Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Ghebreyesus'un son açıklaması endişeleri artırdı. Türkiye'de koronavirüs ne düzeyde, Türk doktorların geliştirdiği Turkovac aşısı ne aşamada? Bilim insanları yanıtladı
Ocak 2020'de Çin'in Vuhan kentinde başlayan koronavirüs (Kovid-19) salgını eskisi gibi olmasa da etkinliğini sürdürüyor.
Bir daha kısıtlama veya kapanmalar yaşanmayabilir ama virüsün hayatımızdan çıkması pek kolay olmayacak gibi.
Dünya genelinde şimdiye kadar 673 milyon 800 binden fazla insan koronavirüse yakalandı. Hastalığa yakalananlardan 6 milyon 750 bin kişi hayatını kaybetti.
İşin endişe verici tarafıysa koronavirüs kaynaklı yaşanan ölümler hala çok yüksek düzeyde.
Bunu söyleyen Dünya Sağlık Örgütü'nün en yetkili ismi.
Koronavirüs nedeniyle ölümler tekrar artma eğiliminde
Küresel sağlık durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, birçok ülkede durum ve koronavirüs nedeniyle artan ölümlerin kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Son 8 haftada 170 binden fazla kişinin virüs kaynaklı hayatını kaybettiği bilgisini paylaşan Ghebreyesus, "Bunlar sadece raporlanan ölümler, gerçek rakamlar bundan daha fazla" dedi.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de koronavirüs vakaları artış eğiliminde.
Uzmanlar sürekli tedbirli olunması ve aşılamanın tamamlanması çağrısı yapıyor.
Almanya, ABD, Çin ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke tarafından üretilen Biontech, Moderna, Sinovac ve Sputnik gibi aşılar ücretsiz olduğu halde aşılamada tam istenilen düzeye ulaşılamadı.
Koronavirüs aşısı için Türkiye'nin de Turcovac adında bir çalışması oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kameralar karşısında Turkovac aşısı olmuştu / Fotoğraf: AA
"Turkovac'ı insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli koronavirüs aşısı Turkovac'ın seri üretimine başlanması nedeniyle düzenlenen programda yaptığı konuşmada Turkovac'ı tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyacaklarını söylemişti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da kameralar önünde Turkovac aşısı olmuş ve herkesi de Turkovac aşısı olmaya davet etmişti.
Aradan aylar geçti, hatta neredeyse bir yıl olmasına rağmen yetkililer bir sessizliğe bürünmüş durumda. Hiç kimse ne vaka sayılarını ne Turkovac'ı ağzına almıyor.
Tam unutuldu derken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, konuyu tekrar gündeme taşıdı.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan CHP'li Kuşoğlu, "Turkovac diye bir Kovid aşısı vardı, piyasada olmamasına rağmen vurdurmayanı hain ilan ediyorlardı. Ne oldu o aşı" sorusunu yöneltti.
Kuşoğlu haksız sayılmaz. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, aşıya karşı çıkanları "kanı bozuk" olarak nitelemişti.
Şen, yerli koronavirüs aşısı Turkovac'la ilgili eleştiride bulunan eski Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cem Toker'e "Türkovak'ın etkili olabilmesi için kanın bozuk olmaması lazım" diye cevap vermişti.
Gerçekten Türkiye'de koronavirüs salgını ne düzeyde? Türk bilim insanlarının geliştirdiği Turkovac aşısı ne oldu?
Bilim insanları, konuya ilişkin Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulundu.
"Kraken bugüne kadar gelişmişlerden en farklısı"
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol dünyada pek çok ülkenin hastalık kayıt ve veri paylaşımını bıraktığını, hatta varyantın gelişimiyle ilgili en önemli bölgeler olan Güney Afrika ve Hindistan'da varyant izleniminin bile sonlandırıldığını söyledi.
Esin Davutoğlu Şenol / Fotoğraf: Twitter
Veri sonlandırmayı fırtınalı havada kapatılan radarlara benzeten Prof. Dr. Şenol, "Fırtına yatıştı diye düşünüyoruz ama hala istikrarlı bir dönemde olmadığımız anlıyoruz. Fırtınan yaşanmayacağını varsayarak tüm radarları kapatıp hava tahmini de yapmıyoruz. Şu an böyle bir durumdayız" dedi.
Şu an Kraken adı verilen bir varyantın olduğunu ve ismini kuzey denizlerinde görülen mistik, efsanevi ve korkutucu bir karakter olan Kraken canavarından aldığını aktaran Şenol, "Yani bu varyant bugüne kadar gelişmişlerden en farklısı. Gene Omicron'dan ama Omicron'un iki alt türünün bileşimiyle gelişti. Yani bir doğrusal gelişme değil de bir birleşme gelişmesidir" diye konuştu.
