İran’da hükümet karşıtı eylemler neredeyse iki aydır devam ederken, rejim protestolara son vermek için safları sıklaştırıyor.
Şu ana dek 14 binden fazla kişi tutuklandı ve çok sayıda kişiye resmen suçlama yöneltildi.
İranlı milletvekilleri şimdi eylemcilerin ölüm cezasına çarptırılmasını istiyor.
'Allah’ın düşmanları'
Parlamentoda okunan yazılı bir açıklamada toplam 290 milletvekilinden 227’si eylemcileri “muharip” diye tanımladı.
Arapçadaki kelime anlamıyla “savaşçı” anlamına gelen kelime, şeriata göre “Allah’ın düşmanı” olma suçunu tanımlamak için kullanılıyor.
İran’da bu suçun cezası ölüm.
İran Parlamentosu, eylemlere karşı hükümeti destekleyen siyasi ve dini sertlik yanlılarıyla dolu.
Açıklamanın okunmasından sonra milletvekilleri “Damarlarımızdaki kan liderimize hediyemizdir” ve “Polise teşekkür” sloganları attı.
Rapçiye suçlama
Bazı eylemcilere resmen “muharip” suçlaması yöneltildi, ancak yargı henüz resmen herhangi bir ölüm cezası vermedi.
Kürt rapçi Saman Yasin’e Kasım başında eylemlere katıldığı gerekçesiyle suçlama yöneltildi.
İnsan hakları kuruluşu Hengaw, 27 yaşındaki Yasin’in gözaltındaki ilk üç haftasında işkence gördüğünü bildirdi.
Ancak İran, gözaltındakilere işkence ve kötü muamele iddialarını reddediyor.
Yasin’in mahkemedeki görüntüleri yayınlansa da aileye yakın bir kaynak/ ailenin bir aydan uzun süre önce tutuklanan repçiyle hiç görüşemedeğini belirtti.
Destekçileri, Yasin’e ölüm cezası verilmesi ihtimalinden korkuyor ve bu nedenle sosyal medyada #SamanYasin #DoNotExecute (Saman Yasin, İnfaz etmeyin) etiketleriyle kampanya düzenledi.
Ölüm cezası alabilecek bir başka eylemci de Sahand Nurmuhammedzade.
Yargı erkinin yayın organı Mizan Haber Ajansı, Nurmuhammedzade’yi “bir otobanın etrafındaki tel örgüleri aşıp, çöp kutuları ve lastik yakarak yola barikat kurmakla” suçladı.
Nurmuhammedzade iddiaları reddetti ve çöp kutusunun iş yerinin önündeki bir protesto sırasında yakıldığını, ancak kendisinin eylemlere katılmadığını ve rahatsızlık yaratma niyeti olmadığını belirtti.
'Ölüm yargıcı’
İran İnsan Hakları Gözlem Kurumu “muharibin” muhaliflere ve rejimin güvenliğini tehdit eden başka herkes için kullanılan muğlak bir terim olduğunu söylüyor.
Bu da, hukuki desteği olmayan zanlıların cezalarını veren yargıcın insafına kalması anlamına geliyor.
İranlı insan hakları avukatı Said Dehghan “Eylemcilerin yargılamaları İslami Devrim Mahkemeleri’nin özel şubelerinde özel güvenlik yargıçları tarafından yapılıyor” diyor.
ABD’ye göre protestocuların yargılanması için atanan yargıçlardan biri “zalim cezalarıyla” meşhur.
Ebulkasım Salavati İran’da halk arasında “ölüm yargıcı” diye tanımlanıyor ve “göstermelik yargılamaları” nedeniyle ABD ve AB’nin ambargo listesinde.
Salavati’nin eylemcilere, gazetecilere ve dini azınlıklara kırbaçlama, uzun hapis cezaları ve hatta idam gibi cezalar verme geçmişi var.
'Adil olmayan yargılamalar'
İnsan hakları kuruluşları, eylemcilerin yargılanma yöntemleri konusunda çok kaygılı olduklarını söylüyor. Sıklıkla zorla alınan itirafların savcıların argümanlarını oluşturduğunu belirtiyorlar.
Said Dehghan “Mahkumlar işkenceden geçiriliyor ve tek kişilik hücrelerde tutuluyorlar. Avukata erişimleri ya da aileleriyle temas etme ya da ziyaret hakları yok. Hükümet karşıtlarını hükümetin atadığı avukatlar savunacak” diyor.
Dehghan, bağımsız avukatların davaları üstlenmesine izin verilmediğini, sadece ailelere hukuki tavsiyeler verebildiklerini ve sonra bu bilgilerin tutuklulara iletildiğini ifade ediyor.
'İbret olsun'
Yargı erkinin sözcüsü Mesud Sitayeşi tutukluların “ibret olmasını” umduğunu söyledi, ancak idam tehdidi ya da diğer ağır cezaların bir caydırıcı olarak kullanıldığına dair bir kanıt yok.
Milletvekillerinin açıklamasından sonraki günlerde üniversitelerde ve sokaklarda eylemler yapıldı.
Çarşamba Günü Pars Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık bölümü öğrencileri “Bitti deme, daha fazlası Kasım’da gelecek” sloganları attı.
Dehghan, eylemlerin yayılma hızı ve ülke genelinde çok sayıda kişinin katılmasının, geçmişteki eylemlere kıyasla daha çok ölüm cezası verilebileceği anlamına gelebileceğini söylüyor:
“Bu protestolar uzun süredir devam ediyor ve yaygınlar, bir devrime daha benzerler. Dolayısıyla rejim cezalarda ve infazlarda daha sert bir tutum takınabilir.”
Uluslararası Af Örgütü’ne göre İran, Çin’den sonra en çok infaz yapılan ülke. 2021’de en az 314 kişinin ölüm cezası infaz edildi .
İnsan hakları kuruluşları ağır cezaların verildiği ve çabucak infaz edildiği “hızlandırılmış” süreci yavaşlatmak için fazla zaman olmadığından korkuyor.
BBC Türkçe