Başkanlık seçimi ikinci tura kaldı asla gevşeme olmamalı! İttifak partileri; MHP, BBP, YRP, HÜDAPAR hep birlikte bütün güçleri ile sahada olmalılar!
Seçimlerden bir gün önce yazdığım yazıda; “Mazlumların duası, Milletin kararı..
Reisi yenmek için bir araya gelen, küresel anlamda batılı yöneticiler, batılı gazete ve STK'lar ile, Türkiye’de, Sayın Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, İmamoğlu, Yavaş, diğer ortak ve Kandilin uzantısı olduklarını çekinmeden söyleyenler ile sol kurum ve kuruluşlar bazı gazeteciler iş adamları ve kripto yerli işbirlikçileri hep birlikte Reis’e, Sayın Erdoğan’a yenilecekler!” demiştim.
Yenildiler!
Seçimlerden çıkarılacak dersleri İttifakı oluşturan partilerin hatalarını, vatandaşların iktidardan beklentilerini ikinci tur seçiminden sonra ayrıca yazacağım.
Seçime Fatih Erbakan Damga Vurmuştur!..
Bu başarı da YRP sinin ittifaka katılmasının hem YRP hemde Ak parti açısından önemi asla gözardı edilemez! Seçim ittifakı YRP yi meclise sokmuştur.
Bu başarı da sayın Fatih Erbakanın önemli payı vardır. Ak parti YRP nin ittifakında şahsen benimde çok gayretim ve bu aşta tuzum var! Sonuç olarak bu başarıda katkımızla bütün mazlum milletlerin sevincine vesile olduk.
Bu millet ÖZERKLİK diyenlere geçit vermez! Vermedi.
Seçimler gönül coğrafyamızda Türkiye ve Türkiye yöneticileri konusunda daha farklı şekilde gözlemlenmektedir. Gönül bağımızın olduğu müslüman, Müslüman Türk halkları sayın Erdoğan’ın başarısı için duacı olmuşlardır.
Vatandaş siyasi partilere gereken dersi ve desteği verdi.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim.
Seçmen bütün partiler için farketmeden tercih ettiği partisi ve milletvekili adaylarına oyunu yüzde doksanı isteyerek, gönül rahatlığı ile vermedi.
Bunun sebebi siyasi partiler kanunudur. Çok defa yazdım, Türkiye’de demokrasi değil demokrasicilik oynanıyor! Bir bakıma DOMOKRATUR ile yaşamak zorundayız. Uzatmadan ifade edeyim hiçbir parti farketmemeksizin adayların tesbiti ve takdiri Genel Başkanlar ve onların yakın ekibi tarafından belirlenmektedir. Muhtemelen partiler adayların belirlenmesi için ön seçim için halkın huzuruna çıksalar çoğu halkın engeline takılır.
Seçimler hayırlı olsun.
Şimdi partileri ve seçmenlerini kısa kısa değerlendireceğim.
Önce Ak Parti,
Ak parti gençlere seçme seçilme hakkı vermesine, onlarca üniversite, üniversite yurdu ve bursları vermesi ve miktarını yükseltmesine rağmen ülkeyi çağdaş ülkeler seviyesine özellikle altyapı ve savunma sanayiinde çıkarmasına rağmen yüzde atmışlarda sonuç alması gerekmezmiydi! Umarım parti yöneticileri şapkalarını önlerine alırlar.
Gelelim CHP' ye
CHP HDP ile girdiği yakın ilişki ve bölücülerin beklediği ÖZERKLİK konusunda yaptığı açıklamalar ve kapalı kapılar arkasında yürütülen görüşmelerden resmen korktu! Korkmaya da haklıydılar! Burada asıl soru partinin yönetici ve mensubu olan ve Atatürkçü olduklarını söyleyenler bu duruma nasıl göz yumdular? CHP nin vatanperver ve Kemalist mensupları ve yöneticileri duruma vaziyet etmezlerse CHP bölünme veya partiler mezarlığına gömülme yolunda olacağı görünüyor!
HDP'nin desteğini almak uğruna ülkenin bölünmez bütünlüğü konuşulabilir mi?
Konuşulmamalı, kanıksanmamalı ve bu konunun hafife alınması büyük tarihi hata ve sorumluluktur!
Erdoğan’ı gönderme uğruna ne olursa olsun kiminle olursa olsun birlikte yürürüz denilebilir mi?
