İstiklal Marşı'nın önemini vurgulayan Mustafa Kemal ATATÜRK; "Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, inkılbımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır. İstiklal Marşı'nda itiklal davamızı anlatması bakımından büyük anlamı olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de şurasıdır; 'Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet / Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!..' Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar bunlardır. Hürriyet ve istiklal bu milletin ruhudur" der.

İstiklal Marşı'mız aslında bizlere, gelecek nesillere "ümitsizliğin yok olmasını, milli inanç ve hassasiyetin, milli ülkümüzün her zaman var olmasını" ifade eder. Kurtuluş Savaşımızın en heyecanlı günlerinde, zaferin henüz kazanılmadığı, Meclisin Kayseri'ye taşınmasının gündeme geldiği, 'manda' düşüncesinin bile tartışıldığı bir dönemde yazıldı. Büyük Atatürk'ün düşman gemilerini İstanbul'da gördüğünde "Geldikleri gibi giderler" sözü ile "Ya İstiklal Ya Ölüm!.." parolasıyla "Milli Hakimiyet ve Cumhuriyet" inancı, İstiklal Marşı'mızın özünü oluşturur. Her karış toprağını şehitler vererek aldığımız güzel vatanımız Türkiye için verilen mücadele o kadar önemlidir ki "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ifadesi Anayasa'da daha da anlam kazanmıştır.

"Vatan, Millet, Hürriyet, Şehit, Gazi, Kahraman" vb. gibi anlam derinliği yoğun olan kelimeler, barış zamanında da hatırlamamız, öğrenmemiz ve öğretmemiz gereken kavramlardır. İstiklal Marşı'mızda özellikle vurgulanan "Nazlı Hilal", "Kahraman Irkım" , "Hakka Tapmak", "Ezelden Beridir Hür yaşamak", "Helal", "Haram", "Medeniyet", "Garbın Çelik Duvarına Karşı İman Dolu Göğüs" vb. kültürel değer ve kavramların gençlerimize aktarılması gerekir.

İstiklal Marşı, sadece okumak ve ezberlemek için değil; anlamak, uygulamak, ilkelerden taviz vermemek, kültürümüzü korumak ve zenginleştirmek için de yazılmıştır.

Yeni Dünya Düzeni denilen küreselleşme olgusu, malesef günümüzde milli devletleri sarsmakta, milli bütünlüğü parçalamak için projeler uygulamakta, yayılmacı politikalarla ülkemizi tehdit etmekte; etnik, dini ve mahalli farklılıkları taşeron olarak kullandığı partiler ve bazı STK'lar aracılığı ile milli birlik ve milli egemenliği bozmak istemektedir. Böyle bir zaman diliminde İstiklal Marşı ruhuna daha fazla sahip çıkmak, her vatandaşımızın görevi olmasına rağmen, malesef milli marşımızı özellikle benimsemeyen gruplarla da karşılaşmaktayız.

Türk Milliyetçileri bütün vatan sathında insanlarımızı uyarmalı ve Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nda "Millet, Irk" tabirleriyle gerçekleştirdiği sentezi ve milletimizin tarihinden kopmaması gerektiği inancını, heyecanını bıkmadan ve usanmadan anlatmalıdır. Çünkü İstiklal Marşı, Türk Milleti'nin yüksek karakter özelliğinin temsil edildiği bir metin olup, Türkiye'nin bağımsızlığının bütün dünyaya tasdik ve tescil belgesidir.

İstiklal Marşımıza gösterilecek olan saygı, aynı zamanda Türk Milleti'ne duyulan saygıdır.

Mehmet Akif, milletimizin büyük bir millet olduğuna inanmış, milli kalkınma stratejileri konusunda gözlem ve araştırmaya dayalı görüşler ileri sürmüş, milli kahramanlığımızı bu şiirle destanlaştırmış ve milli bağımsızlığımızı perçinleştirmiştir.

(Devam Edecek)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.