ABD ve Avrupa’ lı bilin insanları geleceği planlamak için bilimsel çalışmalarını sürdürüyorlar. Bunun sonucunda da insanların hayatına gıda ve ilaç olarak gelecekte girecek. Düşüncemiz insanlığın iyiliğine olmasıdır.
Gök Taşlarından Dünyayı koruma Projesi
Dünya İnsanlarının uzaydan gelecek en büyük tehlike olarak gördüğü olay bir göktaşının çarpmasıdır. Uzay’da gelecekte bir gün Dünya’ya çarpma olasılığı yüksek olan çok sayıda gök taşı var. Üstelik bu gök taşlarının bazıları yıkımlara sebep olabilecek kadar büyük. NASA geçen yıl gelecekte Dünya’yı bu potansiyel tehlikeli gök taşlarından korumak için kullanılabilecek bir teknolojiyi test etti. Kısaca DART olarak adlandırılan, 570 kilogram kütleli bir uzay aracı yaklaşık 8 ay uzayda yol aldıktan sonra Dünya’ya 11 milyon kilometre uzaklıktaki bir gök taşına çarparak gök taşının yörüngesini değiştirdi. Gelecekte büyük bir gök taşının Dünya’ya doğru yönelmesi durumunda, benzer bir biçimde yörüngesinin değiştirilmesi planlanıyor. (Amerikan Sineması bunu film yaptı).
Nükleer Füzyon Projesi
Atom çekirdeklerinin kaynaşarak daha büyük atomları oluşturduğu füzyon süreçleri, temiz enerji üretmenin yollarından biri olabilir. Bilim insanları ilk kez füzyonla enerji elde etmeyi başardı. ABD Ulusal Ateşleme Tesisi’nde yapılan deneyler sırasında döteryum ve trityum izotopları kaynaştırılarak helyum üretildi. Füzyon tepkimelerini tetiklemek için sisteme 2,05 MJ enerji verildi ve sonuçta 3,15 MJ enerji açığa çıktı.
Gözle Görülen Bakteri
Bakteriler mikroskobik canlılar olarak bilinir. Bu tek hücreli canlıları görmek için mikroskoplara ihtiyaç duyarız. Bilim Dünyası 2022 yılında çıplak gözle görülebilecek kadar büyük bakterilerin de olabileceğini buldu..2009 yılında Karayipler’deki mangrov ormanlarında keşfedilen 9 milimetre uzunluğundaki bir canlının bakteri olduğu anlaşıldı. Thiomargarita magnifica adı verilen bakteri, sülfürlü sulara batmış yapraklara tutunarak yaşıyor. Bakteri üzerinde çalışmalar sürüyor.
James Webb Uzay Teleskobu
Evren’i keşfetmek için yapılan çalışmalardan sonra James Webb Uzay Teleskobu, 2021’in sonlarında uzaya fırlatılarak Dünyanın Yörüngesine yerleştirildi. 2022’de teleskobun kurulumu tamamlandı ve Dünya’ya veri göndermeye başladı. Elde edilen ilk görüntüler teleskobun Özellikle Uzay’ı izlemesi gözlem yapması için değerli bilgiler gönderiyor. Teleskobun 20 yıl görev yapması bekleniyor.
İlginç Beyin Hücreleri
Bilim İnsanları Beyin üzerinde çalışmalarına devam ediyorlar. Deney kaplarındaki hücrelerin organların işleyişini taklit eden çiplerle etkileştiği sistemler, son yıllarda organların çalışma mekanizmasını daha iyi anlamak için yapılan bilimsel araştırmalarda sıklıkla kullanılıyor. Çip üstü organ olarak adlandırılan bu sistemlerle yapılan deneyler sırasında, sinir hücreleri Pong oyununu oynamasını öğrendi. Elektriksel sinyallerle uyarılarak topun konumu hakkında bilgilendirilen hücreler, çipe sinyaller göndererek paleti hareket ettirebildi.
Cip’li Beyin Geliyor
1970 Yılında ABD’nin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger é Biz gelecekte insanlara cip takıp kontrol edeceğiz” diyor. 1972’de de Brezinski aynı şeyleri söylüyor. 50 yıldır bu çalışmalar sürüyor.
İnsanların genlerini çözümlemeyi amaçlayan İnsan Genomu Projesi, 1990 yılında başladı. Birçok bilim insanının yer aldığı proje kapsamında üç milyardan fazla nükleotid çiftinin yer aldığı dizilimin haritalanması amaçlanıyordu. 2003 yılında sonlandırılan projede gen haritasının tamamını çıkarmak mümkün olmamıştı. 2022 yılında, 2003 yılındaki haritada eksik kalan %8’lik kısım da tamamlandı. Böylece insan genomunun tamamı çözümlenmiş oldu. Bun bilgiler insanlık için nasıl kullanılacak. En önemli soru şu? İnsanlığın iyiliğine mi? Yoksa Kötülüğüne mi?
Kan’da Mikro plastikler
İnsanlar tükettikleri besinler ve soludukları hava nedeniyle mikroplastiklere maruz kalıyor. Geçen yıl başlatılan bir çalışmada, bir grup gönüllünün kanında mikroplastikler olup olmadığı incelendi. Çapı 0,7 mikronun üzerinde plastiklerin tespit edildi. Deneylerde gönüllülerin yaklaşık yarısının kanında plastik parçaları bulundu. Tespit edilen plastik türleri arasında polietilen tereftalat (PET), polietilen (PE) ve stirenden üretilen polimerler çıktı. Deneylerin sonuçları fazla açıklanmadı.
Yapay Zeka Tıp Alanın’ da
Yapay zekânın uygulama alanları gün geçtikçe artıyor. Yakın zamanda da protein yapılarını tahmin eden bir yapay zekâ uygulaması geliştirildi. AlphaFold adı verilen uygulama, bugün bilinen ve veri tabanlarında bilgileri bulunan 200 milyonun üzerinde proteinin yapısını tahmin edebiliyor. ESMFold adı verilen başka bir sistem de izole edilememiş bakterilerde, virüslerde ve diğer mikroorganizmalarda bulunabilecek 600 milyondan fazla proteinin yapısını tahmin etmek için kullanıldı. Bu uygulamaların ilaç geliştirme çalışmalarında yararlı olması bekleniyor.
ABD devam eden bu bilimsel çalışmaları takip etmek gerekiyor, başarılı olunduğun da hayatımıza gıda veya ilaç olarak girecektir. İyi mi? Kötü mü? Göreceğiz...