Türklerin İslam’a girmelerinde en büyük katkıyı yapan Halaç Türklerinden Mansur oğlu Hüseyin daha çok “En-el Hak” sözü ile bilinir. Mansur adı ile tanına gelen bu önemli kişinin şu sözleri -bence- daha çarpıtıcıdır.

Tanrı’yı görünce gönül gözüyle

Dedim: Ey kimsin sen?

Dedi: Senim ben.

18. yy’de yaşayan Berkeley ise;

Biz tanrıda varız, tanrıda yaşıyoruz demişti.

Çok ilginç bir kişilik olan Oktan Keleş de görüşünü bitiğinin adıyla belirtmiş.

İçimdeki Tanrı

Oktan Beyin, İlgi Kültür Sanat Yayıncılıkta çıkan 14 bitiğinden söz ediyorum.

Batı Türkleri Tangri dediler. Sonra Tanrı… Doğu Türkleri çoğunlukla Tengri dediler, bugün de öyle diyorlar.

Tanrı var olanların tümünü kapsar, tümünün de içindedir.

İşte, Türklerin derin geçmişlerinin içinden içlerinde taşıyarak getirdikleri tanrı inancı budur.

Gelelim Oktan Keleş’in tanımına:

Tengriden gelmedin, tengri ile geldin!

Tanrıyı insanlık yaratmadı. Tanrı da sen de hep vardın.

Bu var oluş, tanrı olarak değil sen de sen olarak değil.

O, hep vardı. Sen de ondaydın. Ve ruhundan üfledi seni.

Oktay Keleş bunları söylüyor sonra yorumu da kendisi yapıyor.

Bu, çok üstün bir tanrı kavrayışıdır.

Kişioğulları kendi kavrayışlarına, anlayışlarına göre tanrı kavramını anlamışlar, anlatmışlardır.

Böyle olması gerektiğinden böyle olmuştur.

Sami dinlerin dışında kalan topluluklarının tanrı algılarından söz etmeye gerek yok. Onları küçümseyip kendi algıları yücelten kimi dinlerin tanrı anlayışı bugünü gelişmiş ortak bilinç düzeyine göre çok sıkıntılıdır.

Tevrat’a inananlar için tanrı “Günün serinliğinde cennette dolaşır, Âdem’i göremeyince neredesin diye seslenir” daha daha neler.

İncil’e göre “Oğul edinir, cennette bulunur.”

Kur’an’ da ise alt bilinç düzeyine seslenişte “Evreni altı günde yaratır, sonra arşın üzerini kaplar.” Üst bilinç düzeyine seslenince ise “Başlangıç, son, gürünenlerin tümü, görünmeyenlerin tümü odur.” (Evvel, Ahir, Zahir, Batın.)

Buradan Müslümanlar ikiye ayrılır. Alt bilinç düzeyine söylenen sözlere saplananlar ile üst bilinç düzeyine ulaşanlar.

İşte Oktan Keleş Tanrı’yı o üst bilinç düzeyinden anlatıyor.

Oktan Keleş “Özgün, özel, ilginç” bir kişiliktir. Ozandır, ezgiler yapar, türlü sazları çok iyi çalar. Türlü seslerle kendi ezgilerini ya da başkalarının ezgilerini çok başarılı söyler. Bitikler yazar. Öğrenci yetiştirir, dernek kurdurur, gençleri örgütler, onlara yol göstericilik yapar.

Yıllarca KRT’de kendisiyle yayınlar yaptık. Uyumlu bir çalışmaydı. Çok tutunmuş, çok izleniyordu. “Sizin yayın başlarken ocakbaşı olarak TV karşısına geçip bekliyoruz” diyen çok kişiyle karşılaştım. KRT’nin yeni yöneticileri bizim yayını kaldırdılar.

Demek ki öyle olması gerekiyormuş, öyle oldu.

Yüksek bilinç düzeyine erişmiş koldaşım Oktan Keleş’in bu son bitiğinin de uğurlu olmasını diliyor, yeni bitiklerini bekliyorum.

Tanrı kut versin.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.