İnsanoğlunun bilinmeyenleri öğrenme merakı yaratılışından bu güne süregelmiştir.

Hepimiz dünya, hayat, kişiler ve olaylar hakkında yeni bir şeyler öğrenmek için okuruz, araştırırız. Amacımız da kendimizi daha iyi yetiştirme ve geliştirmeye, bilgi, tecrübe ve kültürümüzü arttırmaya, daha iyi insan olmaya, sağlık ve yaşam kalitemizi de arttırmaya yöneliktir.

Bunun için eğitim görür, merak ettiğimiz konularda kitaplar okur, konunun ehli kişilerden bilgiler edinir ve nihayetinde bir şekilde öğreniriz; bilgilenir ve gelişiriz. Böyle olması herkes için son derecede doğal bir olgu ve süreçtir.

Bir de öyle lüzumsuz yere her şeyi merak eden bazı sıradışı insan tipleri vardır.

Onlarınki öyle bilim, teknoloji, genel kültür v.s. konulara olan ihtiyaç ve ilgiden doğan merak değil. Onların öğrenmeye yönelik heveslerini genelde, diğer insanların özel hayatı, mal varlıkları, işleri, parası gibi konular oluşturur. Hep merak ederler; ne işler yapıyor, zengin mi, zor mu geçiniyor, parası var mıymış, bu hafta sonu çarşıya alış verişe çıktı mı, aynı elbiseyi mi giymiş, tatile nereye gidecekler vs.. vs.. Bu tür sorular ve merakla gelen lüzumsuzluk, yaşam tarzları haline gelmiştir adeta.

Bu insanlar genellikle kişiliği oturmamış, kıskanç ve biraz da haset gönüllüdürler.

Aslında kendi sorunlarını unutmak için, başkalarının sorunlarıyla uğraşan, merak eden zavallı tiplerdir.

İnsanların özel hayatlarını, statüsünü, varlıklarını, sorunlarını, mutluluklarını merak etmek hiç kimsenin hakkı değil iken; hep meraktadır bu insancıklarımız. Saygısızlık mı desem, terbiyesizlik mi ya da hadsizlik mi desem bilemiyorum. Kökünden cahillik olduğu aşikar.

Bir de bakarsınız ki, bazı bilgileri edinip, merakını giderdikten sonra, büyük bir görevi tamamlamış gibi bir gurur ve edayla, bu öğrendiklerini başkalarıyla da paylaşırlar. İşin daha vahim olanı da budur; "dedikodu yapmak.."

Sıra şimdi de öğrendiklerini başka kişilere ballandıra ballandıra anlatmaya gelmiştir. Saygısızlığı ve bu ahlak dışı davranışı noktasında kendilerini hiç sorgulamazlar da.. Hatta bilgileri naklederken, birşeyler bildiklerini hissetmekten ve anlatıştan haz bile duyar, beyinleri tatmin olur ve ruhları da rahatlar adeta.

Kendisine saygısı olmayan bir insandan, başkasına saygı duyması beklenebilir mi?

Bu tip seviyenin dip yaptığı kişilere, şöyle bir etrafınıza baktığınızda sizler de rastlayacaksınızdır. Hemen belli edeceklerdir kendilerini.. Aman ha.. Aman ha.. Uzak durun bu beyni ve ruhu gelişmemişlerden. Zira bu tiplerden her an her türlü çirkin ve kötü davranışlar gelebilir.

Gerçekten insan olabilmek ayrı bir meziyet, bu tiplerin yanında.

Hayat karşımıza bu tür insanları çıkarmaz temennisinde bulunsak da; ne yazık ki iş yerlerinde, okullarda, komşular arasında, akrabalarda bu tür davranan çok kişiye rastlarız ve bazen de topladıklarını bire beş katarak başkalarına keyifle naklederken fark eder ve anlarız. Bazen geç olsa da anlarız. Ben yine de söylüyorum; Aman ha.. Aman ha.. Uzak durun..

Böyle kötü niyetli kişilerden hep uzak kalmak umuduyla.

Saygıyla, sevgiyle..  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Haluk Hatipoğlu 5 yıl önce

O kadar güzel anlatmışsın ki birkaç defa okudum. Belleğime iyice yerleşsin diye. Malesef bu tür insanlar hayatımızın her alanında varlar. Asıl tehlike bu tür düşünenlerle bunlara inananlardır. Teşekkür ederim yazdığınız için.