16 Ağustos 2024 Cuma TBMM Genel Kurulu’nda yapılan Can Atalay’ın milletvekilliğiyle ilgili hukuki kriz tartışmaları parlamento tarihinde dikkat çeken birleşimlerden biri olarak yerini aldı.
Olağanüstü toplantının ilk 20 dakikası içerisinde çıkan nahoş kavga doğal olarak basında ve medyada ön plana çıktı.
Ancak, kavgadan sonraki görüşmelerde Can Atalay’ın milletvekilliğinin hukuki durumuna ilişkin AKP’nin (hem de hukukçu olan) konuşmacılarının yorumları, ‘bu kadarda olmaz kardeşim pes doğrusu’ dedirten türdendi. Bu konudaki Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan Yargıtay 3. Dairesinin bazı yargıçları ile Saray’ın hukukçusu Mehmet Uçum’un bakış açılarının izlerini taşıyordu AKP’li konuşmacıların yorumları adeta.
Bu nedenle, kavga nedeniyle geri planda kalan söz konusu hukuki tartışmaları siz okuyucularımıza aktarmak amacıyla TBMM Görüşme Tutanaklarından çok kısa bir özet çıkarmayı kendime görev bildim. İşte o tutanakların özeti:
(Teknik bilgilendirme: Görüşmelere 9 kez ara verildi yani 9 oturum yapıldı. Bunların tümü, yani saat 14.00’te başlayıp 21.04’te biten görüşmenin tümüne ise birleşim deniliyor. Buna göre, oturuma ara verildi ifadesi yanlış, birleşime ara verildi ifadesi doğrudur.)
BOZDAĞ’IN YÖNETİMİ VE KAVGA
Başkan Vekili Bekir BOZDAĞ - İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a söz veriyorum.
Sayın Şık, buyurun. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
AHMET ŞIK (İstanbul) – Herkese merhaba. Sözü hiç uzatmayacağım, bir tespitle başlayacağım. Sizde hiç utanma yok! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ABDULLAH GÜLER (Sivas) – Konuşma be!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sende utanma yok, sende utanma yok!
AHMET ŞIK (Devamla) – Zerreyimiskal utanmanız yok, haysiyetiniz yok!
ABDULLAH GÜLER (Sivas) – Konuşma! Terbiyesizlik yapma!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sende utanma yok!
AHMET ŞIK (Devamla) – O yüzden, burada usulü konuşmaya…
ABDULLAH GÜLER (Sivas) – Terbiyesizlik yapma! Sende utanma yok! Sende utanma yok!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Sende utanma yok, sende!
AHMET ŞIK (Devamla) – Kes sesini be! Kes sesini! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Şık, lütfen temiz bir dille konuşalım.
AHMET ŞIK (Devamla) – Hakikat her zaman acıtır, her zaman.
BAŞKAN – Sayın Şık… Sayın Şık…
HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Hadi oradan! Terbiyesiz!
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Hasan, otur yerine, gelirim oraya! Otur yerine! Artistliğin de bir sınırı var, yakarlar!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Haysiyetsiz sensin! Ayda yılda bir geliyor, hakaret ediyor!
EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) – Terbiyesizlik yapma!
AHMET ŞIK (Devamla) – O salladığın parmağı kıracağız, sen bunu yaşayacaksın!
BAŞKAN – Sayın Şık… Sayın Güler…
(AKP İzmir Milletvekili ve Meclis İdare Amiri Alpay Özalan’ın, konuşma kürsüsüne yürüyerek Ahmet Şık’ı, sol eliyle boğazını sıkıp yere savurması, ardından AKP ile muhalefet milletvekillerinin kürsüye doğru yürüyerek karşı karşıya gelmeleri ve bazılarının yumruklaşması)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri… Sayın Şık…
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
BEKİR BOZDAĞ GİTTİ HUKUK TARTIŞMASI BAŞLADI
BAŞKAN: Numan KURTULMUŞ - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114’üncü Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
Usul tartışması, birleşimi yöneten Başkan değiştiği için konusuz kalmıştır. Gündemdeki görüşmelere devam ediyoruz.
Grup Başkan Vekillerinin uzlaşısı sonucu her 2 arkadaşımızla ilgili alınan ortak kararı sizlerle paylaşıyorum: İstanbul Milletvekili Ahmet Şık hakkında İç Tüzük’ün 163'üncü maddesi uyarınca kınama cezasını teklif ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Kelime ile yumruğa aynı cezayı mı vereceksiniz?
