BURSA ARENA / Haber Merkezi
İYİ Parti Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsniye Pıtırlı, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün tarihçesini de anlatan Pıtırlı, "Türkiye’nin, Kadınlar için Yaşam Kalitesi Sıralamasında, 167 ülke içinde 114. Sırada olduğunu vurguladı ve “Ülkemizde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunların giderek katlanması, zaten var olan kadın mağduriyetlerinde patlamaya yol açıyor” dedi.
Günün tarihçesini de anlatan Pıtırlı’nın açıklaması şöyle devam ediyor;
" Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) hazırladığı rapora göre, 2019 yılında 474 kadın öldürüldü. 2018 yılında da 440 kadın öldürülmüş ve failleri en yakınları çıkmıştı. 2019 Kadın, Barış ve Güvenlik Endeksi araştırmasına göre kadınlar için yaşam kalitesinin en yüksek olduğu ülke Norveç olurken, 167 ülkeden gelen verilerin baz alındığı araştırmada Türkiye 114. sırada yer aldı.
ŞİDDET MEŞRULAŞTIRILIYOR...
Bu tablo ülkemizde yaşanan sosyal ve ekonomik sıkıntılarının ilk mağdurlarının halen kadınlar olduğunu ortaya koymaktadır. Kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, şiddete uğruyor, işkenceye maruz kalıyor. Her gün bir kadın cinayeti ve kadın istismarı haberi manşetlerden inmiyor. Zanlılar yakalanıyor, yetersiz olan, caydırıcı olmayan cezalar yüzünden tekrar serbest kalıyor.
Şiddet, dinsel - geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.
Toplumda kadına karşı değişmeyen bakış açıları, yetersiz eğitim yüzünden bu haberlere maalesef her gün bir yenisi daha ekleniyor . Bundan daha kötüsü cezaların yetersiz ve hatta indirime uğruyor olmasıdır. Bu tarz davalarda sanıkların takım elbise giymeleri, dava esnasında efendi durmaları iyi hal indirimine neden olmaktadır. Oysa ki öldürülen ya da şiddet uğrayan kadınların ise giydikleri elbiselerin rengi, makyaj yapmaları, evlerine bir saat geç gelmeleri, cep telefonuyla sıkça konuşması gibi nedenler tahrik sayılarak büyük ceza indirimleri uygulanmaktadır. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor.
KADINLARIN EMEĞİ ACIMASIZCA SÖMÜRÜLÜYOR...
Bunun yanı sıra kadınlar fabrikada, tarlada, evde emekleriyle yaşamlarını sürdürdükleri her alanda ekonomik yönden de ayrımcılığa ve şiddete uğruyorlar. Tekstil, kimya, tarım, hizmet iş kolu gibi bir çok alanda ucuz iş gücü olan kadın emeği sömürüsü yoğun olarak yaşanıyor.
Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, öncelikle devletin ve siyasal iktidarların ilgili tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak, yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile mümkün olacaktır."