Yaşam zıtlıkların sürekli birbirine aktığı bir oluştur. Ne iyi, ne de kötü durağan değildir. Tekamül ve bilinçlenme yeniye, güzelliğe akştır. Evrensel süreçte var olanı keşif ettikçe, insanın da oluşumu sürer. Önce değişim, sonra da dönüşümün yaşandığı insanın yolculuğu! İnanç, bilim, sanat bu yolculuk için ana yollardır. Daha önce yazmış olacağımız gibi, bu yollardan biri o kişinin ana yoludur. Ama o ana yol mutlaka diğer yollardan faydalanır.
Biz bugün dayatılan yenilikleri konuşalım istedik. İnsanı önemsemeyen hatta hasta olmasından mutluluk duyan kar odaklı sistem! Fark etsek de dışında kalamayacağımız “zararlı yenilikler”.
1- Kırmızı yürüyüş bandı. Elektriğin dönüşümünün sağlanmadığı zararlı spor. Oysa toprağa, çimene basılarak yapılan yürüyüşün faydaları inanılmaz. Mesela: ağrı, yorgunluk, stres, iltihap azalır.
2- Çocuk parkları da aynı kanser yapan maddelerle kaplanmıştır. Nedense bilinçli aileler buna karşı çıkmamışlardır! Oysa, kum, toprak, çim veya talaş olmalıydı.
3- Küpük tabaklar hele! Kesinlikle yiyecek konulmamalı. Sanki böyle değilmiş gibi törenlerde bile sıcak yemekler servis yapılıyor. Meyve bile onlar da satışa sunuluyor. Bu tabak ve bardaklarda bazı işaretler konularak güya yöneticiler görevlerini yapıyor! İşin doğrusu bizler bilinçli olarak “hayır” demedikçe bu görünmeyen sömürü devam edecek.
4- Kasaplarda et kesilen tezgah da plastikten. Zamanla içeri doğru bir eğiklik oluşuyor. Sizce bu eğik plastik nereye gidiyor?
5- Naylon, renksiz ve dar giysiler de hastalıkları artırmaktadır. Renkler, bedenimizin ihtiyacına göre sezilerek giyilmeli. Renkler de bedenin ihtiyaç duyduğu besinlere benzer. Enerji olduğumuzu ve enerji dönüşümü yaşadığımızı hatırlayalım.
6- Yediklerimizde de kullanılan katkı maddeler, hormonlar ve yapay yağlar bizi hasta etmek için yeterlidir.
7- Televizyon, telefon kullanımının da süresini ayarlamamız gerekir. Yoksa kendi manyetik alanımızı bozarak sağlığımızdan oluruz.
8- Temizlik kimyasalları ile temizlik yaptığımız için hasta olmamız ise bence olayın iyice acıklı komedisidir.
Evet, yeni hastaneler, ilaçlar son hızla artarken, silah sanayide aynı oranda oluşmaktadır.
İşin doğrusu burada örneklediğim zararlı yeniliklerin hepimiz farkındayız da neden doğru tercih yapamayız? Şekersiz çay, ekmeksiz çorba içebiliriz. Bizler alışkanlıklarımızı değiştirirken sağlıklı mı, bedenime uyar mı sormak zorundayız. Şampuan yerine sabun, kül daha faydalı. Neden kar sistemlerinin oyuncağı oluyoruz?
Bilinçli insan, “TERCİH” yapabilen insandır.