Bayram?

02 Mayıs 2022, 00:14

Bayram, halk arasında, dargınlıkların giderildiği, küskünlerin barıştığı, eş dost ve akrabaların ziyaret edildiği, ailecek kutlama yapılan günler anlamında kullanılan kavram olarak yer etmiştir ve tüm bunlar güzeldir lakin bizi kendi öz gerçekliğinden alıkoymamalıdır. Bir doğru diğer yanlışları örtmemelidir. Bayramlarda bahsi geçenler yapılmalıdır lakin özü itibariyle bayram, Cenab-ı Allah’ın Zariyat suresi 56. Ayeti kerimede,

Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım

diyerek davet ettiği ve Bakara suresi, 207. Ayeti kerimde,

İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır.

diyerek tanımladığı kulluğa erilmiş olma sonucu Allah’ın rızası üzerine yaşamanın adıdır. Allah’ın rızasını kazanmak için nefsimizi satın almak, nefsimiz için satın almaktan vaz geçme sonucu insanlığımızı imanî alanda kullanmaktır.

Geldiğimiz dünya boyutunda bizi insan denilen yapan özelliklerimizi eşyayı ilah görerek nefsimizi emmare boyutunda kullandığımızdan dolayı tevhide cahilcesine, eşya için yaratılmışçasına yaşamaktan arınmadıkça eşyaya kul, Allah’a asi yaşamaya devam ederiz. İşte, tevhide yönelip şirkten uzaklaşıp, Allah’ın rızasını kazanacağımız yaşam halini, yaşantımız yaparak gerçekleşen bu halin tövbesi, bizleri Allah’ın rızasını kazanmaya ve Allah’a kul olmaya ulaştıracaktır. Buna Cenab-ı Allah, Bakara suresi 138. Ayeti kerimede,

Allah'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir? Biz O'na kulluk edenleriz

diyerek işaret etmektedir. Ayeti kerimde bahsi geçen Allah’ın boyası olarak zikredilen kavram, varlığımızın aslı olan sıfatlarımızın ve tüm varlığımızın yine dünya yaşamında tevhit ziynetiyle ziynetlenmiş olmasıdır. Görüşün dünyada yaşarken tevhide tâbî, işitişin, zikredişin, fikredişin tevhide tâbî olarak işlevsel hale gelişidir. Varlığın tevhide tâbiliği dünya yaşamından sonra gerçekleşecektir anlayışı bizi, şekli boyutta kulluk yaptığımızı zannederken aslında şirk ehli yapan anlayıştır ki uzak durulması gerekir. Cenab-ı Allah, kendisinden başka ilah olmadığını ve Fatiha suresi 2. Ayeti kerimede,

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır

diyerek hamdın Kendisine mahsus olduğunu beyan ederek, Kendi boyası olan tevhit idrakinin dünyada oluşturulacağını ve yaşanılacağını ve dünyada yaşanması gerektiğini vurgulamaktadır. Cenab-ı Allah, Bakara suresi 286. Ayeti kerimede,

Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz

diyerek bizlere, “Sizden, Kendime kulluk olan tevhidi yaşam yani Kendimden başka ilah olmadığına şehadet için her ne istiyorsam tümü dünyada yaşayan sizlerden istediğim için dünyada gerçekleşmesi mümkün olanlardır” demektedir. Öyleyse, bayram olan Allah’ın boyasıyla boyanmış olarak, Allah’ın rızasını kazanmış ve Allah’a kulluk değerine ulaşmış olarak dünya yaşamını yaşayanlardan olmak için yapmamız gereken, kendimizi şehadete erdirip Allah’tan başka ilah olmadığına şehit olmaktır. İşte o zaman, bu şehadet üzerine yaşayanların halini şekli olarak taklit etmekten gerçekte yaşayanlardan oluruz. İşte o zaman gerçekte, dargınlık, kırgınlık, küslük ortadan kalkar. Çünkü şehadet görüşüyle görenlerin muhatabı Hak olur da onlar her nazarda her nereye baksalar, tevhidî görüşle gördüklerinde, varlığı sırf tevhit olan Cenab-ı Hakk’ı zikrederler. Bu sebeple onlarda küslük, kırgınlık, dargınlık ve zulmanî sıfatlar bulunmaz. Onlar, sadece, aileye, akrabaya değil yaratılmış her zerreye saygı ve sevgiyle yaklaşıp muamele ederler. Yunus Emre Hz,

