Türkiye'nin çok kültürlü ili Mardin’de,1946 yılında doğan Aziz Sancar, ileri düşünceli ve Atatürk'ün görüşlerine bağlılığı ile bilinen annesi, çalışkanlık idolünü aldığı babası ve okuma yazmayı öğrendiği abisi Kenan sayesinde okula daha önce başladı. Rol Model olan Abisi Kenan, Harp okuluna girerek Sancar ailesinde yükseköğrenime giren ilk kişi oldu. Adil oluşu, düzenli çalışması ve kararlı duruşu ile çok saygı gördü ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde Tuğgeneral oldu.
Aziz Sancar'ın en sevdiği dersleri Matematik, Türkçe, Fransızca ve Kimya idi. Mezopotamya Futbol Spor Kulübünde hızlı, korkusuz bir kaleciydi. 1963’te İstanbul Tıp Fakültesinde 2.dünya savaşında Almanya'dan kaçarak Türkiye'ye gelen, bilimde üstün olan ve Türk Üniversitelerinde Bilim Hayatına katkıda bulunan Yahudi Profesörlerden dersler almıştı. Araştırma yapmayı, Türk, Fransız ve Rus klasik kitapları okumayı çok seven Aziz Sancar, tiyatro, konser, oyunlara ve sinemaya gitmezdi. Seyahat etmeyi sevmez, ama önem verdiği ailesi ve bilim adamlarıyla müşterek çalışmak için en uzak yerlere seyahat eder, zamanını bilimle dolu günler olarak geçirirdi. Yerel değerlere de sahip çıkan, evrensel değerler üzerinde ilerleyen ufku geniş, disiplinli bir karakter yapısına sahiptir.
1969 Yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdi. Bir Türk Milliyetçisi olarak kendini yetiştirdi. Memleketi Mardin’de iki yıl doktor olarak çalıştıktan sonra, insanlığa bilim yoluyla hizmet etmeye karar verdi. Durumu iyi olmayan aile çocuklarına oyuncak alır, maaşının önemli kısmını hastalarına ilaç alarak geçirir ve hasta olan çocukların hayatlarını kurtarmaya çalısırdı.
TÜBİTAK bursu ile John Hopkins Üniversitesine gitti. Amerika'daki sosyal yaşama uyum sağlayamayınca, Türkiye'ye geri dönerek, iki yıl doktor olarak çalıştı.1974’te 28 yaşında iken, Texas Dallas Üniversitesi'nde Stanley Rupert'in laboratuvarında doktora eğitimine başladı. Uzun çalışma ve araştırmalardan sonra "Fotoliyaz Geninin Klonlanması" teziyle 1977’de doktora yeterliliğini ve “doktor” ünvanını aldı.
Bilim adamı olarak Aziz Sancar, North Carolina Üniversitesindeki çalışma odasında 20 saatini çalışarak geçiren ender bilim insanlarından biridir. Her bilim insanı gibi, bilinmeyenleri öğrenmek, yeni tezler ortaya koymak, kapalı olan düşünceleri açıklayarak, hayatımızı ve evreni düzenleyen kuralları tanımlamak istiyordu. "Bir araştırma ne kadar tamamlanmış olabilirse o kadar" der. Yazılımda eşlenmiş onarımı ise, "Yunus Emre Destanı"na benzetir. Çünkü veriler berrak ve keskindir, model ise zamana karşı dimdik ayakta kalmıştır. İngiliz dili için Chaucer ne ise, Türkçe için de 13-14. yüzyılda yaşamış ve "çiçeklerle hoş geçin / balı incitme gönül / bir küçük meyve için / dalı incitme gönül" diyen Yunus Emre de odur.
