Bursa'mızın tanınmış sendikacılarından Türk Eğitim Sen Bursa 2 No'lu Şube Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, iki gün önce İYİ Parti Bursa İl Teşkilatını ve İl Başkanı Yılmaz Yüksel'i ziyaret etti. Ve Başkan Yüksel Yılmaz'ın rozetini takmasıyla siyasete girdiğini resmen açıkladı. Bursa'da Türk Eğitim Sen üyesi eğitimcilerin lideri konumunda olan Selçuk Türkoğlu artık bir siyaset adamı.
Onu ilk kez Türk Eğitim Sen Üyesi öğretmen arkadaşlarıyla birlikte Adliye'nin önünde yaptığı bir protesto konuşmasıyla tanımıştım. Daha sonra Bursa Yeni Marmara Gazetesinde kalem arkadaşlığımızla, bu dostluk gönülden sevgi ve saygıya dayalı bir şekilde bu günlere süregeldi. Gözüpek, bilgi donanımlı, yağız bir Anadolu Delikanlısı.. Görevinde zaptolmaz, haksızlık karşısında gözünü budaktan esirgemez, yiğit bir insan..
Neredeyse 35 senedir bu şehirde yaşıyorum. Belki binlerce insan tanıdım, tanıştım, oturup kalktım. Tabii bunların içerisinde sendikacılar da oldu.. İşte bu noktada iki isim vardır ki gönlüm de, hiç tartışmasız yerleri bir başkadır.. Birisi işçi sendikalarından Türk Metal Sendikası Gemlik Şube Başkanı Kemal Durmaz; diğeri de memur sendikalarından Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Yüksel Selçuk Türkoğlu..
İkisi de birbirinden değerli insanlar.
Hakkaniyet ve mazlumu savunma dedin mi, akan sular durur..
Meydanlarda eylem adamı, kürsülerde iyi yetişmiş birer hatipler.
Ve tabii ki engin bir aile terbiyesi ve bilgi donanımı da devreye girince, işte bu güzel insanlar geliyor akla..
Dün akşam İYİ Parti'nin Kemerçeşme Mahallesindeki toplu katılım töreninde Selçuk Türkoğlu ile birlikteydik; Hani "Gözleri çakmak çakmak, kaşları hilal" diye başlayan bir şarkımız var ya; aynen öyleydi Türkoğlu.. Gözlerinden kıvılcımlar saçılıyordu. Sevinçliydi ve yine herkesi kucaklıyordu..
"..18 Yıldır Bursa'nın sokaklarında, meydanlarında mücadele arkadaşlarımızla birlikte hak aradık. Bugün itibariyle memuriyetten, Türk Eğitim Sen Bursa 2 No'lu şube başkanlığından ve Türkiye Kamu Sen Bursa il temsilciliğinden istifa ediyorum.." diyerek sendikacılık mesleğinden ayrılmıştı. Ve yaptığı yazılı açıklamada aynen şunları söylüyordu;
"Türkiye vitesi bozuk araba görünümünde.. Eğitimden hukuka her alanda tel tel dökülüyoruz. Kamusal alanda biz topladıkça iktidar dağıtıyor, biz çözüm ürettikçe onlar sorun çıkarmada uzmanlaşıyorlar. Bursa’da 18 yıl boyunca bir hak ve özgürlük mücadelesi olarak sendikacılık yaptık. İdeallerimizin hayata yansıması için bir imtihan aracı kabul ettiğimiz bir hizmet alanında Türkiye’nin 4’ncü büyük şehrine tercüman olmaya gayret ettik. Şükür ki eylem ve söylem biçimimiz zaman zaman tüm Türkiye’ye aktı.
Her zaman doğrunun ve doğru işlerin yanında, yine her zaman yanlışın ve zulmedenlerin karşısında olduk. Böyle bir rıza ölçüsünde ve ilkeler doğrultusunda muazzam ve muntazam bir ekibe sahip olduğum için Allah’a şükrediyorum. Kazanılan bir başarı varsa o bütün ekip arkadaşlarımın ve Bursa halkının gönül güzelliğinin başarısıdır. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyor, helâlliklerini diliyorum.
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği Eğitim’e verdik. Şiddet ve cinnet toplumsal travmalara dönüşe dönüşe gelenekselleşiyor. Ufkumuz bölgemizde daha da kararmadan iyilerin cesur çıkışlarına ihtiyacımız var. Siyaset yoluyla yavaş yavaş zıvanadan çıkarılan güzel ülkemizin, tekrar akort bulması için yine siyaset yoluyla daha fazla inisiyatif almaktan başka çaremiz de yok.
Bu meyanda arkadaşlarımla da istişare ederek ve bu zamana kadar büyük onur ve azimle yürüttüğüm sendikacılık görevlerimden istifa ederek İYİ Parti saflarında siyaset yapma kararını aldım. Kamuoyunun malûmudur ki daha önce 25. Dönem Seçimleri’nde Milletvekili Adaylığım sırasında gösterdiğim gayretin, emeğin üzerine çıkmaya kararlıyım. İnsanlara dokunarak duygudaşlık zeminimiz büyütmeye her daim dikkat ettim. 3 milyonluk şehrin ezilen, sefalete mahkûm edilen, sosyal açıdan patlama arifesinde duran insanların sesi olmaya çalışacağım.
Her zaman şuna inandım: İyilikle, güzellikle, doğruluk ve dürüstlükle, yardımlaşma ve dayanışmayla çevremizi cennet yapmamız da mümkün; vazgeçersek cehennem yapmamız da.. Kâinatın özü olan insan, istediği zaman tüm gidişatı değiştirebilir. Çocuklarımızın geleceği, sokaklarımızın selameti, toplumsal birlik ve beraberliğimiz aslında bu iyilik düşüncesine emanettir. Ve bu düşüncenin katsayısını yükseltmek boynumuzun borcudur.
Selçuk Türkoğlu olarak beni tanıyorsunuz. 45 yıllık ömrümün özeti olan haksızlıklar karşısında duruş gösterme, gücü olmayanlar sözcüsü olma, adalet ve hukukun olabildiğince bayraktarlığını yapma keyfiyetimiz bizi İyiler Kervanı’nda vazifelenmeye mecbur kılmaktadır. Allah niyetlerimiz ölçüsünce yâr ve yardımcımız olsun.."
Ve devam ediyordu;
"Kirli olan siyaset değil insanlar.. Siyaseti kötülerin yuvalandığı köşeler olmaktan çıkarmak ve İyiliğin dilini yaymak için adayız. Her zaman iyiler kazanır. Kötülerin kazandığı öykü yoktur. Çünkü iyiler kaybederse herkes kaybeder. Kötülerin kazandığı bir zamanda yaşanıyorsa eğer bilmek gerekir ki öykünün sonu gelmemiştir.
Mevlâm ülkemizin sonunu hayr eylesin. 24 Haziran seçimlerini normalleşmemize ve toplumsal kucaklaşmamıza vesile etsin. Dili, dini, rengi ne olursa olsun; iyi insanlara selam olsun.."
***
O bir misyon insanı ve bir eylem adamı olarak, iyi insanlarla birlikte siyaset yolunda artık..
Devletimize, Bursa'mıza ve Bursalılara çok hizmetler verecektir eminim..
Başarılı olacağını da biliyor ve güveniyorum.
Onun ve diğer tüm aday arkadaşlarımızın Allah yar ve yardımcısı olsun..
Yazacağız daha; böylesine değerli insanlarımız saymakla, yazmakla bitmezler.
Yazacağız inşallah..
Sağlıcakla kalın..