Olgunlaşma Enstitülerini hep duyar ve merak ederdim. Nihayet geçen hafta, Bodrum Halk Eğitim Merkezi Öğretmenlerinden Müzeyda Buluz hanımın araması, bu konuda epey bilgi edinmeme vesile oldu. Hoca Hanım aynı zamanda gazetemizin Başyazarı Necdet Buluz’un sevgili eşi.

Osmangazi Olgunlaşma Enstitüsü’nü görmek için randevu aldım ve ziyaretlerine gittim. Kuruluşun Müdiresi Nilüfer Karakoç hanım başta olmak üzere, Müdür Yardımcısı Ayşe Sarıkaya ve El Sanatları Bölümü Şefi Güleser Sencar hanımlar ile diğer görevli yönetici, öğretmen ve ar-ge uzmanları. Gerçekten her biri ayrı birer değerler. Terbiye, misafirperverlik, nezaket ve tüm bunlarla birlikte bilgi ve tecrübe birikimleri.

Türk Kültür ve Sanatının yaşatılması ve tanıtımı konusunda son derecede yararlı eğitimler ve eserler veren, konularında uzmanlar yetiştiren bu kurumu tanıtma ihtiyacı duydum.. Zira şehrimizdeki tekstil ve otomotiv sektörünün temel insan kaynağı yetiştirme konusunda "Endüstri Meslek Liseleri" ne denli önemliyse; Bursa’mızın aynı zamanda bir tarih, kültür ve sanat şehri olması nedeniyle de "Olgunlaşma Enstitüsü"nün o denli hatta daha fazla önem arz ettiğini gördüm.

Enstitü Müdiresi Nilüfer Karakoç hanım, Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat bölümü mezunu; 2016 yılından beri bu Enstitüde görev yapmakta, keza gerek eğitimi ve gerekse iş tecrübesi yönünden değerli bir yönetici.

Müdür yardımcısı Ayşe Sarıkaya ile El Sanatları Teknolojisi Bölüm Şefi Güleser Sencar hanımlar.. Her biri ayrı ayrı kıymette, iyi yetiştirilmiş, tecrübeli eğitimci kardeşlerimiz.

Kurumu tanıtmak, atölye ve eserlerini gösterip anlatmak konularında çok yardımları, zahmetleri oldu, sağolsunlar.  

Modern tekstil fabrikalarında bilgisayar proğram destekleriyle gerçekleştirilen desenler geldi aklıma. Ancak onlarla mukayese etmek mümkün değil. Buradaki uygulamalar sadece el emeğiyle gerçekleşmiş eserler. Sadece "el emeği ve göz nuru.." İşte burada o büyük farklılık.

Kurum olarak çok sayıda sergi ve etkinliklere de katılmışlar. En son Merinos Tekstil Sanayi Müzesi'nin ev sahipliğinde geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleştirilen “Uluslararası İpek Oya Festivali” nde, Enstitünün “İğne Oyası Koleksiyonu” çok ilgi ve takdir görmüş.

Koleksiyonlarını anlattılar; Ebru Koleksiyonu, Geleneksel El Nakışları, Kadın Başlıkları Fotoğrafları, Kitre Bebek Koleksiyonu, Kılıç Kalkan Ekibi Kitre Bebekleri, Bursa’da Hamam Kültürünü Yansıtan Kitre Bebekler, Bursa’da Yaşayan Padişahların Kitre Bebekleri, Osmanlı Dönemi Kadın Giysileri, İğne Oyası Giysi Koleksiyonu, İznik Çini Desenleri Giysi Koleksiyonu, Keles Yöresi Modernize Giysi Koleksiyonu, Modernize Giysi ve Atatürk Dönemi Kadın Giysileri Koleksiyonu… Derken saymakla bitmiyor gibi.. Ve “haydi atölyemizi ve sergi salonumuzu gezelim ve örneklerini gösterelim” dediler..