"Turkovac aşısı umulduğu gibi gitmedi"
Kayıt altına alınmamasına rağmen son haftalarda yaşanan ölümlerin ürkütücü olduğunu ifade eden Şenol, "Ürkütücü demek bir daha kapanma olacak demek ya da pandeminin başına döneceğiz demek değil. Ürkütücü demek; bizim radarları açıp izlemeye başlamamız ve öğrendiğimiz şekilde de kontrol etmemiz gerekiyor demek" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, "Turkovac aşısına ne oldu" sorusuna şu yanıtı verdi:
Aşı üretim süreçleri dünyadaki en zahmetli ve denetlenmesi gereken bir aşamadır. Hala üretimi devam ediyor mu bilmiyoruz ama dağıtımda değil en azından. Bazı merkezlerde var mı onu da bilmiyoruz, benim merkezimde yok. Konu ile ilgili akademik bir bilgi akışı olmadı bize. Dolayısıyla bilmiyorum demem daha doğru olur. Ama umulduğu gibi gitmedi demek yerinde olacaktır diye düşünüyorum."
Onca çağrıya rağmen aşılamada istenilen düzeye ulaşılamadı / Fotoğraf: AA
"Tedbirler birden kaldırıldığı için çok ciddi şekilde arttı"
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da Türkiye'de koronavirüs vakalarının azalmadığı bilgisini paylaştı.
Kovid ve grip dahil solunum yoluyla bulaşan diğer hastalıkların da pandemi öncesine göre arttığını ve bunun beklenen bir şey olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ceyhan, "Devlet tedbirleri tamamen kaldırdığında eğer bunları birden kaldırırsanız solunum yoluyla bulaşan hastalık artacak, adını duymadığımız bazı hastalıkların salgınlarını duyacağız, tedbirlerin peyderpey kaldırılması lazım dedik. Birden kaldırıldığı için sadece korona değil diğer solunum yolu enfeksiyonları olan grip, RSV, rinovirüs, menenjit ve zatürre, kulak iltihabı dahil bunların hepsi ciddi şekilde arttı" değerlendirmesinde bulundu.
Koronavirüsün bu şekilde bitmeyeceğini, bir yerde sıkıştırıp yayılımı önlemediği takdirde sürekli yeni varyantların gelişeceğini ifade eden Ceyhan, "Daha önce aşı veya hastalık ile kazanılan bağışıklık da maalesef bu varyantlara tam olarak engel olamıyor. Dolayısıyla şu an koronavirüsün azalması için bir neden de yok zaten" tespitini yaptı.
Mehmet Ceyhan / Fotoğraf: AA
"Dünyanın her tarafında aşının etkinliğine karşı şüpheler var"
Turkovac aşısı için zamanında "yeteri kadar çalışılıp veri elde edilmeden piyasaya sunuldu" dediklerini ve bu nedenle kimilerinin "vay bunlar yerli aşıya karşı" gibi sözlerle karşılaştıklarını anımsatan Prof. Dr. Ceyhan, "Ama sonra aradan aylar neredeyse bir yıl geçti ve aşı herhangi bir ülke ya da otoriteden ruhsatı alamadı. Sadece bizde değil, dünyanın her tarafında aşının etkinliğine karşı şüpheler var" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
Çünkü bir aşının geliştirilmesi ve dünyada uygulanmasının belli şartları var. Bilinmeyen şeyler değil, bilimin kanunları bunlar. Nasıl ki siz anayasayı değiştiremiyorsanız bu da değişmiyor. Sinovac aşısını aynı şekilde taklit ettik. Yani Çinlilerin geliştirip bizim de işte uzun süre kullandığımız aşının aynısını yapmaya çalıştık. Bu faz 1,2 ve 3 dediğimiz aşamalarda 3 farklı çalışmanın yapılması gerekiyordu ama maalesef neden olmadığını bilmiyoruz. Başta 40 bin vakalık bir faz 3 çalışması planlandı. Başlandı ama bin 200 vakaya gelindiğinde ‘artık çalışmaya gerek duymuyoruz" denildi ve insan çalışması olmayan, ruhsat için yeterli kriterleri taşımayan bir aşı yaptık. Şu anda bu aşı ne kadar etkidir, özellikle yeni çıkan varyantlarda etkili midir? Doğrusu elimizde hiçbir veri yok."
A. Günaydın © The Independentturkish