İstanbul Tıp Fakültesinde "Sami Zan "adında müthiş bir Anatomi hocası vardı...
'Hocaların hocalarının hocasıdır' desek yeridir.
Bu müstesna insanın geride bıraktığı öğütlerinden bahsetmek istiyorum.
İşte SAMİ ZAN Hocanın geleceğe miras bıraktığı öğütlerinden bir kısmı;
. Yıkılmayan ağacın yeri belli olmaz!
. Hıyara kıyasla turpa şükür!
. Meyvası çamura düşüyor diye ağaca mı lanet edilir?
. Hekim hastasını nadiren tedavi, genellikle teselli eder.
. Üniversiteye girip de çıkamayanlara profesör denir.
. Okumak sanatı esasları hatırlamak, ayrıntıları unutmaktır.
. Bence en acınacak insan, görevinde ücretten başka bir şey alamayandır.
. Hayat denklemi: Çalışma (10)x Doğruluk (10)x Bilgi (10)x Güzellik (10)x Şans (0) = 0
. Hayat üstü pamuklarla örtülü bir kazık tarlasıdır.
. Hayatta bütün setler üzerinden geçilmek için yapılmıştır, önünde durulmak için değil!
. Dilediğin gibi yaşa, nasılsa öleceksin!
. Yükselmek için kendi ayaklarınızı kullanınız, başkalarının sırtı ve ellerini değil!
. İyilik belki unutulur ama ölmez. Kötülük ölür ama unutulmaz.
. Göz medeniyetler yapar fakat medeniyetler göz yapamaz.
. Moloz alma adam al. Adam yoksa hiç kimseyi almamak hırdavat almaktan iyidir.
. Sevmek oturup birbirine bakmak değil, belki beraberce aynı yöne bakmaktır.
. Söndüremeyeceğin ateşi yakma!
. Gülme bunlara, doktor gülmez, tebessüm eder!
. Herkesin ter kokusu ayrıdır, parmak izi gibidir.
. Yüksek makamlar yalçın kayalara benzer. Oralara nadiren kartallar, çoğunlukla kertenkeleler çıkar.
. Yolun ilerisini göremiyorsanız dönemece gelmişsiniz demektir.
. Aşk hayatta her yaşta insana musallat olan bir hastalıktır.
. Kader size bir limon verdiyse, ondan limonata yapacaksınız!
. Hekim olmak her konuya hâkim olmaktır.
. Mutluluk insanın sevdiği işi yapması değil yaptığı işi sevmesidir.
. İbret al, ibret olma.
. Hastalık randevu ile gelmiyor ki sen hastaya randevu veresin.
. Doktorluğunuz kalbinize oturmadıkça doktor değilsiniz.
. Zaman paraya benzer, lüzumsuz sarf edilmedikçe yeter.
. Elzem lazımdan önce gelir.
. Felakete dayanamamak büyük bir felakettir.
. Geleceğin en iyi habercisi geçmiştir.
. Aşağıda olan düşmekten korkmaz.
. Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızlı kapatma, geri dönmek isteyebilirsin.
. Mezar üstünde oturmak, gebe kadın üstünde oturmak gibidir.
. Kapıyı kilit, kadını yiğit tutar.
. Dört şeye güvenme; kış havasına, düşman sevgisine, amirin iltifatına, kadının sadakatine.
. Gönlün yuvandaysa ne ala, yoksa yürümez bu evlilik.
. Dünyada değeri en zor anlaşılan şey doğru sözdür.
. Gerçek kalp her şeyi affeder.
. Her aşk layık olduğu kadar yaşar.
. Büyük mutluluklar açı çekmeden elde edilmez.
. Tehlike geliyorum, namus gidiyorum demez.
. Ana baba evladını yeryüzüne getirir, hoca onu gökyüzüne çıkarır.
. Hayatta nasihatçi olarak “ölüm” yeter.
. Para iyi bir uşak kötü bir efendidir.
Bir dolu dolu yaşanmışlığın, bir yüklü hayat tecrübesinin ürünleri bu veciz sözler. Her ne kadar bazıları fazla bireysel olsa da genelinde tüm toplumu ve tüm insanlığı ilgilendiren ilginç yaklaşımlar.
Allah rahmet eylesin. Derslerine sadece tıp fakültesi öğrencileri değil diğer fakülte öğrencileri de katılırdı.
Ve Prof. Dr. Sami Zan Kimdir onu da okuyalım;
Anatomi profesörü, akademisyendir. 1921 yılında İstanbul’da doğdu. Haydarpaşa Lisesinden mezun olduktan sonra 1940’ta Türkiye’nin tek tıp fakültesi olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1945 yılında 5. sınıftayken başkentte ülkenin ikinci tıp fakültesi olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin açılması üzerine bakanlık emriyle stajlarını tamamlamak üzere bu yeni fakülteye transfer edildi ve 1946 yılında bu okuldan mezun oldu.
Hekim olarak yerine getirdiği askerlik görevi ve mecburi hizmetini tamamladıktan sonra 1948 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Anatomi Enstitüsüne asistan olarak girdi. 1952 yılında uzman, 1955 yılında doçent, 1960 yılında da profesör oldu. 1978-1984 yılları arasında Anatomi Kürsüsünün başkanlığını yürüttü. 1984’te kalp krizi nedeniyle vefat ettiğinde kürsü başkanlığı görevini sürdürüyordu. Üniversitede öğretim görevini yürüttüğü esnada dersleri ilginç kılmak için anlattığı sevimli anekdotlar, fıkralar, özdeyişler ve ders anlatım tekniği ile hatırlanan Sami Zan’ın en ünlü sözlerinden biri şudur: “Hekim olmak, her konuya hâkim olmaktır”.
Üniversitenin bu saygın ve sevilen hocasının adı, İstanbul Tıp Fakültesinde Temel Tıp Bilimlerine ait amfilerden birine verilmiştir.