Aile ne güzel bir kavramdır; aile olmak, 'biz' olabilmek, ikiyken, üç, dört olabilmek.. Sevgi dolu, sıcacık yuvadır; anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile.. Çocuklar için anne ve baba güvendiği, sırtını yaslayabileceği ilk tanıdığı bireylerdir. Bir anlamda rol modeldir evlatlarına ebeveynler. Hep güçlüdür anne ve babaları çocukların gözünde. Huzurlu ailede yetişen çocuklar da mutludur, neşelidir.
Okul öncesi en çok da evde anne ve babayla daha çok zaman geçirir, öğrenim hayatları başladıklarında ve ilerleyen yıllarda, kendilerine sosyal çevre edindiklerinde dahi çocukların hep gözbebeğidir aileleri.
Baba erkek çocukların güç sembolü, anneler de kız çocukların idolü..
Oysa kız çocukları daha çok babalarına düşkündürler. Aile reisliği görevini hakkıyla yerine getiren babalar, kız çocuklarının gözünde hep 'kral'dır. Yıllar, yıllar sonra hayatlarına bir prens girdiğinde de, huyu babalarına benzesin isterler, o çok sevdikleri canım babalarına..
Kız çocukları annelerinin hamaratlıklarını taklit etmeyi öğrenirken, erkek çocuklar da, babalarının bilek gücünü kopya ederler adeta.
Baba; çalışan, kazanan, sorunları çözen, ailesini dışarıdan gelecek bütün kötülüklerden koruyan bir kalkan, çelik bir zırh gibidir.
Hatta erkek çocuklar, arkadaşlarıyla kavga ederlerken, rakibiyle başa çıkamayacağını anladığında demezler mi; "Benim babam senin babanı döver" diye..
Yani, ben seni yenemiyor olsam da, benim babam öyle güçlü ki herkesin babasını yener Onun gözünde. Ve bu da çocukça bir ironi aslında..
Tabii ki şiddete karşıyız ve çocuklarımızı şiddetten ve şiddete eğilimden uzak tutarak yetiştirmektir esas olan. Çocukların, o çok güvendikleri babalarının gücünü birbirlerine övdükleri naif sözlerden başka bir şey değil nihayetinde.
İşte bahsettiğim bu roller yıllar geçtikçe ağır ağır yer değiştirmeye de başlar.. Anne ve babalar iyice yaşlandığında, artık evlatlar birer yetişkin olmuş, ebeveynler de birer çocuk gibidirler..
Ve anne, baba ne kadar yaşlansalar da birer çınardır evlatlarının gözünde, yıllandıkça kıymeti artan asırlık çınarlar..
Erkek çocuklar anneye daha düşkün, kız çocuklar da babalarına demiştik ya !
Aynen de öyle.
Örneğin ben, babamın kızıyım; o güçlü, kibar, anlayışlı, yakışıklı babamın kızı.
Çocukluğumda karanlıktan korkarken dahi babam aklıma gelince korkudan vazgeçecek kadar güvendiğim, babamın kızı.
O güçlü babamın kızı.
2 Ekim günü aramızdan ayrılan canım çınarımın, ne kadar yaşlansa da gözümde hep dinç, güçlü, yakışıklı, korumacı, delikanlı babamın.. O benim gözümde gönlümde hep var oldu, ben yaşadıkça da hep orada kalacak.. Canım babam.
Ben, O’nun küçük kızı, şimdi kocaman bir anne. Fakat aklına O’nu getirdiğinde içi güven dolan, çocuklaşan kızı..
Üzüldüğümde, korktuğumda, ümitsizliğe kapıldığımda, sorun yaşadığımda hep iç sesimle şunu diyorum onlara; “Hepiniz zihnimde gidin, ben güçlüyüm ve bu gücü babamdan alıyorum..”
En baba sorunlara bile "Benim babam, senin babanı döver" diyorum adeta..
Huzur içinde uyu babacığım, bir yılı daha deviriyoruz sensiz.
Sevdiklerimiz ve sevenlerimizle, öncelikle de sevgili aile fertlerimizle, sağlıklı, huzurlu olmak dileğiyle, sevgiler..