Türkiye’nin 15 Temmuz‘a giden yolculuğu ve çağdaş gençlik!

Türkiye’yi 15 Temmuz kıyamına götüren ihanet girişiminin faaliyet alanının ana unsuru, mütedeyyin insanların zeki, çalışkan çocuklarını kurdukları sistem ve tuzaklarla devşirmeleri ve adeta ülkemizin birkaç neslini emellerine alet etmeleri ve bunun sonucu olarak da milletimizin kabiliyetli zeki evlatlarını mankurtlaştırarak ülkenin geleceğinden koparmaları sonucunu doğurmuştur.

Ayrıca şayet idrak etmişlerse onlar da Fetönün mağdurları arasındadır.

İhanet şebekesinin gençlik ve eğitim üzerinde yaptığı tahribatı önlemek ülke geleceği için son derece önemlidir.

Bunun için çağdaş, donanımlı, milli ve manevi değerlerine bağlı gençlik yetiştirmek devletimizin milli menfaatinin ve geleceğinin sağlam temellere oturtulması demektir.

Her yere sızmış olan mankurtlaştırılmış kripto yapılar ve bunların yerini alamayan yetişmiş milli kadroların eksikliği ile daha ne kadar yolumuza devam edebiliriz? 70 yıllık vesayet düzeninin kripto kalıntıları aynen devam ediyor. Gladyo ve kripto yapılar tasfiye edilmelidir.

FETÖ ve Gladyo vesayeti yeniden ihya etmek için iktidar değişikliğini beklemektedir.

Kökü dışarıda olan ihanet şebekeleri tasfiye edilmelidir.

Başkanlık sistemi tasfiye için idealdir ancak bürokrasi engeli işleri kaplumbağa yürüyüşüne sokmaktadır.

Gençliğin zihnine milli idrak/yazılım yüklenmelidir.

Milli yazılımı yapacak ve milli kadroları yetiştirecek olan eğitim “Enderun Mektepleri” ilk okuldan akademik eğitimde dahil olarak yapılabilmelidir.

Eğitimde malesef milli bir yapılanma olmadığı gibi böyle bir niyet var mıdır bilmiyoruz, ancak bir niyet de henüz görünmemektedir.

FETÖ örneğinde olduğu gibi ihanet yapılarının yerini alacak olan her alanda yetişmiş milli kadrolar olmalıdır.

Milli değerlerine bağlı çağdaş gençlik arayışımız maalesef ikiyüz yıllık meselemiz ve hikayemizdir. Osmanlıdan beri aynı dert kötüleşerek devam etmektedir.

Yetişmiş donanımlı adamlarımız ise sayılıdır.

Adam yetiştiremiyoruz.

Milli ve manevi değerler ile donanmış olarak İmam Hatip okullarında yetiştirilmek istenen genç nesiller ise küresel tezgahta dönen dolaplardan bihaber yetişiyor ve önlemlere dair hiçbir hazırlıkları yok.

Buna karşın genel olarak kolejler gayri milli, Darwinist bir eğitim vermekte ve küresel sisteme elaman yetiştirmektedirler.

Bir de “eski kafa” diye tabir edilen yapılar var genellikle her alanda gelenekçi takılırlar, gelecek perspektifi konusunda kadük olmakla kalmayıp çağdaş çözüm önerileri ile donanmış olmayı da hedeflemezler.

Oysa dünya ne kadar hızlı dönüyor değil mi?

Vesayet düzeninden kurtulmak ve milli sisteme geçmek için çok geç kalmakla birlikte daha fazla geç kalmaya da hakkımız yoktur. Küresel oyunlara ve dijital devrime hazırlıklı milli kadrolar yetiştirmeliyiz.

Küresel oyunları bilen, tarih bilen, milli şuur ile donanımlı insan yetiştirmeli ve milli çıkarlarımıza uygun yazılım ve dijital gelişmeyi sağlamalıyız.

Bunu sağlayamamak çağın gerisinde kalmak demektir.

Milli akademiler kurmalı ve buna göre düzen kurmalıyız.

Küresel çıkarlara değil, milli çıkarlara uygun yazılım ile dijital devrimi gerçekleştirebiliriz.

Dijital devrimle milli yapımızı ve çıkarlarımızı koruyan gelişmiş yazılım önce zihinlere yüklenmelidir.

Milli kadrolara örnek gösterilen Bayraktar kardeşler gibilerini gençlik her alanda örnek almalıdır.

Sözde bilimsel kongrelerde halen hamaset yapılıyorsa ve küresel çıkarların reklam ve pazarlaması yapılıyorsa yazılım milli değildir.

Milli yazılım başta yönetimin tüm alanları dahil her alanda vesayet yazılımının yerini almalıdır.

Aksi halde bundan böyle insanlık fert fert dijital teknolojilere esir edileceklerdir.

Dijital üstünlük sahipleri istediklerini hasta edecek, istediklerinin üremesine müsade edecek, istemediklerine ise dünyada seyahat özgürlüğü bile vermeyeceklerini bilmek gerekiyor.

Bağımsızlığın birinci şartı çağdaş gençler yetiştirmek ve çağı yakalamaktır.

Çağdaşlık, ilericilik on yıllardır kafalara dayatıldığı gibi kılık kıyafette dekolte giyinmekle, düğünlerde dans etmekle, milli değerlerimize burun kıvırmakla olmadığı gibi, bir takım hurafelerle şekillenmiş dindarlık görüntüsü ilede olmayacaktır.

Çağın teknolojik üstünlüğünü yakalamakla çağdaş olmak işte o zaman mümkün olacaktır.

Milli ve manevi şuurlu çağdaş gençler yetiştirilmesi hayati öneme sahiptir.

Devletin eğitim planlamasını çağdaş ihtiyaçlara göre ivedilikle düzenlemeli, üniversitelerde gereksiz bölümler kapatmalıdır.

Aksi halde üniversiteler çağdaş olmaktan uzak, üniversite mezunu işsizler ordumuzun sayısının artmasından başka işe yaramayacaktır.

*

Devlet olmanın gereği yerine getirilip, 1935 de müze ve cami daha sonra ise CHP döneminde 1945 den itibaren ibadete kapatılan Ayasofya Camisinin zincirleri kırılmış ve Sultan Fatih’in Vakfıyesine, vasiyetine uygun ibadete açılmıştır.

Emeği geçenleri tebrik ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın gerekli iradeyi göstermesinden dolayıda şükranlarımızı arz ediyoruz.

Şimdi sıra Ayasofya Camisini, Sultanahmet camisini daha doğrusu camileri doldurma vakti.

Hayırlı olsun!

Vesselam.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.