‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ diyordu Mustafa Kemal Atatürk, engin öngörüsüyle.
Bu yıl 99’uncusunu idrak ettik, gelecek yıl ‘dalya’ (100. Yıl) diyeceğiz demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne. Her daim O’nu, (diğer kurucular ile kurtuluş mücadelesinin şehit ve gazilerini) saygıyla anıyoruz, ilkelerine ve eserlerine sahip çıkarak.
ATATÜRK’ÜN VECİZ SÖZLERİ
Atatürk’ün veciz sözlerinden bazılarını aktaralım O’nu anmanın yıl dönümünde.
Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.
Amerika, Avrupa ve bütün uygarlık dünyası bilmelidir ki, Türkiye halkı her uygar ve kabiliyetli millet gibi kayıtsız şartsız hür ve müstakil yaşamaya kesin karar vermiştir. Bu haklı kararı bozmaya yönelik her kuvvet, Türkiye'nin ebedi düşmanı kalır.
Anadolu, en büyük hazinedir.
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin (geleceğin) yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Ben, 1919 yılı Mayıs ayı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.
Ben manevî miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.
Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti, güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.
ATATÜRK İÇİN SÖYLENEN SÖZLER
Bir 10 Kasım’da daha Büyük Önderimizi saygıyla anarken, dünyada ve ülkemizde önde gelenlerin O’nunla ilgili anlamlı mesaj ve söylemlerini bir kez daha anımsatmak istiyorum:
10 Kasım sabahının verdiği hüznü, Atatürk'ü daha iyi anlayarak yeniyorum.
Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
Adını Türk tarihine altın harflerle yazdıran büyük şahsiyet, sen Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaksın.
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz Hürriyetin, Atam sen rahat uyu bekçisiyiz Cumhuriyetin.
Büyük Atatürk,seni seven ve anlayan bir gençlik her zaman var olacaktır.
Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.
10 Kasım 1938'den bugüne seni her zamankinden daha çok özlüyor ve daha iyi anlıyoruz. Ruhun şad olsun.
Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.
Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.
Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.
Türkiye Cumhuriyeti' nin kurucusu ve yeniliklerin sahibi olan Atatürk, fikirleri ile her zaman yaşayacak ve yaşatılacaktır.
Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir.
Yalnızca yurtta değil, dünyada da barış diyen Büyük Önder Atatürk, tüm dünyanın takdir ettiği büyük bir devlet adamıdır.
Bu yüce millet bir 10 Kasım'da daha Anıtkabir'e akın akın gidiyor. Unutulmadın, unutulmayacaksın, rahat uyu paşam emanetlerin bizimle güvendedir.
Sen yalnızca Türk milletinin değil dünya üzerindeki ezilmiş milletlerin de önderi oldun. Çünkü onlar, seni örnek alarak bağımsızlıklarını kazandılar.
Bize emanet ettiğin bu vatan ebediyen var olacaktır. Vatana ihanet etmek isteyenlerin yanına hiçbir şey kâr kalmayacaktır. Sen Rahat uyu paşam.
Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştır.
Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.
Dünyanın ender yetiştirdiği eşsiz bir komutan ve dahi bir yönetici olan büyük Atatürk'ün dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi, sonsuza değin takdirle tatbik edilecektir.
Bütün dünya 10 Kasım'da biz Almanların da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasında sıkı bağlar kurmaya çalışmıştır.
Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.
Unutturamaz seni hiç kimse unutulsak da biz. Her yerde sen her şeyde sen bilmem ki nasıl söylesem. Atam rahat uyu. Emanetini çiğnetmeyiz. Her birimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz.
Atatürk'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.
Büyük Atatürk! Tarih seni bağımsızlığın baş mimarı olarak yazmakta, bütün uluslar senin manevi şahsiyetin önünde saygıyla eğilmektedir.
Bir ülkenin onur ve haysiyetini koruyarak, çağdaş ve örnek bir cumhuriyet haline getirilebileceğini bütün dünyaya gösteren ve bunu tarihe altın harflerle yazdıran büyük Atatürk! Sen milletinin gönlünde ebedi yaşayacaksın.
GİDİYOR RASTLANMAZ EŞİNE
Ve Orhan Seyfi Orhon’un, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılıp gönlümüzdeki ebedi yerini aldığı günü anlatan o güzel şiiri, bu makalemin de vedası olsun:
Gidiyor, rastgelmez bir daha tarihte eşine;
Gidiyor on yedi milyon kişi takmış peşine!
Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla;
Gidiyor, göğsünü çepçevre saran bayrakla.
Gidiyor, izleri üstünde birikmiş yaşlar;
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar.
Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi;
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meşalesi!
Yine bir devr açacakmış gibi en başta o var;
Haykıran seste o var, sessiz akan yaşta o var.
Siliyor ruhunun ulviliği fani etini,
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini.
Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça;
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça.
---
ATA’MIZI SAYGIYLA VE MİNNETLE ANIYORUZ
remzidilan_48@hotmail.com