Yaratılanı severim yaratandan ötürü

sözünü, Allah’ın boyasıyla boyanıp, bayrama ermiş olmasıyla söylemiştir. Niyâzî-î Mısri Hz de bu gerçeklikte bayram olan tevhit zevki ve görüşüyle,

Her yeri hüsnün gülistan eylemiş, her tarafta bağ u bostan eylemiş

demektedir. Bayrama eren kişi, şehadete erdiğinden, anlayışında olumsuzluklar kalmış, yerine hikmet ve rahmet gelmiştir. Peygamber efendimizin tüm âleme Rahmet oluşu ve rahmetin, güzel ahlak olarak yine Kendisi tarafından tanımlanışı devreye girmiştir. Bayrama eren kişi, tevhidi güzelliklerin görüldüğü olmuştur. Anlayışın değişmediği, dolayısıyla görüşün değişmediği için şehadetin gerçekleşmediği hal, şekli olarak sıradanlığı sadece akraba ziyareti mecburiyetiyle bozulan ama adına bayram denilen günler, bizi asla Allah’ın boyasıyla boyanma sonucu razı olduğu kullardan yapamaz.

Öncelikle, mevcut halimizin şehadete mâni olduğunu, görüşümüzü eşyayla perdelediğini ve bizi şirk için tuttuğunu kabul edip, sonra bu halden arınmayı talep ederek arınmak için yapılması gerekeni yapmayı samimiyetle istemeliyiz. Dünyada üzerime bulaşan, içinde şirk ve emmare kaynaklı zulmanî sıfatlar barındıran dünyevî boyadan kurtulup, safileşip daha sonra da Allah’ın boyasıyla boyanmalıyız.

Yemek yediğimizi zannetmek veya yediğimizi düşünmüş olmak gerçekte karnımızı doyurmuyorsa, kul olduğumuzu zannetmek veya mevcut halimizin kulluk olduğunu düşünmemiz bizleri kul yapmıyor. Bayram, derdimizin dermanına ermiş olma sonucu derman bulmuş halde yaşamanın adıdır. Rahatsızlığından dolayı hayatı, acı ve ıstırap içinde sağlıksızca, insanlığından uzak olarak geçen birisinin, hastaneye giderek tedavi olup rahatsızlığından kurtulması sonucu sağılığına kavuşmuş, tüm insanlığını geri kazanmış olarak yeniden yaşamaya başlaması onun için yeniden doğmak gibidir ya işte bayram, şirkten ve zulümden arınarak tevhit üzerine yeniden doğmaktır.

Ailemizle vakit geçirelim, akraba ziyareti yapalım, küskünlüklere son verelim; bunlar insanî değerlerdir, lakin insanlığı taklit etmekten geçip insanlaşalım. İslam olmak, ilim, irfan, ahlak, edep üzerine olmaktır. İslam’ın düşmanı cehalettir ve İslam kişilerle değil, cehaletle mücadele eder. Bayram, kendi hakikatimize, İslam’ın gerçeğine, tevhide cahil oluşumuzdan arınarak Allah’tan başka ilah olmadığı şehadetini yaşamaktır. Bayrama ermiş olanın görüşü şehadet üzerine, Bakara suresi 115. Ayeti kerimede,

Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Veçhi işte oradadır. Muhakkak ki Allah Vâsidir

denilerek işaret edildiği gibi, her nereye baksa Allah’tan başka ilah görmeyendir.

ozkangunal@ozkangunal.com

https://www.ozkangunal.com/

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.