Aman Allah’ım; nasıl bir dünya böyle ?.. Her tarafta dediğim gibi "el emeği göz nuru" sanat eserleri; ebru sanatının ipek ve sair kumaştaki o rengarenk uygulamaları, ipek böceği kozalarından üretilmiş tablolar, modern resimde “kolaj sanatı” diye tabir ettiğimiz çalışmalara benzer, ancak gördüğüm en doğal uygulamalar, padişah giysilerindeki Türk motifleri, Hacivat-Karagöz ve kılıç-kalkan ekiplerimizin giysilerindeki geleneksel el nakışları, ağaç oymacılığına dair tarihi bina kapısı üzerindeki el işlemesi motifler… derken, baktım ki, sanki bir eser deryasının ortasındayız..

Yine en çok dikkatimi çeken de Osmangazi Türbesi, Yeşil Türbe gibi mekanlarda yer alan “türbe örtülerindeki nakış işlemeleri..” Türbelerimizde gördüğümüzde aklımıza da gelmezdi.. Öyle dikiş-nakış makinasına sokup da üç beş dakikada üretilen ürünlerden değil; tamamlanması 5 - 6 yıl süren ve sadece el ve iğneyle çalışılan ince işlemeler.. Her bir ipliği, ilmeği, ustalık ve sabrın “olağanüstülük” yarattığına ilişkin duygular getiriyor aklınıza..

Bir başka dünya velhasıl. Çalışmanın, emeğin, alın terinin, sabır ve metanetin insanı hangi başarılara götürdüğünü, bu mekanda çok farklı boyutlardan görüyorsunuz.

.

Ortamdan etkileşimim beni şöyle bir düşünceye yöneltti ve ev sahibi arkadaşlara seslendim; “Ben Bursa Valisi olsam, eski Yalova yolunun bir köşesine, bir lisenin avlusuna sıkıştırılmış, anlam ve önemine hiç de uygun olmayan bu Enstitü binasını boşaltırım. Atatürk Caddesindeki Büyükşehir Belediye tarihi binasını 'Osmangazi Olgunlaşma Enstitüsü Sergi Salonu' olarak tahsis ederim; o binanın üzerine ana caddeye cepheli şekilde kocaman harflerle Enstitünün Sergi Salonu olduğunu yazar ve tüm eserlerinizi vatandaşın, özellikle turistlerin ziyaretine açarım. Ayrıca şehrin yine merkezi bir muhkem yerinde yeni bir “Enstitü Binası” tahsis eder, konularına göre ayrı ayrı modern atölye bölümleri yapar, ayrıca eğitim ve öğretim kapasitesini arttırır; böylece Bursa’nın tarih ve kültürünü geleceğe taşımak yönünde ‘iz bırakıcı tarihi bir hizmet’ yapmış olurum..”

(Bu yazımı Bursa Valimiz İzzettin Küçük Beyin okuyacağını tahmin ediyorum. Umarım bu yönden bir ışık yanar da “Haydi bu değerli kurumumuza sahip çıkalım” derler; ki böyle bir girişime iş adamlarımızdan sponsor bulma anlamında nacizane desteklerimiz olacaktır)

Olgunlaşma Enstitüsü’nden ayrılırken şaşkınlığım halen üzerimdeydi; tabii ki gördüğüm nezaket ve alakanın verdiği huzur ve memnuniyeti de bir kez daha vurgulamak isterim. Sağolsunlar.

Sanat arşivimin en güzel yerinde muhafaza edeceğim eser örneklerinden bir kaçının fotoğrafını sizlerle de paylaşmak istedim. Emeği geçenlere güzel Bursa’mızın önce sade bir vatandaşı olarak teşekkür ederim.

....

...

...

...

...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hadi K. 6 yıl önce

Tebrik ederim. Ne kadar önemli konuydu. Hakikaten bu kurum öne çıkarılmalı. Emeğinize sağlık.

Avatar
A. Şahiner 6 yıl önce

İsabetli bir yazı olmuş. Vali beyin de hoşuna gidecek ve ilgi gösterecektir.

Avatar
Orhan Sevinç 6 yıl önce

Hep derim kız çocukları okutulsun diye. Bu işleri biz erkekler yapamayız. Olgunlaşma enstüsü müdür ve çalışanlarını tebrik ederim. Bursa adına süper..

Avatar
ALİ KAYBAL 6 yıl önce

Ellerine yüreklerine sağlık. Türkiye'nin çalışan kültür fabrikalarından bir tanesi. İnşAllah özelliklerini kaybetmeden devam ederler.