Yine son şehitlerimizi, yaralılarımızı ve ailelerini düşünüyorum..
Düşünmemek elde değil.. Hangi vatandaşımız düşünmüyor, üzülmüyor ki..
Ve çok acı.. Yüreğimiz yanıyor.
Şimdi de sınırdışı harekattan sayıları hergün artan Şehitlerimiz..
Şu kışta kıyamette Allah ailelerine sabırlar versin.
Bir tarafta bizler sıcak evlerimizde TV karşısında, keyifler gıcır ve şehit haberleri geldikçe üzülüyoruz..
(ve üzülüyoruz işte.. o kadar)
Diğer tarafta cephede, kışlada, karakolda, dağda, yolda, bayırda,
ailelerinden uzaklarda, vatan görevi yapan Mehmetçiklerimiz, Polislerimiz..
Bir de Suriyeli Muhacirlerimiz var bu ülkede..
Trafikte kanıksadık artık;
Durduğumuz çoğu kırmızı ışıkta Suriyeli çocuklar,
Dileniyorlar tabii ki..
Onlar da dilenci olmayı kanıksadılar malesef..
Girin Bursa’nın Altıparmak Caddesi altındaki sokaklarına..
Sanki birer Şam mahallesi..
Dalyan gibi delikanlılar ya sigara / tütün satıyorlar, ya da başka ticari işler.
Çocukları / kızları da caddelerde; yani dileniyorlar..
Ve insanlık onuru adına üzücü sahneler bunlar..
Bazen, kafamızı / beynimizi kast ederek “haydi kaplumbağayı çalıştıralım” derim..
Ne cephede yamyamlara karşı savaş veren Mehmetçiğimize; ne de gece yarılarında yollarda, karakollarda sabahlayan polislerimize bir faydamız yok.. Hiç olmazsa kaplumbağayı çalıştıralım da, Devletin teröre karşı verdiği mücadeleye belki zerre kadar bir faydamız olur.. Takan olursa tabii ki..
Şu “Suriye’den gelen muhacir vatandaşlarımız” diyorum..
Onları bir güzel değerlendirsek..
Hem bir işe yarasalar ve başlarını eğmekten kurtulsalar,
Hem de onların vatan topraklarında mücadele veren Mehmetçiğe bu yönden bir fayda sağlasalar..
"Suriye'den ülkemize göç gelen ailelerden, sıkı incelenmek kaydıyla 18 - 50 yaş arasında olanları Suriye'de savaşmak üzere askere alalım..” diyorum..
Öyle herkesi değil..
Bunların hepsi de vatanlarından kaçıp sürüngenliğe gelmediler ya.. İçlerinde vatanperver olanlar da çok sayıda..
Sakın kimse horlamasın onları, “kendi vatanlarına faydaları yok ki..” falan demesinler... İçlerinde vatanları için yürekleri yanan binlerce insan var..
Ne yapsın garipler; örgütsüz, bilinçsiz, silahsız ve dağınık bir toplum..
Bireysel kalmışlar, gaflete düşmüşler ve ancak yurtlarından kaçarken toplum olup, bir araya gelmişler.. Özellikle Türkmen kökenli delikanlılar, yetişkin insanlar var.. Bir ümitleri olsa, bir ellerinden tutulsa gidip Mehmetçikle omuz omuza savaşacaklar inanın..
Devlet biliyordur; polis, mit biliyordur.. Seçelim, ayrıştıralım..
Gereğinde asker maaşı verelim (ki zaten iaşe ve geçim maliyetleri üzerimizde), ailelerine iş, barınma gibi desteklerde bulunalım (ki zaten bulunuyoruz), seçip üçer beşer askerlerimizin arasına verelim.. Bir aylık sıkı bir eğitimle eminim Mehmetçiğe intibak ederler..
Hatta bunları El bab’ta bordo berelilerin aralarına verelim..
Onların emrinde / kontrolünde / disiplininde görev yapsınlar..
Bizim çocuklar göğüs göğüse çarpışıyorlar; onlar da çarpışsınlar..
Bizim çocuklar yaralanıyor, şehit oluyorlar; onlar da yaralansın, şehit olsunlar.
Vatan duygusu onlarda yok mu, ne olacak ki sanki ?
Ordumuz nasıl ki, o ne olduğu belli olmayan ÖSO veya (sadece adı Türkmen olan) Türkmen Tugayları gibi dışarıdan derme çatma gruplarla birlikte hareket ediyorsa; burada seçip / eğitip göndereceğimiz gençlerle neden birlikte, omuz omuza savaşmasın..
Bıraksınlar çocuklarını / kızlarını dilendirmeyi, tütün satmayı, merdiven altlarında, boş buldukları ahırlarda yatmayı.. Onurlarına sarılsınlar.. Başlarını kaldırsınlar ve bir işe yarasınlar..
Yol verelim, şans verelim, imkan tanıyalım..
Postal, parka giysinler, silah kuşansınlar..
Mehmetçikle birlikte cephede kendi vatanlarını savunsunlar..
Hem iş ve ekmek bulurlar, şu dilenci görüntüsünden kurtulurlar;
Hem de vatanlarından kaçma ezikliğinden kurtulmak üzere vatanları için en önde onlar savaşırlar.. Böylesi daha yakışmaz mı..? Hem onlara, hem de bize..
Devletimizin ilgili birimlerine;
Ordumuza böyle bir insan kaynağı desteğini düşünmenizi öneriyorum..
Çok umurunuzda olmayabilir..;
Ancak bu insanları seçerek kayıta almaktan, dilencilik ve eziklikten kurtarmaktan, adam yerine koymaktan, eğitmekten, görevlendirmekten ve vatanları uğruna savaşmasına yol / imkan ve idrakini vermekten kime ne zarar gelir.. Gün bugündür; işe yarar gönüllü bir grupla deneyelim hiç olmazsa..
Ne dersiniz ?..
BAŞYAZI - Suriyeli muhacirler, haydi vatan savunmaya..
...:::An itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın; KKTC olmasını sağlayan kahraman Türk ordusunun bir neferi olan " GAZİ " ağabeyinize bu gün VATAN İÇİN TEKRAR SAVAŞMAN GEREKİYOR DENİLİRSE.."KOŞA KOŞA SAVAŞA DA ÖLÜME DE GİDERİM..Suriye'liler de yaş sınırı olmaksızın ülkeleri için savaşmalı..gerekirse ülkeleri için ölmeli..Hatta erkeklerinin yanı sıra kadınları da askere alınmalı..ÖSO'nun cephe gerisindeki hizmetlerine katılmalı; katkı vermeli..Başka da "kurtuluşun yolu yok"
Aynen katılıyorum hiç değilse gitmek istemeyen olursa dost düşman kim belli olur
15 gün suriyeli çocukları eğitme semineri yaptık.her yerde yapılacak.hiç olmazsa
bu kuşak çocuklar kurtulsun.fikrine katılıyorum.başka fikirlerinde var ama bize fikrimiz sorulmaz............................tebrik ve teşekkürler
Din dil ırk gözetmeden insana yardım gerekiyor. Tüm satırlara katılıyorum. Teşekkürler
...::: Aynen katılıyorurm..Konunun da an itibariyle notlar arasına yer alındığına; dikkatle izlendiğine inanıyorum..Türkiye'de misafir 18 yaş üstü Suriye'liler..Haydi cepheye..Bence yaş sınırı da konulmamalı..Çünkü : -" kendimden, ailemden ve yakın çevremden biliyorum..bizler vatanımız için tereddütsüzce savaşır gerekirse de ölürüz..."