Coronavirüsün getirdiği ekonomik yıkıntının büyük olacağı, bunun tamirinin de uzun yıllar alacağı söyleniyor. Özellikle ekonomisi zayıf olan ülkelerin daha da zorlanacağı vurgulanıyor.
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, koronavirüs salgınının ekonomiye ve iş dünyasına etkilerini analiz eden bir rapor yayınladı. Raporda dünyada küresel durgunluk yaşanacağı, bu durgunluğun daha çok küçük ve orta ölçekli işletmelerde etkisinin daha ağır olacağının tahmin edildiğine dikkat çekiliyor.
Koronavirüs salgınının merak edilen ekonomik yansımalarını iki farklı senaryo ile ortaya koyan McKinsey'in iyimser senaryosunda bile küresel ekonomide 2. çeyrek dönem sonuna dek durgunluğun yaşanması kaçınılmaz görülüyor. Kötümser senaryoda ise iyileşmenin başlaması 2021 yılı ikinci çeyrek dönemine sarkıyor.
Asıl sıkıntı havacılık, turizm ve seyahat alanlarında görülecek.
İflasların ve kapanan iş yerlerin nedeni ile de dünya çapında büyük bir işsizliğin olabileceği, bunun da sosyal dokuyu bozacağı ifade ediliyor.
Yaşanmakta olan sürecin, sosyal ve ekonomik boyutta kaygı yarattığı konusunda herkes aynı noktada buluşuyor.
Bir başka önemli nokta da şu:
Coronavirüsle mücadelenin daha ne kadar süreceği bilinmiyor. Bu yıl virüsle mücdale başarılı olsa bile, önümüzdeki yılda da virüs tehlikesinin olabileceği uzmanlar doktorlarca açıklandı.
11 Mart tarihinde Dünya Sağlık Örgütü'nün koronavirüsü küresel salgın ilan etmesinin de etkisiyle tüm dünyada geniş çaplı önlemler alınmaya başlandı. Yaşanan trajik olayların ekonomik boyutları ise merak konusu. Bu kapsamda McKinsey, 65'i aşkın ülkedeki deneyimiyle, belirsizliğini koruyan salgın sürecine dair iki farklı senaryo üzerinden salgının ekonomiye muhtemel etkilerini araştırdı.
Aynı zamanda koronavirüsün iş dünyası için kritik önem taşıyan tedarik zincirine etkilerine ve liderler için zorlu bir süreç olan kriz yönetiminde başarı getirecek uygulamalara dair bilgi ve verileri açıkladı.
Geçmiş dönem vakaları incelenerek orta ve uzun vadeli iyileşme senaryolarına odaklanılan bu analizler, belirtilen senaryonun gerçekleşmesi durumuna göre yapılmış birer tahmin niteliği taşıyor. İyimser senaryo, orta vadede iyileşme.
Bu senaryoda Avrupa ve Amerika'da Nisan ayı ortasına dek vaka sayısı artmaya devam ediyor. Asya ülkelerinde vakalar zirve yapıp azalmaya başlıyor, Afrika ve Okyanusya'da salgın sınırlı kalıyor.
Virüs mevsime bağlı olarak sıcaklık artışları ile birlikte azalıyor. Sonbaharda virüs yeniden aktive oluyor ancak ciddi bir mutasyon geçirmiyor ve elde edilen deneyim sayesinde sosyal ve ekonomik hareketlilik sağlanıyor. Bu iyimser tabloda dahi, ekonomide 2. çeyrek dönem sonuna dek durgunluk yaşanması bekleniyor.
Kötümser senaryo ise uzun vadede iyileşme. Bu senaryo, salgının Amerika ve Avrupa'da Mayıs ayı ortasına dek çoğalarak artması koşullarına dayanıyor. Aynı zamanda virüsün yıl boyunca mevsim şartlarından etkilenmeden varlığını sürdürmesi olasılıkları ele alınıyor.
Bu senaryoda küresel ekonomik durgunluk, küçük ve orta ölçekli şirketleri çok daha derinden etkiliyor. Havacılık, seyahat, turizm gibi hizmet sektörlerine etki uzun süreli oluyor ve bu sektörler başta olmak üzere en çok etki altında bulunan sektörlerde iflaslar ve birleşmeler yaşanıyor; yıl boyunca işten çıkarmalar ve iflaslar kartopu etkisi ile tüm sektörlerin zayıflamasına neden oluyor.
Bu şartlar altında dahi, bankaların güçlü sermaye yapıları ve makro ihtiyati denetim sayesinde geniş çaplı bir bankacılık krizi beklenmiyor. Bu senaryoda, küresel ekonomide 2008-09 küresel finansal krizine benzer sert bir etki görülmesi bekleniyor. Pek çok ülkede 2020 yılı ekonomisi küçülüyor ve iyileşmenin başlaması 2021 yılı ikinci çeyrek dönemine sarkıyor.
Türkiye’ye gelecek olursak:
Birçok alanda faaliyet gösteren işletmeler çok büyük sıkıntı içine girdi. Bazıları kepenk kapattı ve çalışanlarına izin verdi. On binlerce kişinin işsiz kaldığı biliniyor. İşletme sahiplerinin de borç batağında olduğu ve sıkıntılarının giderek arttığı görülüyor.
Hükümetin aldığı ekonomik kararlar ve desteklerin yeterli olup olmadığı tartışılıyor ama nereden bakılacak olursa olsun işin ekonomik boyutunun Hükümeti de zorlayacağını söylemeliyiz.
Temennimiz virüsten sadece ekonomik alanda değil, her alanda az hasarla çıkabilmemizdir.
.