Seçecek bir şey kalmayıncaya kadar seçmek, seçilmeyi oluşturur.
Amaç: çocuk saflığımıza, temizliğimize, sadeliğimize bilinçli olarak varmaktır. Oluşumun tek nedeni, olgunlaşarak sürece dahil olmaktır.
Olgunaşmak veya eğitim, bahçemizin iklimine göre düzenlenip ekilmesidir. Her şeyi ekmeğe kalkarsak ürün alamayız, işlenmediğinde de çoraklaşır. Bulunduğumuz toprakta neler yetiştirebiliriz, nasıl ekeriz bildikten sonra diğer toprakları da kavrarız. Yersel olduktan sonra evrensel olmak kolaylaşır.
Bilinç, idrak etmeye başlayıncaya kadar yaşamak amaç olabilir, ama enerji, yol, bilinçlenme sonsuzdur. Her öğreti, din yaşamda örnek aldıklarımız bu yoldaki sokak lambalarımızdır. Her ulaştığımız lamba bizi daha büyük lambaya yönlendirir. Yol aldıkça yolumuz daha aydınlanır. Kendimizi hatırlamak yolunda bu lambalar bizi bilinç sıçraması yaşatarak yol aldırır seke seke gideriz. Kendimizi genelin isteği doğrultusunda “tek tip” oluşturmak yerine, “keşif” eden oluruz.
Hangi ana yolları, uğraşıları insanın kendisini tanımak için sayabiliriz?
Sanat, bilim, din tek başına insanı olgunlaştırabilir. Bunlardan biri insanın anayoludur fakat anayol ancak diğer iki yolla ilişki içinde ise orta yol bulunur. Yoksa topal bir gidiş yaşanır. Felsefe, üç anayol için gereklidir.
Yaşamı keşif etmek için bazı püf noktalar bulabiliriz, bunlar kavramamızı, uyumumuzu kolaylaştırır.
Yaşamın şifreleri:
Denge aralığı,
Daima alış veriş,
Zıtlıkların bütünlüğü,
Bilinçli teslimiyet
Üretici uğraş,
Nefis temizliği.
Paylaşım
Bilinçli teslimiyet
Planlamadan yaşanan günler bozuk para gibi harcanır.
Yaşam, dalgalı bir denize benzer. Kimi insan dalgaya karşı yüzer ve karşısına çıkan engellerle çabalar. Kimi insan kendini dalgalara bırakır, sürünür. Oysa dalgaların hareketine dikkat ederek, isteğimize uygun ve dalgaya uygun yüzebiliriz. Boyumuzu aşan dalgalara boyun eğer, gözleriz. Uygun zamanda , uygun davranışı yapar, yüzeriz.
BİLİNÇLİ TESLİMİYET; Evrensel akışı fark etmek yaşamda yüzmeyi becerebilmektir. Yüzmek eylemi hem kişisel hem bütünseldir. Okyanusa girebilmek, çıkabilmek, yüzebilmek, yani sörf yapabilmek, bilinçli teslimiyettir. Oluşum, “büyük kader” bu örnekte okyanus, bizim seçim ve davranışlarımızı ona uyumlamamız ise “küçük kader” ya da bilinç seviyemizdir. Üstelik en az üç akış içindeyiz! Bilinçli teslimiyet hem yaşamın hem de sanatın şifresidir.
Daima alış veriş, akış içindeyiz zaten. Paylaşım ise bilinçli olarak veriş, ya da boş alan açmaktır. Boş alan olunca hem küflenmeyiz, hemde yenileniriz. Biz yenilendikçe yaptığımız işler, ilişkiler yenilenir. Yenilenerek olgunlaşırız !..
Denge aralığı ve zıtlıkların bütünlüğünü sonraki paylaşımımızda bulacaksınız.
Paylaşmamıza yardım ettiğiniz için teşekkürler.