BAŞKAN – İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan’ın bugünkü birleşimdeki fiili İç Tüzük’ün 160’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi kapsamında olup kınama cezası gerektirmektedir.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
HUKUKİ TARTIŞMA BAŞLIYOR
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, şimdi olağanüstü toplantının konusu olan (8/43) esas numaralı Genel Görüşme Önergesi’nin ön görüşmesine başlıyoruz.
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) – Türkiye'de, Anayasa Mahkemesine müracaat etmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaatlar oluyor. Sebep ne? Başvurucu “Artık, başvurularında Anayasa Mahkemesinin kararları idare tarafından dikkate alınmıyor. Dolayısıyla ihlal kararları dikkate alınamayan Anayasa Mahkemesiyle ben ne diye vakit kaybedeyim?” deyip direkt Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidiyor. Onun için Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak lazım.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA GENEL BAŞKAN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bugün burada bir utancın anatomisini görüşmek üzere toplanmış bulunuyoruz… Son on beş aydır yaşananlar ise usul, erkân bilmemenin, hukuk tanımazlığın, adaletsizliğin, devlet aklı ve ahlakından yoksunluğun, siyasetin yargıyı teslim almasının, yargıç değil, personel istihdamının Türk hukuk tarihinin ve yakın siyasi tarihimizin en büyük kepazeliği olarak hafızalarda silinmemek üzere yer etti... Burada yapılması gereken, Anayasa Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmek, Can Atalay'ın milletvekilliğine dayalı her türlü sonucun gerçekleştirilmesini de temin etmektir… Can Atalay Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden yemin etmeli ve milletvekili olarak çalışmasına başlamalıdır.
DEM PARTİ GRUBU ADINA GRUP BAŞKANVEKİLİ GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) – . “Yirmi iki yıllık AKP iktidarının özeti nedir?” derseniz, bugün bu Meclisteki tanıklığımızdır, halkın haklarına saldıran, milletvekilinin kürsü dokunulmazlığını yok sayan, milletvekiline şiddet uygulayan, sonra da utanmadan, sıkılmadan o görüntüleri montajlayıp götürüp mehter marşlarıyla dinleten bir zavallı iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız… Bugün, bu Meclis, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunu içeren AYM kararını okumalı ve Can Atalay'ın milletvekilliğini kendisine iade etmelidir.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in yerinden söz talebi vardır.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ben bu Mecliste yıllarca, tam dokuz yıl Grup Başkan Vekilliği yaptım. Çok tartışmalar oldu, ancak tansiyon bazen öyle bir yere geliyor ki oraya bir irade koymak gerekiyor, yoksa işte, bugünkü gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ben bu salonda çok şey gördüm ama kan görmemiştim, çok utandım. Kadına şiddet görmemiştim, çok utandım.
BAŞKAN - Şimdi, söz sırası, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın’ın…
CHP GRUBU ADINA GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) – Anayasa Mahkemesi’nin acaba Meclisi denetleme yetkisi var mıdır? “Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar.” Demek ki İç Tüzük’ü şekil ve esas bakımından denetlermiş. Ne dedi şimdi? “Yaptığınız eylemli İç Tüzük ihlalidir, bu nedenle bunu kabul etmiyorum, bu bir yok hükmünde karardır. Aynı zamanda, yargılamanın yenilenmesi gerekirken Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararının burada okutulması hukuka aykırıdır” dedi. Bunu hangi mahkeme söyledi? Anayasa Mahkemesi söyledi. Hani şu 13 üyesini sizin atadığınız Anayasa Mahkemesi söyledi.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, şimdi söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Grup Başkanı Sivas Milletvekili Sayın Abdullah Güler’de.
Buyurun Sayın Güler
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Peki, arkadaşlar, şimdi, Anayasa Mahkemesi bir karar verdi değil mi 1 Ağustosta, aslında, 22 Şubatta karar verdi de. 22 Şubatta, 22/2/2004’te verilen karar 1 Ağustosta yayınlandı… Tamam, talebi değerlendirmiş Anayasa Mahkemesi. Ne demiş?
KAMURAN TANHAN (Mardin) – Biz yanlış başvuru da yapsaydık Anayasa Mahkemesi… Biliyorsunuz, çarpıtıyorsunuz!
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Anayasa üzerine yemin ettiniz, yemin ettiniz!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - “Talebi değerlendirdim. Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğunun tespitine ve Anayasa’nın 85'inci maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” Nerede tespit? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Nerede tespit?
