Beni tanıyanlar bilir; düşünce ve tavır bağlamında görüşlerine bakmaksızın herkesi kucaklayan, gönlü zengin ve net bir insanımdır. Sade bir vatandaş olarak da doğrusunu söyleyeyim; bugüne kadar CHP’ne bir kez dahi oy vermedim. Ancak, diğerlerini olduğu gibi bu partideki gelişmeleri de ülkemiz üzerinde oynanan üç buutlu kurgulanmış oyunlarla birlikte izlemekten de geri kalmadım.
Tabii ki benim sosyal çevremde de çok sayıda CHP’li arkadaşlarım ve dostlarım var. Onların içerisinde de doğuştan, babadan, atadan CHP’liler var ki, ayrı bir renktir, alemdir onlar da vesselam.. Zaman içerisinde fikir alış-verişinde bulunmaktan, tartışmaktan, doğrularına “doğru” eğrilerine de “eğri” demekten her zaman keyif almış, onur duymuşumdur. Toplumun daha farklı ve daha detaylı “düşünen ve analiz edebilen” aydın insanlarıdır.. Onları kızdırmayı, o klasik solcu düşünce çizgilerini sarsmayı da ayrıca çok keyifli görmüş ve böyle düşünmüşümdür.. Bu samimi ve övgülü cümleleri neden yazıyorum; zira biraz sonra yazacaklarıma çok kızacaklar.. Biraz gönüllerini hoş tutmak için yazıyorum herhalde..
Bundan 4 yıl önce Bursa Yeni Marmara Gazetesindeki köşemde “Dersimli Kemal” başlığında bir makale yayınlamıştım.. Halen yerinde ve merak edenler bu linkten ulaşıp, okuyabilirler..
www.yenimarmaragazetesi.com/makale/dersimli--kemal-/
O yazımda CHP’nin 2014 Kurultayında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu için bakın neler söylemişim, kısmen paylaşmak istiyorum, bence üşenmeyin ve okuyun;
“Bir Kemalist web sitesini inceledim bugün.. Maalesef Kemal Bey için “LAWRENCE KEMAL” diye bahsediyorlar.. Ve buna da şaşırdım doğrusu.. Zira;
THOMAS EDVARD LAWRENCE..
İngiliz subay, arkeolog ve ünlü casus.. Arapları Osmanlı’ya karşı ayaklandıran, Arabistan çöllerinden Hindistan, Afganistan dahil Çin’e kadar bölge insanlarını birbirine düşüren, özellikle ortadoğu’nun petrol bölgelerinde bugünkü emperyalist yapılanmanın ilk temellerini atan,
En son hatırladığım 1930’da Ağrı isyanını hazırlayan, kardeşi kardeşe düşüren Lawrence..
Geçmişin en zeki, en sinsi ajanı ve bu bağlamda B.O.P. melanetinin dedesi Lawrence..
Dedim ya, bizim yerli ve Dersimli Kemal’i böylesine bir adamın ismiyle “Lawrence Kemal” diye tanımlamaya şaşırdım..
Biz bu tarafa bakmaya devam edelim;
K. Afrika’dan Ukrayna’ya kadar bir toplumsal mikser gibi ülkeleri karıştıran, arap baharlarının, turuncu devrimlerin finansal babalığını yapan, GEORGE SOROS ve EKİBİ..
Bakın madalyonun bu yüzünde, ülkemizde faaliyet gösteren TESEV ve SOROS Vakıfları da var..
Bu noktadan itibaren inanın şaşkınlığım da geçti..
Neden mi ? Kısaca anlatayım;
Hatırladığım kadarıyla 2012 yılında gazeteci Mustafa Mutlu ile yaptığı röportajda Dersimli Kemal;
Soros’un finanse ettiği TESEV’in kurucu üyesi olarak “çok saygın olduğunu iddia ettiği isimlerle birlikte aldığı rolden bir hayli memnun olduğunu..” söylüyordu da ondan..
Ve dönelim Kurultaya, Dersimli Kemal yine haykırıyor :
"Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'nda söylüyorum, CHP iktidarında ‘yerel yönetim özerklik şartı’nı mutlaka getireceğim"
Diye kitlesinin ötesinde bir yerlere güneydoğu odaklı mesajını da veriyordu..
Şaşırmaya ne gerek hey garibim, şaşırmaya ne gerek..
Neredeyse Cumhuriyetle yaşıt CHP.’ye neden Y-CHP. dediklerini ben iyi anlıyorum da,
O çevremdeki CHP. li dostlara da kızacaklarını bile bile anlatmak istedim herhalde..
Hatırlayın ki dost acı söyler ve yeri gelince Dersimli Kemal’le ilgili bir şeyler de söyler..
Lütfen emperyalizmin ayak oyunları karşısında akıllı olun ve sağlıcakla kalın..”
.....
