KRONİK İNFLAMASYONUN NEDENLERİ
Bir elektronu serbest radikal tarafından çalınan molekülün yapısı bozulup elektronu yine tek başına kaldığı için ortaya son derece aktif yeni bir serbest radikal çıkar. Bu molekül de başka bir molekülden elektron çalarak onun yapısını bozar ve o molekülü serbest radikale dönüştürür.
Bu şekilde sürekli çoğalan serbest radikaller “inflamatuar sürecini kesintisiz devam ettiren” zararlı ve yıkıcı bir zincirleme kimyasal reaksiyona neden olurlar.
Bu reaksiyonlar sonucu sayıları hızla artan serbest radikaller, vücudumuzun antioksidan savunma sistemlerini bastırır, sağlıklı hücre ve dokulara zarar vererek DNA yapısını bozar. Netice de bronşit, astım, kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet, osteoporoz, romatizma, alzheimer, parkinson, enfeksiyonel hastalıklar ve aşırı kilo gibi pek çok rahatsızlıklara neden olurlar.
Kronik inflamasyon insülin direncini artırarak kandaki insülin seviyesinin sürekli yüksek olmasına neden olur. Yüksek insülin seviyeleri ise daha çok serbest radikallerin ortaya çıkmasına neden olur.
Eğer proinflamatuar gıdalarla beslenme şekli terkedilip, antioksidan gıda alımı artırılarak bağışıklık sistemi güçlendirilip kronik inflamasyon ortadan kaldırılmazsa, kilo almak kolaylaşırken zayıflamak zorlaşır. (Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim’den insülinle ilgili bölümü inceleyin)
Kronik inflamasyon aynı zamanda leptin direncine neden olarak da kilo almayı kolaylaştırır. Leptin iştahı düzenleyen, kendinizi tok hissetmenize yardımcı olan, karbonhidrat aşermelerinizi dizginleyen, hücrelere yağ depolamasını veya yağı bırakmasını söyleyen çok önemli bir hormondur.
Kronik inflamasyon, leptin direncine neden olduğunda leptin hormonunun iştah ve kilo kontrolü sinyalleri gönderme becerisini sekteye uğratarak yağın yakılması gerekirken depolanmasına neden olur. Netice de daha çok inflamasyon ve daha çok leptin direncinin geliştiği kısır bir döngü ortaya çıkar.
(Geniş bilgi “Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim”de)
Hafta sonunun yeni umutlara vesile olması dileğiyle…
Devam edecek..