Ramazan’da uzun süren açlıktan sonra sıcacık pide, şerbetler, şekerli içecekler, hamur işleri, tatlılar sofrada gözünüze çok cazip gelebilir. Fakat besin dengesi kurup, süreci kontrol altına almak gerekiyor.
Ramazan’ın gelmesiyle, sokaklarda pide kokuları ve upuzun fırın kuyrukları oluşmaya, evlerde ihtişamlı sofralar kurulmaya başladı. Sofrada doğru besin grubu dengesi kurulmadığı ve porsiyon kontrolü yapılmadığı için, bununla birlikte sağlıklı beslenmeye ve ilaç düzenine de dikkat edilmediği için acil servis başvurularında artış yaşanıyor.
Ramazan’da Karbonhidrat Protein Dengesi
Mide-bağırsak problemleri, şeker dalgalanmaları ve kalp sağlığı problemleri yaşamamak için iftarda karbonhidrat, protein, sebze ve meyve dengesini sağlamak büyük önem taşıyor.
LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri Uzm. Diyetisyeni Kumsal Kurucu, iftar sofrasında karbonhidrat, protein dengesini kendiliğinden oluşturacak önerileri şöyle sıraladı:
Biraz tatlı biraz tuzlu: Hızlı enerji artışı sağlayan hurma, kuru kayısı, incir kurusu gibi doğal şekerler veya zeytin gibi sağlıklı yağlar ile orucunuzu açabilirsiniz.
Hafif başlangıç: Ana yemeğe yağsız, protein içeren et suyu bazlı bir çorba veya salata ile başlayabilirsiniz. Bu başlangıç midenin nemlendirilmesine ve yemeğin geri kalanına hazırlanmasına yardımcı olur. Boş mideyi bir anda doldurmak ani şeker ve tansiyon yükselmelerine, sindirim problemlerine neden olabilir.
Denge şart: İftar menünüzün karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağlardan dengeli olmasını sağlayın. Protein kaynaklarından fırında/ızgara/haşlanmış et, tavuk veya balık; kaliteli bitkisel protein kaynaklarından fasulye, nohut, mercimek (kırmızı, yeşil, beluga) veya tofu; tahıllardan bulgur/kinoa/kuskus/karabuğday/baklagil unlu makarna/siyah pirinç pilavı ve haşlanmış veya zeytinyağlı lif, vitamin, mineral deposu sebzeler tercih edebilirsiniz. Eğer iftar menünüzde pideye yer verecekseniz tahıl grubundan eksiltme yapıp avuç içi büyüklüğündeki pide yiyebilirsiniz.
İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun, Porsiyonları Küçültün!
Kilo alımına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilecek şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durup, büyük porsiyon tüketiminden kaçınmak gerektiğinin de altını çizen Uzm. Diyetisyeni Kumsal Kurucu, “Uzun süreli açlıktan sonra gözünüzün ilk gördüğü hamur işi, pastırma, sucuk, salam, sosis, pide, tatlı ve kat çıkarcasına dolu tabaklar olmasın. Ramazan sürecinde öğünlerinizi sahur, iftar ve ara öğün olmak üzere 3 periyoda bölebilirsiniz. Böylelikle gün içinde almanız gereken besin ögelerini tek bir öğüne yüklememiş olursunuz. İftardan 1-2 saat sonra yoğurt, kefir veya bitkisel süt ile ara öğün yapabilirsiniz. Eğer canınız tatlı istiyor ise ilave şekersiz atıştırmalıkları, glutensiz mini barları, meyve ile yoğurt veya süt karışımlarını, şekersiz dondurmaları tercih edebilirsiniz” dedi.
Şerbetli Tatlılar ve Güllaç Yasak Mı?
Uzm. Diyetisyen Kumsal Kurucu, son olarak tatlı konusuna da şöyle değindi: “Sağlık problemi olmayan bireyler haftada 1-2 defa dondurma, sütlü tatlı veya meyveli tatlılar tercih edilebilir. Ancak şerbetli, hamurlu ve kızartma işlemi uygulanmış tatlı tüketiminden uzak durulmalıdır. Ramazan’ın simgesi güllaç ise bu önerilere uygundur. İftardan 1-2 saat sonra bir avuç içi kadar tüketebilir.”
bursaarena.com.tr