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Yalan söyleme ya!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - “Senin talebini değerlendirmiyorum. Geçmişte verdiğim kararları tekrar ediyorum.” diyor. Ne tespitinden bahsediyorsun? (CHP, DEM PARTİ ve HDP sıralarından gürültüler) Anayasa Mahkemesi şu andaki gündemle ilgili olarak da kendi kararında ne diyor? İyi bakalım arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi kendi kararında ne diyor? Bakın, 26'ncı madde, hemen bakın, (2024/45), diyor ki: “TBMM Genel Kurulunun 30/1/2024 tarihli 54'üncü Birleşiminde Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 3/1/2024 tarihli ve yazısının Başkanlıkça okunmak suretiyle Genel Kurula bildirilmesi işlemiyle oluşan fiilî durum hakkında Anayasa Mahkemesince karar verilmesi mümkün değildir.” diyor.
YUNUS EMRE (İstanbul) – “Yaptığınız fiilî durum hukuksuz.” diyor, bunu niye söylemiyorsunuz ya. Yazık ya!
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Sizin de diplomanızı geri almaları lazım. Diplomanızı iade edin, iade. Hukuk diplomasını iade edin siz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) –Yani Anayasa Mahkemesi “Meclisin yaptığı işlem yok hükmündedir.” diyor; bunu bile çarpıtmaya kalkışıyorsunuz. Allah ıslah etsin diyorum ya! (CHP sıralarından alkışlar)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) –Gerçekten Sayın Güler’i dinlerken hayretle dinliyoruz. Hukuk müktesebatını nerede aldığını, hangi hocalardan ders aldığını çok merak ettim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) AYM ne diyor? “Meclisin Can Atalay’ın vekilliğini düşürmesi kararı yok hükmündedir.” diyor, yok hükmünde. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Yani zaten olmayan bir karar üzerinden yeni karar alamaz ki “Yaptığın yoktur.” diyor; hukuken yok, butlan, butlan. Sayın Güler, biliyor musun hukukta yok hükmünde. Onun için…
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Meclisin bu bildirmeye dair bildiriminin iptaline ilişkin bir talebi olmuştur Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunanların ve yürürlüğünün de durdurulmasını istemişlerdir. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararla, Ağustos’ta yayınlanan Resmî Gazete’deki kararla her 2 talebi de reddetmiştir, hüküm cümlesinde her 2 talebi de reddetmiştir; çok net.
ERKAN BAŞ (İstanbul) – Yalan! Yalan! Yalan!
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Yalan!
MURAT EMİR (Ankara) – Ya, ret yok, ret yok. Siz nasıl hukukçusunuz ya!
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) – Ya “Kararı tanımıyoruz.” deyin; kendinizi rezil etmeyin artık, daha fazla rezil olmayın.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Darbeden yargılanacaksınız, darbeden!
BAŞKAN – Müsaade ederseniz, bütün gruplar konuştu, İYİ Parti Grubu adına da Sayın Çömez’e söz verip gruplar adına yani grup başkan vekillerinin söz taleplerini sonlandıralım yoksa bu işin sonu yok, sabaha kadar devam eder.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bizler “Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum, saygı da duymuyorum” diyen anlayışı reddediyoruz. Bizler yüce mahkemenin kararına saygı duyulan ve ona uyulan bir iradeyi bu ülkede hâkim kılmak için siyaset yapıyoruz. Maalesef, böylesine önemli bir toplantı çok önemli tartışmalara sahne olurken ne yazık ki Meclisin zemini kana bulaştı. Bugün tarihî bir toplantı yapıldı, bütün milletin gözü önünde yapıldı bu toplantı ve er ya da geç millet iradesi demir parmaklıkların arkasından çıkacaktır ve millet iradesinin temsil edilmesi gereken yerde vazifesini yapacaktır ama bugün burada konuşulanlar tarih boyunca unutulmayacaktır ve Türk demokrasisi için bir ibret vesikası olacaktır.
BAŞKAN – Gruplar adına konuşmalar tamamlandı.
