“Ölümsüzlük Projesi”ne Çalışılıyor..

04 Haziran 2024, 22:40

Dünya’yı yöneten zengin ailelerin bir numaralı projesi uzun yaşamak, hatta ölümsüz olmaktır.

İnsanlık var olduğu günden beri daha uzun yaşamanın, yaşlanma etkilerini geri çevirmenin, yaşamı kısaltan ve kaçınılmaz olarak ölümle sonuçlanan hastalıkların çaresini bulmaya çalışıyor. Bu arayışın altında da aslında ölümü yenmek ve insanlık için sonsuz yaşama erişmenin sırrını ele geçirmek var. Bunun için de araştırmalara yüz milyonlarca Dolar harcanıyor. Gizli Laboratuvarlarda sürdürülen deneyler ve diğer çalışmalar medyaya sızdırılmıyor.

Tarih boyunca sayısız masallar, efsaneler, mitler anlatılmış, filozoflar ve bilim insanları bu soruya cevap aramış durmuş…

İnsanlık Var Olduğundan Beri Ölümü Yenmek İçin Uğraşıyor

Sonsuza kadar yaşamak, ölümü yenmek mümkün mü? Yakın zamana kadar cevabı ya hayır ya da belirsizlik olan bu soru hakkında artık verilecek bambaşka bir cevap var: Bu şimdilik bir teoriden ibaret olsa da evet. İnsanlar sonsuza kadar yaşayabilir!

2030’da ölümsüzlük hayali gerçek olabilir. Bu zamana kadar planlarını devreye sokan zengin aileler bu noktada hem uzun yaşamanın sırrını bulmak, hem de gelecekte olacak olan bir kıyametten kurtulmaktır. Yeraltı şehirleri de bunun için inşa ediliyor.

Longevity yani uzun ömür konusu uzun yıllardır bilim insanlarının ve tıp alanında çalışan araştırmacıların ana gündem maddesi olmuş durumda.

Bilim insanları ve fütüristik (geleceğe dair) öngörüler yaşlanmanın durdurulacağını gösteriyordu. Yaşam beklentisinin yani insanların ortalama ömür sürelerinin giderek uzadığı bilinen bir gerçek.

Ölümsüzlük Sırrı 2030’dan Sonra Çıkabilir.

2030 yılından itibaren ise yaşlanmaktan “kaçabilmeye” ve böylece ölümü ertelemeye hatta tamamen alt etmeye hazır olabiliriz. Bu teori “Longevity escape velocity” (Uzun ömür kaçış hızı) olarak adlandırılıyor.

Aslında bir fizik teorisinden hareketle hayata geçirilmeye çalışılan bu teori adını nesnelerin belirli bir hızda yerçekimine karşı koyabileceğini ifade eden temel fizik ilkesi olan “kaçış hızı” yani “escape velocity” teriminden alıyor.

Yaşlanma Hızından Kaçmayı Başarırsak

Bu öngörünün arkasında tamamen bilim var. Yaşlanma hızının takvim yaşımızdan daha yavaş ilerlemesi anlamına gelen bu teoriye göre, bu gerçeğe dönüştüğünde kaç yaşında olduğumuzun hiç önemi bile kalmayacak. “Uzun ömür kaçış hızı” kısaca, çok uzak olmayan bir gelecekte, tıpkı yerçekiminde kaçarken olduğu gibi, insanların ölümün zayıflatıcı çekiminden kaçabileceklerini ve süresiz olarak yaşayabileceklerini öne sürmekteler.

Uzun yaşamanın sırrını arayan bilim insanları ve bu uğurda servet harcayan yatırımcılar, LEV’in ölümsüzlüğe giden biletimiz olduğunu söylüyor. Buna bilim dünyasının yaptığı yorum ise “Keşke bilim bunu nasıl nakde çevireceğini bulabilse” oldu.

LEV (Longevity escape velocity) diye anılan bir vakıf kurulmuş ve bir yandan teori kanıtlanmaya çalışılırken bir yandan da bu konuda paneller düzenleniyor.

