Gayrimenkul fiyatları inanılmaz arttı.

Ev almak artık hayal oldu.

Ev kiraları inanılmaz arttı.

Halihazırda oturmuş olduğun kiralık evinden çıksan orta sınıf bir semtte yeni bir kiralık ev tutabilmek artık hayal oldu.

Araba fiyatları inanılmaz arttı.

Millet toplu taşımaya yöneldi ama toplu taşıma e-bilet fiyatları da arttı. Türkiye'nin her yerinde her yaş grubunda tabana kuvvet "TRAMVAY" yolculuğuna ilgi arttı.

Et fiyatları inanılmaz arttı.

Eti bırak, kıyma alabilmek artık hayal oldu.

Süt fiyatı inanılmaz arttı.

Bebelere süt alabilmek artık hayal oldu.

Soğan fiyat inanılmaz arttı.

Soğan kıymete bindi. Öyle ki TOGG ‘la bile mukayese edilir oldu. Belki soğan alabilmek hayal olmadı ama soğan parası ödemek kâbus gibi bir şey oldu.

Ekmek fiyatı inanılmaz arttı.

Geniş ailelerin günlük on, on beş ekmek alabilmeleri çok zorlaştı.

Altının fiyatı inanılmaz arttı.

Öyle ki; altın fiyatı uzaya yapılmış olan beş şeritli yolda en sağdan gitmek şartıyla neredeyse aya kadar ulaştı. Düğünde çeyrek takmak hayal, sahte altın takmaksa hayaldi gerçek oldu.

Şehirlerde hayat zorlaştı. Bildiğim kadarıyla ormanda yaşayan Tarzan’ın hayatı bu kadar zor değildi. Bırak “ekmek elden, su gölden” muhabbetini muza bile para vermiyordu Tarzan.

Gerçi ne yalan söyleyeyim; bizim milletimizde muza para vermiyor, veremiyor daha doğrusu... Çünkü milletimiz bir kilo muz parasıyla bir aylık su faturasının yarısını ödeyebilme şansına sahip ve bu şansını su faturasını ödeyebilmekte kullanıyor. Hepimiz biliyoruz ki su hayattır.

Yazımı okuyanlardan bazılarının “Bırak boş muhabbeti, bize su yapma!” dediklerini duyar gibi oluyorum. Bu arkadaşlar iktidar seçimi kaybederse yirmi bir yıldır suyu kimin yaptığını görecekler.

Neyse bildiğimi okumaya, pardon, bildiğimi yazmaya devam edeyim ben;

Şehirde yaşamakla ormanda yaşamak arasında herhangi bir fark kalmadı. Çünkü; kentlerde de orman kanunları geçerli artık.

Dünya var olduğundan bu yana güçlü olanın kazandığı dönem hiç değişmedi. İnsan hayatında bu dönem, genellikle kanunların etkisinin azaldığı zaman dilimlerinde ortaya çıkıyor.

Sizin anlayacağınız; şehirler orman oldu ve de ORMANIN TADI KAÇTI.

Nitekim; orman kanunlarıyla bu iş bu kadar olurdu.

Ev alamayan, kirasını ödeyemeyen, araba alamayan, et yiyemeyen, süt içemeyen, soğan ekmeğe talim edemeyen, düğünde eşine, dostuna, akrabasına küçük altın takamayan vatandaş; hem iş işten geçtiğini hem de donuna kadar soyulduğunu anladı artık...

Ne yazık ki; Tarzan olduğunu da anladı.

Vatandaş çok zorlanıyor çok…

Geldiğimiz nokta itibarıyla Çita Tarzan’ı terk etti.

Üstüne üstlük Tarzan’ın Ceyn ile arası da açıldı…

Sevgili okurlarım, sizin anlayacağınız “TARZAN ZORDA”..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Orhan koşar 2 yıl önce

Tarzanın sarmaşığı kopsun..

Avatar
Enginşah 2 yıl önce

Pelikanlar gitse ormana işbirlikçi kargalar üşüşür, işbirlikçi kargalar girmese pelikanlar doymuyor, bir de milletin a.koyuyor. Orman kökünden kokuşmuş, kökünden yakalım ve yeni fidanlar yetiştirelim.. Atatürk'ü gel de arama abe kardeşim.