Wells Fargo'nun yayımladığı Uluslararası Ekonomik Görünüm raporunda Kuzey Amerika haricinde enflasyonda zirvenin henüz görülmemiş olabileceği ve doların Tayvan doları haricinde tüm para birimlerine karşı değer kazanabileceği görüşüne yer verildi. Bankaya göre dolar karşısında en çok değer kaybetmesi öngörülen para birimi Türk lirası.
Bloomberg HT'nin haberine göre, ABD’li banka Wells Fargo, 2022 yılının devamına dair beklentilerini içeren “Uluslararası Ekonomik Görünüm” raporunu yayınladı.
Raporun özet ve ana tema kısmında, küresel büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ettiğinin altını çizen banka, enflasyon konusunda ise geleceğe dönük artış baskılarının daha geniş kapsamlı olarak süreceğine dikkat çekti.
ABD’de enflasyonun zirve noktasının geride kalması senaryosuna değinilen raporda, bu duruma istinaden 2022’nin sonuna değin Fed’in şahin duruşu ve güçlenen dolar olgularının devam edeceği vurgulandı. Raporda Kuzey Amerika haricinde enflasyonda zirve noktaların henüz görülmemiş olabileceği görüşüne de yer verildi.
Gelişen ülkelerin makroekonomik zorluklarla sınanmasının süreceğini belirten ABD’li kurum, güçlenen dolar karşısında Tayvan doları haricinde tüm gelişen ülke para birimlerinin değer kaybedeceğini öngördü.
Gelişen ülkelere ilaveten İsviçre Frangı, İngiliz Sterlini ve euronun da dolara karşı 2022’nin sonuna kadar yüzde 3-4’ler civarında değer kaybedecek para birimleri arasında olduğu belirtildi. Türk lirası ise Arjantin pesosu ile beraber yüzde 10’un üzerinde değer kaybetmesi beklenen para birimleri arasında yer aldı.
Wells Fargo ayrıca; Euro Bölgesi’nde resesyonun beklenenden erken başlayabileceğini, Çin’in mevcut ekonomik dinamiklerle “yumuşak iniş” senaryosunun her geçen gün zorlaştığını, doların zayıflamasının 2023 yılında mümkün olabileceğini, merkez bankalarının enflasyonu öne alan ve sıkılaşma temelli politikalarının zorunlu olarak devam edeceğini düşünüyor.
Kurum, Fed’den Eylül’de 75 baz puanlık bir faiz artırımı beklerken, küresel ekonominin 2022’de yüzde 2,2 büyüyeceğini ve 2023’te G-10 ve gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) resesyona girmesi ile yüzde 1,5’luk büyüme kaydedileceğini öngördü.