"Sevmekten geri kalma / yapan ol yıkan olma / sevene diken olma / gülü incitme gönül" diyen Yunus Emre'nin ulaştığı dereceye ulaşmak isteyen bir görüşe sahiptir. Kendisini bilime öylesine adamıştı ki, haftanın her günü sabah 7’den itibaren ofisine gelir, öğle yemeğini yemeden gece 23.00’e kadar laboratuvarda kalır, yılda iki hafta izin kullanır; boş konuşmaları, dalkavukluk yapanları sevmez, kendini öven bilim adamlarına değer vermez, alçak gönüllü mütevazı davranışlarıyla dikkat çekerdi. Ama bazen de kızdığı, beğenmediği davranışlar için de şöyle düşünürdü: "Beni öyle sessiz sakin biri olarak görüyorsun ama bazen öyle kafa kopartıcı olurum ki..."
Asla pes etmeyen ve adanmışlık, fedakarlık yönüyle kendi özel hayatından vazgeçen, vefalı, dürüst çalışan, özgüveni yüksek, yeniliklere açık, yaratıcı kişiliğini sık sık ortaya koyan, problemleri çözmek için yeni yol ve yöntem arayan, her konuda test yaparak ilerleyen, sürekli deney yaparak sonuca ulaşmak isteyen, zamanı iyi değerlendiren, karşısına çıkan zorluklarla boğuşmaktan yılmayan, doğru bildiği konularda iddialı, bilgilerine değer verilmesini isteyen, insancıl, güzel örnek bir bilim adamı ve Türk Dünyası için rol model olan bir şahsiyettir Aziz Sancar..
Vatanı Türkiye ile ilişkisini hiç koparmamış, vatan ve memleket sevgisinin kendisine güç kaynağı verdiği duyguların insanıdır. Eşi Gwen ile Chapell Hill'de Türk Öğrencilerin sıkıntılarını gidererek, her yıl milli ve dini bayramların kutlandığı "Türk Evi" ni kurarlar.
Düzenleyici gen üretme sorununda ki potansiyeli ilk fark eden Aziz Sancar’dır. ABD'deki Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde "ritmik Saat" buluşuna imza atarak dünya çapında üne kavuşmuştur, Böylece deri kanserinin önüne geçebilecektir. "DNA Onarımı" ve "Hücre Döngüsü Kontrol Noktası" gibi konularda da yaptığı çalışmalarla adını dünyaya duyurdu. Vücuttaki DNA onarımının minimum olduğu zamanı belirleyip, kanser hücrelerine ilaç verip, bu hücrelerin ölmesini sağlamak olduğunu belirtir. Kanser hastalarına ümit veren araştırmaları ile "Nobel Ödülü" kazandı. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından verilen Nobel Ödülleri açıklandığında, Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen üç kişi arasında Türk Bilim Adamı Prof. Dr. Aziz Sancar da yer aldı.. Aziz Sancar bu müjdeli haberi duyunca duygularını şöyle ifade etti: "Anavatanım Türkiye'ye minnettarım. Kendim ve memleketim için çok sevindim. Çünkü bana çok güzel eğitim veren kendi memleketimdir. Bana olağanüstü tıp eğitimi verdi ve buradaki başarının kaynağı oldu.. Bütün Türk Milletine sevgi ve selamlarımı iletiyorum.."
"Nobel almak güzel, ama ondan da güzel şey, Nobel'i almaya giden yol ve yapılan keşiflerdir. Ben sadece Allah'ın ve benim bildiğim bir keşfi yaptım." diyordu Aziz Sancar Stockholm'de yaptığı konuşmasında.
“19 Mayıs 2016 günü Ankara’da Atatürk'ün Anıtkabrini ziyaret edeceğim ve Nobel Ödülümü Atatürk'e sunacağım.." dedi. Aziz Sancar bu ifadesiyle, Türk Milleti'nin ortak akıl değeri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ve fikirlerine yeniden sahip çıktı. O, Atatürk Türkiye'sine sahip çıkmanın, milli ve vicdani bir görev olduğunu söylüyordu. Atatürk'ün akıl ve bilim yolunu sahiplendiğini yeniden bütün dünyaya duyurdu.
Türkiye ve Türk Dünyası’nda Gençlerimize “Rol Model” olan Aziz Sancar'ı kutluyoruz..