İşte böyle.. Şimdi de doğrudan ilgisi nedeniyle biraz Deniz Baykal'ı anlatayım, zira O gitti, Kemal geldi sahneye;
Allah şifalar versin ve siyaset yolu ne olursa olsun Deniz Baykal bey, başına gelenlerden önce de sonra da TBMM’nin beyefendi ve tecrübeli siyasetçilerinden birisi idi..
Dün gibi hatırlıyorum 1 Mart tezkeresi ile ABD askerlerinin Güneydoğu illerimizi işgal ederek, 'enerji koridoru' oluşturmak planını TBMM'nde bozan; yine bir defasında da Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 49 yıllığına İsrail'e temizleme karşılığı bırakılması ve bu yolla 'enerji koridoru’nun mayınlı arazi üzerinden geçirilmesi planını da bu defa Anayasa Mahkemesi yoluyla bozan mücadelelerini bir vatandaş olarak hep takdir etmişimdir. Sezar’ın hakkı Sezar’a derler ya, hakkını vermek gerek. Tüm bunlar önce cesaret işi tabii ki..
İşte Deniz beyin bu gibi adımları birilerini çok mu çok kızdırmıştı.. Nereden mi biliyorum; tabii ki başına gelenlerin sonuçlarından, yani tümdengelim bir analizle ulaşabiliyorum tüm bunlara..
Bir gece ülkemize birkaç Amerikalı geldi.. Birileriyle toplanarak CHP’nin izlediği siyaseti ve Deniz Baykal’ı konuştular.. Ve ne olduysa işte o misafirlerden sonra oldu.. Yukarıda alıntı yaptığım 4 yıl önceki tespitlerime konu o "Ekip" girdi devreye;
K. Afrika’dan Ukrayna’ya kadar bir mikser gibi ülkeleri karıştıran, arap baharlarının, turuncu devrimlerin finansal babalığını yapan, GEORGE SOROS ve EKİBİ.. Yani Ülkemizdeki TESEV ve SOROS VAKFI Kuruluşları..
Kumpasın vurucu taşeronu da tabii ki devrin haini / ajan FETÖ Örgütü..
Kısmen montajlı (ki seyrettim, anladım) ve ahlaki bir kaset sürdüler piyasaya; dev bir çınarın yıkılışı gibi yok edip gittiler o tarihi siyasetçi Deniz Baykal’ı.. Ve bunu takiben de CHP içinde gıdım gıdım yapılan kadro tasfiyeleri ile değiştirilen yüzler..
Yani TESEV ve SOROS Vakıflarının yönlendirebildikleri tipler.. Bakmayın öyle aklaşmış saçlarına, lacileri çekip de gravat falan taktıklarına.. Birer atmaca gibi çöreklendiler CHP'nin başına.. Bir de karşılarında özünde iyi niyetli Yalova'lı bir öğretmene yol verdin mi, tamamdır; çıtır çıtır böl, küçült ve yürüt gitsin..
2018 Yılındayız ve yine bir kongre;
CHP’nin bu kongresinden de tereyağdan kıl çeker gibi galip çıkmıştır “Lawrence Kemal” ve Ekibi (afedersiniz yine sürçü lisan oldu); kendi deyişiyle “Dersimli Kemal” ve Ekibi..
Yani CHP artık Atatürk'ün kurduğu o parti ve bir Milli Ünite değildir. Bir yabancı lobi partisidir.. Kısacası BOP'un "kontrollü muhalefet" ayaklarından biridir.. Zaten özellikle son yıllarda da başka işler yapmadı, sonuçlarından görüyoruz sürekli.. Tayyip beyin her başarısında payı oldu, her sıkışmasında örtülü bir desteği oldu Dersim'linin.. Birileri sağda görev yaparlarken, birileri de solda görev yapacaklar tabii ki; projeler iktidarlara zaten uygulatılıyor, orada sorun yok; esas olan “BOP'a muhalif kitlelerin kontrolde tutulmaları”dır.. Sağda da solda da kontrolde tutulmaları ve avutulmaları..
Şöyle bir bakınca, "CHP'li arkadaşlara geçmiş olsun.." demek geliyor içimden..
Bundan sonra mücadele edeceklerse bu görünmeyen katmanları hesaba katsınlar.. CHP'nin önce kendi içindeki bu lobi işgalini aşması gerekir.. Yoksa böyle çırpınır dururlar..
Öyle bir kısmı birilerince kurgulanmış; çok sayıda genel başkan adayları üreterek sulandırılmış yöntemlerle değil; tabandan gelen ve salt delege sistemlerine dayalı, yani daha akılcı politikalarla partilerinin içindeki bu "yabancı lobi işgali"ni kırmaları gerekir.
Ben böyle görüyor ve böyle düşünüyorum..
Yine şairin deyişiyle;
Mektup yazdım Hasan’a,
Ha Hasan’a ha Sana..
Diyelim ve sağlıcakla kalın..
Çok beğendim
Tespitleriniz çok yerinde ülkede sadece kontrollü muhalefet değil
Kontrollü iktidar da var
İşte bu yüzden İYİ parti ye ihtiyaç oldu