BURSA ARENA / Haber Merkezi
Maya'nın hem annesi hem de babası, DAEŞ'in intihar bombacısıydı. Küçük çocuk, dört kardeşini de kaybetti.
Tombul, güleç yüzlü Maya, henüz iki yaşını bile doldurmamış. Aslında gerçek adı Maya olmayan bu çocuk, büyük olasılıkla büyüyünce geçmişiyle ilgili hiçbir şey bilmeyecek.
Irak'ın Ninevah vilayetindeki Kadın ve Çocuk Dairesi Başkanı Sukaina Muhammed, Maya'yı bulduklarında ”bir deri bir kemik” olduğunu söylüyor. Maya şu anda Musul'daki yetimhanede yaşıyor.
Sukaina Muhammed, bir başka küçük kız çocuğununsa yetimhaneye altı kırık kaburgayla geldiğini anlatıyor.
Iraklı yetkililer, DAEŞ'in ardında bıraktığı çocuklara bakma yolları arıyor. Bunlar, DAEŞ militanlarının ya da militanların katlettiği insanların çocukları. Aralarında yabancı militanların çocukları da bulunuyor. Kimi çocuklarsa cinsel köle olarak alıkonmuş ve daha sonra da terkedilmiş. Yardım gönüllüleriyse en küçük çocukların hayata acı dolu bir başlangıç yapmalarını önlemek istiyor.
DAEŞ militanlarının çocuklarının ya da bu militanların yetiştirdiği çocukların Irak toplumu açısından bir tehdit unsuru haline geleceği düşünülmüyor. Muhammed, hayatta mutlu olabilmesi için ne Maya'nın ne de Maya'yı evlat edinecek ailenin, bu çocuğun DAEŞ militanlarının çocuğu olduğu gerçeğini bilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Yetkiliye göre Maya'nın sadece bir savaş kurbanı olduğunun bilinmesi yeterli.
Muhammed, bu konuda, ”Evlat edinecek ailelere, hangi bebeklerin anne babalarının DAEŞ militanı olduklarını söylemiyorum. Eğer birileri DAEŞ'ten intikam almak isterse bu çocuklardan nefret edebilir” şeklinde konuşuyor.
Şanssız çocuklar
Irak'ın kuzeyindeki Hac Ali mülteci kampında görev yapan Uluslararası Göç Örgütü yardım çalışanı Dalal Tarık, DAEŞ militanlarının daha büyük yaştaki çocuklarınınsa unutma lüksüne sahip olmadıklarını söylüyor.
Tarık, kampta yaşayanların çoğunun, ya ölen ya da şu anda hapiste bulunan DAEŞ militanlarının eş ve çocukları olduğunu söylüyor. Tarık'a göre çocuklar kampa getirildiklerinde korku içindeydi.
”Çocuklar askerlerden korkuyordu” diyen Tarık, ”DAEŞ militanları, çocuklara, askerlerin kendilerini döveceğini söylemiş” diye anlatıyor.
Tarık, babalarının savaşta öldüğüne tanık olan başka çocuklarınsa kampa ”mahvolmuş” şekilde vardıklarını belirtiyor.
DAEŞ'e karşı verilen savaş, Irak'ta resmen sona erdi. Buradaki aileler, suçlama altında bulunmuyor. Ancak DAEŞ militanı eşi bir hava saldırısında öldürülen üç çocuk annesi Hoda'ya göre kamptan ayrılmak, bu aileler için söz konusu değil.
Hoda, DAEŞ çocuklarının memleketi olan köyde şüpheli muamelesi gördüğünü ve yerel yetkililerin köye geri dönmemesi için kendisine emir verdiğini söylüyor.
Kampta kaldığı çadırda konuşan Hoda, ”DAEŞ ailelerine mensup olanlar köye geri dönerse köy halkı, yerleştikleri eve gece el bombası atacak. Ailemin beni burada ziyarete gelmesi bile kendilerini tehlikeye atmaları demek olur” diyor.
Çocuklar kurtarılmadan önce neredeydi?
Musul'daki yetimhanede kalan çok sayıda çocuk, ailelerin kendilerini evlat edinmesi için sırada bekliyor.
Musul'daki ofisinde konuşan Sukaina Muhammed, ”Bulduğumuz tüm çocuklar çok kötü durumdaydı. Hatta bir bebek o kadar susuz kalmıştı ki, bulunduktan birkaç gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Artık yaşamak için daha fazla kuvveti kalmamıştı” diyor.
Kimi bebeklerse sokaklardan toplanmış. Bu bebekler, Irak askerlerini ateş hattına çekmek amacıyla DAEŞ tarafından sokağa adeta ”yem” olarak bırakılmış. Kimi çocuklarsa DAEŞ'le savaşan anne babaları öldükten sonra, harabeye dönen evlerde bulunmuş.
DAEŞ'in elinden kurtarılan cinsel kölelerin çocukları da bulunan çocuklar arasında. Militanların cinsel köle haline getirdiği kadınlar, aileleri tarafından istenmiyor. Çok sayıda çocuksa hava saldırılarının yerle bir ettiği Musul'da enkaz altından çıkarılmış. Bir erkek çocuğu, bombardımanda çöken bir binanın enkazı altında yedi gün sonra bulunmuş. Muhammed, altı yaşındaki bir kız çocuğununsa nereden geldiğini bilmediklerini söylüyor.
Yabancı çocuklar
Muhammed, Irak ve Suriye'de savaşan yabancıların arkalarında bıraktıkları öksüz ve yetimlerinse bu ülkelerde kaldıkları sürece üzerlerindeki utanç lekesini hiçbir zaman silemeyecekleri görüşünde. Bazı ülkeler, bu çocukları geri almak için harekete geçmiş durumda.
Geçtiğimiz ay üç çocuk, koruma altına alınmak üzere Fransa'ya gönderildi. İnsan Hakları Gözlem Örgütü'ne göre çocukların küçük kardeşleri ve anneleriyse DAEŞ militanlarının bin 400 yabancı eş ve çocukları arasında yer alıyor ve Irak'ta tutuluyor.
Almanya, Rusya, Çeçenistan ve diğer ülkelerden yetkililer de vatandaşlarının çocuklarının iadesi için başvuruda bulundu.
Birleşmiş Milletler Çocuk Yardım Fonu UNICEF'e göre çocuklar, tüm dünyada ön saflarda yer alan hedefler haline getiriliyor, canlı kalkan olarak kullanılıyor ve cephede savaşmaya zorlanıyor.
UNICEF'in Acil Durum Programları Direktörü Manuel Fontaine, Aralık ayı sonunda yaptığı açıklamada, ”Çocuklar hedef alınıyor, okulda, evde ve oyun alanlarında şiddete ve saldırılara maruz bırakılıyor. Bu saldırılara karşı tepkisiz kalamayız. Bu gaddarlık yeni normalimiz olamaz” demişti. / Kaynak: WOA / Heather Murdock