BURSA ARENA / Haber Merkezi
‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Nilüfer’de düzenlenen etkinliklerde “İtirazım var” sloganıyla yürüyen kadınlar, şiddete isyan etti.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Nilüfer’de bir araya gelen çok sayıda kadın, şiddetin son bulması adına haykırarak tepkilerini dile getirdi. Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği etkinlikte, Nilüfer Kent Konseyi önünde toplanan çok sayıda kadın, ‘İtirazım var’ sloganı ile ellerinde dövizlerle yürüdü. Yürüyüşe Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Vildan Özkula, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş ile Nilüfer Kadın Meclisi üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. Yürüyüş sırasında, abisi tarafından öldürülen Günay Torun’un annesi Zübeyde Mızrakçı da, gözyaşları içerisinde haykırarak kadın cinayetlerinin son bulmasını istedi.
Çeşitli sloganlar ve şarkılar eşliğinde gerçekleşen yürüyüş Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde son buldu. Gördüğü şiddet sonucu yaşamını yitiren kadınlar anısına saygı duruşunda bulunan kalabalık, taşınan pankartları da Halk Evi’ne astı.
Yürüyüş sonrası açıklamalarda bulunan Nilüfer Kadın Meclisi Başkanı Nergis Döner, kadınların omuz omuza vererek birçok engeli aşabileceğini ifade etti. Tüm kadınları yaşanan şiddeti durdurmak adına birlik ve dayanışma içerisinde olmaya davet eden Nergis Döner, “Kadına yönelik her türlü erkek şiddeti ile duygusal, cinsel, sözlü, fiziksel, ekonomik şiddetle mücadele yürütmek olmazsa olmazımız. Çocuğa, doğaya, hayvana yönelik yapılan tüm şiddet eylemlerinin karşısındayız. Erkek iktidarının gölgesi altındaki karanlığa mahkum olmayacağız. Geçtiğimiz ekim ayında erkekler, 36 kadını yaşamından kopardı. 2019’un ilk on ayında 377 kadın katledildi. 532 kadına şiddet uygulandı. Erkek şiddeti sonucu en az 12 kadın da basına sağlık durumu ağır olarak yansıdı. Bizler, ‘Ölmek istemiyoruz’ diye haykırdıkça öldürülüyoruz. 2019'un ilk 8 ayında kadınlar 17 bin koruma tedbiri aldırdı, ayda ortalama 2 bin 125, günde ise ortalama 70 koruma tedbiri kararı verildi. Peki kaçı korundu? Şule Çet, Güleda Cankel, Emine Bulut, Hande Kader, Hande Şeker, Nadira Kadirova ve daha niceleri. Küçücük Rabia Naz. Söylesenize ne oldu Rabia Naz’a? Neden susturuluyoruz? Öldürülüyoruz, üstüne bir de hak arayışımız engelleniyor. Bu adaletsizliğin hesabını nasıl vereceksiniz?” dedi.
Devletin kadının yanında olması gerektiğine dikkati çeken Nergis Döner, “Devlet ve erkek zihniyet, tüm bakım yükünü kadınların omzuna bırakıyor. Sosyal hayata dahil olamayan, evinden dışarı çıkamayan onlarca kadın var. Tüm çalışan ve çocuğunu bırakacak yer bulamayan kadınlar için, devlet kreş ve yarı zamanlı bakım evleri hizmeti sunmak zorundadır. Sosyal devlet yapısını oturtmuş ülkelerde bunun olumlu örneklerini görebiliyoruz. Bu konuda da mücadelemizi büyüteceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkilliğe, aile içi şiddete, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve milliyetçiliğe, faşizme karşı kadın dayanışmasını örüyor, örgütlüyoruz. Artık daha fazla ölmemek için taleplerimiz yerine getirilmelidir. Erkek şiddetini durdurun. Kadınlar öldürülmeyinceye, çocukların gözünden bir damla yaş süzülmeyinceye, kadınlar ayrımcılığa uğramayıncaya kadar mücadeleye devam. Her yanımızı saran, gündeliğimiz, normalimiz haline gelen, getirilen erkek şiddetine alışmıyoruz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından kadınlar hep bir ağızdan sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi. İnci Dönüşüm Derneği tarafından düzenlenen “Toplumsal(mı) Cinsiyet?” atölyesinde Dernek Başkanı Sevda Baysal, kadın hakları ve şiddetin önlenmesine yönelik mücadele hakkında katılanları bilgilendirdi.
Etkinlik kapsamında Nilüfer Barış Meclisi Salonu’nda düzenlenen Kadın Hakları Forumu’nda ise Avukat Nevin Palacıoğlu Canbaz söz alarak, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun sağladığı hakları anlattı.