tedavisiyle ilgili bilgiler veren Sümbül, insan vücudunun birbiriyle koordineli çalışan yaklaşık 100-110 trilyon hücreden oluştuğunu, bu hücrelerin, tek başlarına veya grup olarak doku ve organları oluşturmak suretiyle fonksiyon gösteren vücudun yapı taşları olduğunu ifade etti.
Hedefe yönelik tedavi yöntemleri
Kanserin, kısaca “kontrolsüz, anormal hücre çoğalması sonucu doku ve organ fonksiyonlarının tedricen bozulması ve sonuçta yaşamı tehdit eden bir hal almasıyla sonuçlanan klinik tablo” olarak tanımlanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, “Son 10 yılda insanoğlunun kimyasal, viral ve radyasyon ilişkili etkenlere daha çok maruz kalması, ortalama yaşam süresinin uzaması, tanı yöntemlerindeki gelişmeler, kanser tanılarının daha ön plana çıkmasına yol açmıştır. Ayrıca, son 10 yılda tanısal moleküler biyolojideki gelişmeler kanser hücresini daha iyi tanımamıza ve böylece yeni tedavi yöntemleri geliştirmemize neden olmuştur. Önceleri hastalığa ve kişiye yönelik bireyselleştirilmiş tedavi imkanları yokken artık birçok hastalıkta hedefe yönelik (akıllı ilaçlar) bireyselleştirilmiş tedavi yöntemleri uygulanabilmekte ve bu durumda hastalığın tam tedavi edilebilmesi durumunda sağ kalım sürelerinin uzaması yönünden pozitif sonuçlara yol açmaktadır” dedi.
Başkent Hastanesi “kapsamlı onkoloji merkezi”
Son birkaç yıldır onlarca yeni molekülün bu kapsamda üretildiğini, başta Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere birçok ülkede klinik çalışmalar kapsamında hastalıklara yeni şifa kaynakları olarak uygulandığını ifade eden Sümbül, şöyle devam etti:
“Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Araştırma ve Uygulama Merkezi Tıbbi Onkoloji Kliniği olarak 2009 yılından bu yana Avrupa Onkoloji Derneği tarafından ‘kapsamlı onkoloji merkezi’ olarak akredite edildik. Merkezimiz kansere yönelik tüm tedavi yöntemlerini (cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi) etkin olarak uygulayabilmektedir. Ayrıca, hastaların etkin tedavi yöntemlerine ulaşabilmesine katkı sağlayan klinik çalışmaları Çukurova bölgesinde en etkin yürüten merkezdir. Bu bağlamda merkezimizde sık görülen meme, akciğer, prostat kanseri başta olmak üzere 10’dan fazla klinik çalışma devam etmekte ve hastalara en güncel tedavilere erişebilme olanağı sunulmaktadır. Hastanın tanı anından itibaren her aşamada bölüm içi ve multidisipliner olarak değerlendirildiği merkezimizde, en güncel tedavi yöntemleri uygun fiziksel koşullarda uygulanabilmektedir.”
Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, sonuç olarak, kapsamlı tedavi ve takip gerektiren kanser hastalığının tedavisinin, son yıllarda birçok hastalık grubu için mümkün hale geldiğini, insanoğlunun artık kansere karşı daha umut dolu bakabildiğini kaydetti.
Kanser hastalığının oluşumu ve tedavisiyle ilgili bilgiler veren Sümbül, insan vücudunun birbiriyle koordineli çalışan yaklaşık 100-110 trilyon hücreden oluştuğunu, bu hücrelerin, tek başlarına veya grup olarak doku ve organları oluşturmak suretiyle fonksiyon gösteren vücudun yapı taşları olduğunu ifade etti.
Hedefe yönelik tedavi yöntemleri
Kanserin, kısaca “kontrolsüz, anormal hücre çoğalması sonucu doku ve organ fonksiyonlarının tedricen bozulması ve sonuçta yaşamı tehdit eden bir hal almasıyla sonuçlanan klinik tablo” olarak tanımlanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, “Son 10 yılda insanoğlunun kimyasal, viral ve radyasyon ilişkili etkenlere daha çok maruz kalması, ortalama yaşam süresinin uzaması, tanı yöntemlerindeki gelişmeler, kanser tanılarının daha ön plana çıkmasına yol açmıştır. Ayrıca, son 10 yılda tanısal moleküler biyolojideki gelişmeler kanser hücresini daha iyi tanımamıza ve böylece yeni tedavi yöntemleri geliştirmemize neden olmuştur. Önceleri hastalığa ve kişiye yönelik bireyselleştirilmiş tedavi imkanları yokken artık birçok hastalıkta hedefe yönelik (akıllı ilaçlar) bireyselleştirilmiş tedavi yöntemleri uygulanabilmekte ve bu durumda hastalığın tam tedavi edilebilmesi durumunda sağ kalım sürelerinin uzaması yönünden pozitif sonuçlara yol açmaktadır” dedi.
Başkent Hastanesi “kapsamlı onkoloji merkezi”
Son birkaç yıldır onlarca yeni molekülün bu kapsamda üretildiğini, başta Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere birçok ülkede klinik çalışmalar kapsamında hastalıklara yeni şifa kaynakları olarak uygulandığını ifade eden Sümbül, şöyle devam etti:
“Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Araştırma ve Uygulama Merkezi Tıbbi Onkoloji Kliniği olarak 2009 yılından bu yana Avrupa Onkoloji Derneği tarafından ‘kapsamlı onkoloji merkezi’ olarak akredite edildik. Merkezimiz kansere yönelik tüm tedavi yöntemlerini (cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi) etkin olarak uygulayabilmektedir. Ayrıca, hastaların etkin tedavi yöntemlerine ulaşabilmesine katkı sağlayan klinik çalışmaları Çukurova bölgesinde en etkin yürüten merkezdir. Bu bağlamda merkezimizde sık görülen meme, akciğer, prostat kanseri başta olmak üzere 10’dan fazla klinik çalışma devam etmekte ve hastalara en güncel tedavilere erişebilme olanağı sunulmaktadır. Hastanın tanı anından itibaren her aşamada bölüm içi ve multidisipliner olarak değerlendirildiği merkezimizde, en güncel tedavi yöntemleri uygun fiziksel koşullarda uygulanabilmektedir.”
Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, sonuç olarak, kapsamlı tedavi ve takip gerektiren kanser hastalığının tedavisinin, son yıllarda birçok hastalık grubu için mümkün hale geldiğini, insanoğlunun artık kansere karşı daha umut dolu bakabildiğini kaydetti.