LEV (Longevity escape velocity) şimdilik sadece bir teori olsa da, destekçileri yaşlanma bilimindeki hızlı ilerlemeler göz önüne alındığında bunun çok değil on yıllar içinde gerçek olabileceğini iddia ediyor.

Takvim Yaşinin Bir Önemi Yok

Hücrelerimizi gençleştirme konusunda daha iyi hale geldikçe, yaşam kalitemizi o kadar katlanarak artırabileceğiz ki, insanlar yaşam sürelerini yaşadıklarından daha hızlı artıracak ve böylece neredeyse ölümsüz bir duruma yaklaşacaklar.

Yani yaşam süresi arttıkça takvim yaşımızdan daha hızlı ilerleyecek ve örneğin bir yıl yaşlanacağız ama bu bir yıl içinde yaşam beklenti süremiz çok daha fazla artmış olacak.

Yıllarca Google'da baş mühendis olarak çalışan ve gelecek bilimcisi olan Ray Kurzweil bu teorinin ardındaki isim...

Ray Kurzweil insanlığın yaşam süresini sonsuza doğru atırması için yapay zekâdan da destek alacağını söylüyor.

Örnek olarak 60 yaşındaki bir kişi 61 yaşına gelene kadar o 60 yaşındayken 75 yıl olan ortalama yaşam süresi bir anda 80’e fırlayacak. Tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler bu artışı önce sabit tutup sonra giderek artırdıkça da, yaşam süremiz her döngüde büyük bir hızla uzayarak en sonunda sonsuzluğa yani ölümsüzlüğe ulaşacağımız iddia ediliyor.

LEV'e ulaşıldığında kaç yaşında olursanız olun yaşlanma süreciniz duracak ve beklenen ömür sürenizin önüne geçeceksiniz... En azından teoriler bunu söylüyor

Eski Google mühendisi, 2029 yılına kadar insanların beklenen yaşam süresinden tam bir yıl daha uzun ömürlü olacağını öngörüyor.

Kurzweil “2029'dan sonra bir yıldan daha fazla geri gideceksiniz. En az bir yıl geriye gidebildiğiniz zaman, uzun ömürlülük kaçış hızına ulaşmışsınız demektir” diyor.

Yaşlanmaya bağlı hastalıkları önlemeyi amaçlayan Longevity Escape Velocity Vakfı'nın başkanı ve baş bilim sorumlusu gerontolog Aubrey de Grey, Ekim ayında yaptığı bir açıklamada, “Bunu ortaya koymak istedik çünkü herkes yaşlanmanın kötü olduğunu biliyor, herkes kötü olduğunu söylüyor ama kimse bu konuda bir şey yapmıyor” dedi.

İnsanlarin Ortalama Yaşam Süresi Giderek Artıyor

ABD'de yaşam beklentisi COVID-19 pandemisinden sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladı. ABD'de bir kişinin doğumunda beklenen genel yaşam süresi 2021'de 76,4 yıl iken 2022'de 77,5 yıl oldu. Yine de bu artış, 2019 ve 2021 yılları arasındaki 2,4 yıllık kaybın üstesinden gelmek için yeterli olmadı.

Uzun ömre katkıda bulunan yaşam tarzı ve genetik faktörleri araştıran New England Centenarian Study'nin direktörü ve kurucusu Dr. Thomas Perls teorinin odak noktasının sonsuza kadar yaşamaya çalışmak değil, Alzheimer gibi yaşa bağlı hastalıklarla mücadele etmek olması gerektiğini söyledi;

“Yaşlanmayla ilgili hastalıkları geciktirmek ve hatta önlemek için elimizden geleni yapmak istiyoruz, bu da insanların yaşam beklentisini ya da ömrünü biraz artırabilir. Ancak bunun hiçbir şekilde sonsuza kadar yaşama fikrine yol açacağını düşünmüyorum”.

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.