MHP ye gelince,
Seçim sürecini kendi inanç ve yol sürecine göre en sağlıklı yürüten parti olmuştur. Sayın Bahçeli sayın Erdoğan gibi siyasi anlayış ve söylemlerinden hiç bir şekilde taviz vermemiştir.
İyi partiye gelince,
İYİ parti vatandaşın kendisine verdiği itibar ve avansı en kötü kullanan tabiri caizse ne kiliseye ne camiye yaranamamış süreci en kötü yürütme rekorunu CHP ile paylaşmaktadır. PKK ve türevleri ile ilgili şimdiye kadar söylemlerini ters yüz etmeyi başarmış(!) diyebiliriz!
Millet ittifakının yandan çarklı Cumhurbaşkanı yardımcılığına soyunan Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları da seçimde yenilmişler, meşruiyetlerini kaybetmişlerdir. Vatandaş sandıkta onlara da gereken cevabı vermiştir. Her iki belediye Başkan da Kılıçdaroğlu gibi siyasi sonlarını hazırlamışlar, hem partilerinde genel başkanlık yarışı hemde vakti geldiğinde yapılacak başkanlık seçimlerini kaybetme yoluna girmişlerdir.
SP ye gelince,
Milli Görüş emeğine, geleneğine ve yol haritasına aykırı politika yürütme şampiyonu olmuş sayın Karamollaoğlu siyasi tarihe sayın Kılıçdaroğlu’nun takdimcisi olarak, parti binalarına “oylar CHP ye”afişlerinin asılması ile tarihe geçmiş ve öyle hatırlanacaktır. Partisi her ne kadar parlementoya vekil göndermişse de partisini milli görüşe gönül verenleri üzerek tarihin sayfalarına geçmiştir.
Gelelim YRP' ye
YRP bu seçimlerin galiplerinden dir. Tozu dumana karışmış ortamda ilk defa seçimlere girdi ve önemli başarı elde etti.
Vatandaşlar Fatih Erbakanı kabul ettiler. YRP özellikle ittifak kararından sonra ciddi bir ivme kazanmış sağ seçmenin gönlünde yer edinmiştir.
Sayın Erbakan Türk siyasetine bir nefes bir alternatif olma şansını kazanmıştır.
BBP partisi ve diğerleri beklenen akıbeti yaşadılar dense yeridir.
Partiler seçim sonuçlarını değerlendirirken genellikle kendi kusurlarını aramak yerine suçu vatandaşa atma kolaylığını seçerler!
Gelelim partilerin seçmen davranışına..
Seçmen malesef mensubu olduğu partinin kusurunu örtmek için adeta kendini parçalamakta, partilerinin kusurunu kendince gerekçeler ileri sürerek görmemezlikten gelmektedir!
Öyle olmasa CHP liler Türkiyeyi böleceğiz diyenlerle kol kola girmeyi, ABD ve müttefiklerinin partilerine desteğini hazmederler miydi?
Milli görüş mensuplar SP nin CHP ile bu denli kuzu sarması olmasını hazmeder miydi?
Bu seçimler bazı parti ve siyasetçileri birdaha hatırlanmamak üzere tarih sayfalarına gömecektir.
Son söz olarak partilerin tamamı şayet “demokrasi” diye bir yönetim biçimini benimsiyorlarsa gereğini yapmalılar!
Vatandaşlar Partilerini başına geçenlerden kurtuluş için dünyadan göçmelerini yada bir kaset komplosundan medet ummamalı. Parti başkan ve yöneticilerinin kifayetsiz, kerameti kendinden menkul şahısları seçmenin önüne seçmesi için koymaları ülkenin geleceğini etkilemektedir.
Artık buna bir son verilmelidir.
Sayın Erdoğan ikinci turda disiplinli çalışmasını sürdürerek ipi açık ara göğüsleyecek, Kılıçdaroğlu ise “Bay bay Kemal” nitelemesini fiilen yaşayacaktır!
Bu süreçte sayın Erdoğan seçmenlerin uyarısını en iyi hisseden en tecrübeli siyasetçidir. Gerekeni yapacağına inanmaktayız.
Seçimlerin sonuçları mazlum milletleri sevindirmiş, Türkiyenin kalkınması, savunma sanayii ve dış politikada yoluna devam kararı yolunda kuvvetli umut olmuştur.
Hayırlı olsun..
Vesselam..