Sağlam ve içten bağlılık, doğru düşünmek, dürüst davranmak..

Aldatmamak, güven duyulmak, vefalı olmak, sözünde durmak ve SADAKAT..

Maddi bir çıkar gözetmeksizin içtenlikle davranma ve kendisine yapılan iyiliği hiçbir zaman unutmamaktır SADAKAT..

Tek cümleyle 'dürüstlük meziyetinin ilk ayağı'dır dersek de isabetli olur.

“İçten bağlılık” anlamı da taşır ki; güveni zedelememeyi ve ihanet etmemeyi öne çıkartır.

SADAKATSİZLİK için de, “insanın kendine yakışanı giymesidir” dersek tam da uyar sanırım.

İnsan ilişkileri, temelinde karşılıklı güvene dayalıdır. Sadakatin olmadığı bir ilişki, güvene dayanamadığından uzun ömürlü olamayacaktır.

Kimse aldatılmak istemez ve kimse aldatılmayı hak etmez.

Dostluk da sadakatsizliği affetmez; çünkü "seven, sevgili, yâr" anlamına gelen “dostluk” kavramı, sarsılacaktır bu durum karşısında.

Sadakatsizliğin affı var mıdır?

Öncelikle, ister arkadaşlık, dostluk, sevgililik, evlilik olsun, ismi her neyse, sadakatsizlik, bu birlikteliğe saygı duymamaktır. Ve bir kez sadakatsiz davranan, aldatan; affedildiği sürece bir daha aynı davranışını tekrarlayabilir. Ya da kaybetme korkusuyla bir daha aynı durumu yaşatmamak için söz verir ve belki zor olsa da sözünü tutabilir. Bunun için bazıları ikinci bir şansı hak edebilirler de.

İkinci bir şans verilmeli midir?

Kimileri ekonomik mecburiyetten, kimileri kaybetme korkusundan affedebilir. Ya da ciddi bir bağımlılık vardır, duygusal bir saplantı söz konusu olabilir. Bunlar da affetmeyi sağlayabilirler.

Aslında affetmek sanılan bu tolere duygusu, bir anlamda sadece kendini kandırmaktır; vazgeçemiyeceğini zanneden kişi, affetmiş görünse de aslında unutmaz bu sadakatsizliği.. Zira affetse de yaralanmıştır, affetmese de!

Eski yıllarda evli birçok kadın, ekonomik özgürlüğü olmadığı için, bu gibi yıkımlar karşısında susmak ve kabullenmek zorunda kalırlardı. Günümüzde, kadınların çalışma oranı yükseldikçe, ekonomik bağımsızlıkları da yaygınlaşıyor. Bu tür durumlar karşısında maddi, manevi güçlerine güvenerek, daha özgür kararlar verebiliyorlar.

Bu onların yaralanmadığı, acı çekmediği anlamına gelmez tabii ki; çünkü güven sarsılmıştır bir kere ve daha sonra vereceği tüm kararlarına da etki edecektir. Sonucu ne olursa olsun artık karşısındakine güvenmekte zorluk çekecektir. Yani ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadın gibi "güven eksikliği" yaşayacaktır ve bu da kadına yaşatılan ciddi bir travmadır.

Sadakatsiz kişiye gelince; O da önce kendi dürüstlüğüne sadık değilse, zaten kimseye de sadık davranamaz. Daha kısacası kendisine saygısı olmayan, kimseye saygı duyamaz. Huzuru, mutluluğu kendi elleriyle tepip, “sıradaki” diye düşünerek kendini kandıra kandıra tükenip gidecektir. Onlara “Aslında zavallısın ve bunu farkında değilsin” denilse yeridir. “Ne mutlu sana, aklın yok” misali..

Önce kendine saygısı ve sadakati olan insanların, eş, dost, arkadaşların hayatımızda olmaları dileğiyle..

Sevgiyle, saygıyla kalın..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.