Şimdi önerge sahibi olarak Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Sayın Ali Mahir Başarır’a söz veriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, öncelikle şunu söyleyeyim, bakın, Can Atalay’la ilgili, milletvekili olduğuna dair 3 tane Anayasa Mahkemesi kararı var… Maalesef ki “Yok hükmünde.” diyorsunuz. Az önce yanınızda oturan Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, yahu, diyor ki: “Can Atalay’la ilgili kesin hüküm var, hükümlü.” diyor. Ciddi mi bu söylediğinde? Kendisi bir avukat. Can Atalay’la ilgili, Yargıtay 3. Ceza Dairesinde karar 28 Eylülde kesinleşti. Peki, Can Atalay ne zaman seçildi? 14 Mayısta seçildi. Anayasa 83 bağlamında Can Atalay’ın dokunulmazlığı yok mu? Bu Meclis 3 milletvekili için de aynı pratiği yaşamadı mı? Nasıl bunu söyleyebiliyorsunuz? Adalet Bakanı çıkmış “Bunun çözüm yeri Meclis değil.” diyor. Ya, ben AKP Grubuna sormak isterim: Türkiye'deki tüm büyük krizlerde -bu Meclisin bombalanması dâhil- çözüm yeri Meclistir, Meclis. (CHP sıralarından alkışlar) Sormak istiyorum: Size göre bir zamanlar dost, yanınızda taşıyıp devleti teslim ettiğiniz bir yapı, MİT Başkanını tutuklamak isterken bu Mecliste yasa çıkararak durumu düzeltmediniz mi? Arkadaşlar, kendimize gelelim. Bu Meclis 400 milletvekiliyle anayasa değiştirebiliyor, 360 oyla af çıkarabiliyor ve siz diyorsunuz ki: “Çözüm yeri burası değil.”
Sayın Enis Berberoğlu kararında kim okudu? Mustafa Şentop okudu. Daha sonra ne oldu? Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdiğinde burada o kararı tekrar okudu, geldi milletvekili görevine döndü.
Maalesef, bu yüzyılda bir milletvekili hukuken esir alınmış durumda ama şunu bilin: Mesele esir düşmekte değil, mesele direnmekte. Bu Parlamento, 85 milyon direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, o Daire ve üyelerine buradan seslenmek istiyorum: Hani Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu ya o mahkeme üyeleri, onlar neyin farkında değil biliyor musunuz? Hukuken bir darbe girişiminde bulunuyorlar bu Parlamentoya karşı. Bir gün yeri ve zamanı geldiğinde yargılandıklarında “Yüce Divan” sıfatıyla Anayasa Mahkemesi onları yargılayacak, bunu bilsinler.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkan, bu çok açık bir tehdittir.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Ya, merak etme, seni yargılarken dediğin gibi yargılarız; rahat ol Akbaşoğlu, rahat ol.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Şimdi, ben Yargıtay üyelerini, 3. Ceza Dairesini niye tehdit edeyim?
OSMAN GÖKÇEK (Ankara) – Sen hâkimleri tehdit ediyorsun ya, basıyorsun ya mahkeme salonlarını! Mahkeme salonlarını basıp hâkim tehdit ediyorsun ya!
BAŞKAN – Sayın Koçyiğit, buyurun.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) – Sayın Başkan, gerçekten bir garabetin içindeyiz. Bu kadar açık bir AYM kararı var, herhâlde hepimiz okuma yazma biliyoruz, vallahi Türkçeyi de iyi biliyoruz ama okuduğumuz şeyi bu kadar çarpıtarak anlatan bir iktidar grubu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Beğendikleri karar çıkınca yerli ve millî yargı oluyor, yerli ve millî AYM oluyor; beğenmedikleri karar çıkınca da terörist AYM oluyor, Yargıtay gidiyor, onların hakkında suç duyurusunda bulunuyor.
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, genel görüşme önergesi üzerindeki ön görüşme tamamlanmıştır.
Şimdi genel görüşme açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım.
Genel görüşme açılmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Değerli arkadaşlar, Divanda ihtilaf olduğu için elektronik oylamaya başvuruyoruz.
Oylama için iki dakika süre veriyor ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, yapılan elektronik oylama sonucu genel görüşme yapılması kabul edilmemiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, olağanüstü toplantı konusu üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Şimdi, Başkanlığımıza ulaşmış İç Tüzük’ün 7’nci maddesine göre verilmiş olan yeni bir önerge vardır, onu okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Olağanüstü toplantı gündeminin tamamlanmasının sonrasında İç Tüzük’ün 7’nci maddesinin son fıkrası uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına devam etmesini arz ve teklif ederiz.
CHP GRUP BAŞKANVEKİLLERİ Murat Emir, Gökhan Günaydın, ve Ali Mahir Başarır ile bir grup CHP milletvekili
BAŞKAN – Elektronik cihazla oylamaya geçeceğiz… Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, açık oylama tamamlanmıştır.
Açık oylama tutanağı gelmiştir.
Şimdi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına devam etmesine ilişkin önerge açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 442
Kabul : 198
Ret : 244 [(*)]
Kâtip Üye Kâtip Üye
Mustafa Bilici Mahmut Atilla Kaya
İzmir İzmir”
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu sonuca göre çalışmaların devam edilmesine dair önerge kabul edilmemiştir.
Gündemde bulunan konuları sırasıyla görüşmek için Anayasa ve İç Tüzük gereğince 1 Ekim 2024 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati: 21.04
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com